Almanya'nın borç krizi ile mücadele eden Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nde kalması ile ilgili tutumunu değiştirdiği öne sürüldü.

Spiegel dergisinin hükümet çevrelerine dayandırdığı habere göre, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılmasını üstesinden gelinebilecek bir konu olarak görüyor.

Euro Bölgesi'nde mali krizin zirve yaptığı 2012 yılından sonra ilerlemeler sağlanması ve krizin başka ülkelere sıçrama tehlikesinin sınırlı bulunmasının, bu şekilde bir değerlendirme yapılmasına sebep olduğu ifade edildi.

Bu kapsamda euro ülkelerinin acil durumlarda kullanabilecekleri 500 milyar euroluk daimi kurtarma fonu Avrupa İstikrar Mekanizmasının (ESM) hazır tutulması örnek gösterildi.

Halihazırda bir AB ülkesinin Avro Bölgesi'nden çıkıp çıkamayacağı konusunda henüz bir yanıtın bulunamadığına işaret edilen haberde, bu konuda gerektiğinde hukukçuların bir cevap bulabileceğini söyleyen bir uzmanın görüşüne yer verildi.

Yunanistan'da yapılacak erken seçime dikkati çekilen haberde, Alman hükümetinin, seçimlerin ardından Radikal Sol İttifak (SYRIZA) lideri Aleksis Çipras'ın iktidara geldiğinde tasarruf politikasından vazgeçmesi ve ülkenin borçlarına öncelik vermemesi durumunda Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılmasını hemen hemen kaçınılmaz olarak gördüğü kaydedildi.

Schaeuble de geçen hafta, Yunanistan'ın tasarruf politikalardan vazgeçmemesi gerektiği yönünde uyararak "Yunanistan başka bir yoldan giderse bu zor olacak. Erken seçimler Yunan hükümeti ile yapılan anlaşmalarda bir şey değiştirmez. Her yeni iktidar kendisinden önceki hükümetlerin yaptığı anlaşmalara riayet etmesi lazım" ifadesini kullanmıştı.

Alman hükümeti daha önce krize rağmen Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nde kalmasını istiyordu.

Öte yanan, euro karşıtı "Almanya için Alternatif" partisi Eş Başkanı Bernd Lucke, Başbakan Merkel ve Maliye Bakanı Schaeuble'nin geç de olsa Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkabileceğini idrak etmelerini memnuniyetle karşıladığını belirtti.

Lucke, Alman hükümetinin, Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılması durumunda felaket senaryolarını üreterek seçmenleri yanılttığını iddia etti.

Yunanistan gibi küçük bir ülkenin kontrollü bir şekilde Euro Bölgesi'nden çıkmasının sağlanması için uygun mekanizmaların bulunduğunu belirten Lucke, her uzmanın bunu bildiğini öne sürdü.

SYRIZA lideri Aleksis Çipras, iktidara gelmeleri durumunda Yunanistan'ın milyarlarca dolarlık kurtarma paketi karşılığında kabul ettiği kemer sıkma politikalarına son vereceğini, AB ve IMF kredi koşullarını yeniden müzakereye açacağını açıklamıştı.

Yunanistan bir süreden beri AB ülkeleri ve IMF tarafından kurtarma programı kapsamında milyarlarca avroyla desteklenmiş, buna karşılık Yunan hükümeti kemer sıkma ve reform politikalarını uygulamayı taahhüt etmişti.

Almanya Hükümet Sözcü Yardımcısı Streiter: "Yunanistan geçmişte yükümlülüklerini yerine getirdi. Alman hükümeti, Yunanistan'ın bundan sonra da yükümlülüklerine yerine getireceği düşüncesiyle hareket etmektedir"

Almanya hükümetinin, Yunanistan'ın eurodan çıkması ihtimalinden artık endişe duymadığı, gerekli olması durumunda bunu bir seçenek olarak gördüğü iddia edildi.

Der Spiegel dergisinin Alman hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberde, Yunanistan'da 25 Ocak'ta yapılacak erken seçimde iktidara gelecek partilerin uygulanmakta olan mali ve ekonomik reform programını reddetmeleri durumunda, Yunanistan'ın Avro Bölgesi'nden çıkmasının bir seçenek olarak görülebileceği iddia edildi.

Söz konusu haberde, borçları 320 milyar euroyu aşan Yunanistan'ın avrodan çıkması ihtimalinin geçmişte tüm Euro Bölgesi için bir tehlike olarak görüldüğü, ancak Alman hükümetinin artık bunu yönetilebilir bir seçenek olarak değerlendirdiği belirtildi. Haberde, hükümet yetkililerinin Yunanistan'ın avrodan ayrılması, ancak Avrupa Birliği üyesi olarak kalmasını sağlayacak senaryolar üzerinde durduğu kaydedildi.

Hükümetten ilk tepkiler

Almanya Hükümet Sözcü Yardımcısı Georg Streiter, Alman haber ajansı DPA'ya yaptığı kısa açıklamada, "Yunanistan geçmişte yükümlülüklerini yerine getirdi. Alman hükümeti, Yunanistan'ın bundan sonra da yükümlülüklerine yerine getireceği düşüncesiyle hareket etmektedir" ifadelerini kullandı.

Almanya Dışişleri Bakan Yardımcısı Michael Roth ise twitter hesabında tartışmanın zamanlamasının yanlış olduğunu belirterek, "Yunanistan, Avro Bölgesi'nin üyesidir. Böyle de kalmalıdır. Şimdi siyasi ve ekonomik olarak düşüncesizce konuşmanın vakti değil" yazdı.

Muhalefetten Merkel'e suçlama

Almanya'da muhalefette olan Sol Parti Eş Başkanı Bernd Riexinger ise Handelsblatt gazetesine yaptığı açıklamada, "Alman hükümeti Yunanistan'da krizi tırmandıracak bir bombayı ateşliyor" dedi.

Basına sızan haberleri "sorumsuzluk" olarak nitelendiren Riexinger, "Kamuoyu önünde bu şekilde şantaj yapılarak Yunanistan seçimler öncesinde istikrarsızlaştırılıyor" ifadesini kullandı.

Bu haberlerin Yunanistan'da vatandaşların bir an önce bankalara hücum etmesini beraberinde getirebileceği uyarısında bulunan Riexinger, Başbakan Angela Merkel'e vakit geçirmeden bir açıklama yaparak, Avro Bölgesi konusunda görüşünü açıkça ortaya koyması çağrısında bulundu.

Yunanistan'ın eurodan çıkması senaryosu

Yunanistan'ın borç krizinden çıkabilmesi için AB tarafından sağlanan 142 milyar euroluk mali yardım paketine yaklaşık 65 milyar euroluk katkı sağlayan Almanya, Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkması ihtimaline bugüne kadar soğuk bakıyordu.

Borç krizindeki Yunanistan'ın eurodan çıkmasının uluslararası piyasalarda krizdeki diğer ülkelerin de avrodan ayrılabileceği spekülasyonlarına yol açabileceği, krizin domino etkisiyle diğer Euro ülkelerini de sarsabileceğinden endişe ediliyordu.

Yunanistan'daki erken seçimler öncesinde kamuoyu anketlerinde önde görünen Radikal Sol İttifak (SYRIZA), Yunanistan'ın borçlarının yeniden yapılandırılması, mali ve ekonomik reform programına ilişkin koşulların yeniden müzakere edilmesi gerektiğini savunuyor.

Avrupa Birliği'nde, 28 üye ülkeden 19'u ortak para birimi avroyu kullanıyor. Bugüne kadar parasal birliğe katılan hiçbir ülke daha sonra ayrılmadığı için bunun hukuki temelleri konusunda belirsizlik bulunuyor. Kısaca "Grexit" olarak adlandırılan Yunanistan'ın avrodan çıkması senaryosunun, Atina'nın kendi talebiyle gerçekleşebileceği kaydediliyor.