Başbakan Ahmet Davutoğlu, G20 Liderler Zirvesi için bulunduğu Avustralya'da basın toplantısı düzenledi ve ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu daha sonra  Türk sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve işadamlarıyla bir araya geldi.

Griffth Üniversitesi Queensland Sanat Koleji'ndeki buluşmada, 50 yıl önce, Türkiye’nin her bir köşesinden Avustralya’ya gelenlerin nasıl özlemle vatanlarını hasretle zihinlerinde canlandırdığını görür gibi olduğunu söyledi.

“Bana bütün bu devlet görevim ve siyasi faaliyetlerim esnasında çok hediyeler verildi. Sembolik değeri olan ve önemsediğim ama en güzel hediyeyi Kulu’da bir vatandaşımız verdi" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü.

“Konya Kulu’yu biliyorsunuz. 2011 seçimleri öncesinde sokakta gezerken, 60- 70 yaşlarında bir vatandaşımız gözleri dolu dolu şunu söyledi; ‘Size çok teşekkür borçluyuz. Ben, 70’li yıllarda İsveç’e gitmiştim. O yıllarda İsveç’e gittiğimde bir toplum içine girseydik herhangi bir yerde gözümüzün içine baksalar, kimliğimizi gizlemeye çalışırdık. Şimdi ise son yıllara ülkemizin kazandığı itibar dolayısıyla bir meclise girdiğimizde biz onların gözlerinin içine bakıyoruz. Ah bir sorsalar da Türküm diye haykırsam diyorum. Gerçekten 2001 Türkiye’sini düşünün. Krizden çıkamamışız. Bir gecede yüzde 5 binleri, 7 binleri bulan faizlerle insanlar fakirleşmiş, bitmiş, herkes bir şekilde kendini yurt dışına atmaya çalışıyor.

 O günlerde yurt dışında bulunan vatandaşlarımızın halini düşünüyorum da mutlaka boyunları eğikti. Bir IMF memuru gelip de Türkiye’de teftiş yapıp ekonomiyi neredeyse yönetmeye kalktığında sizler de burada derinden üzüntü duyuyordunuz. Ya da 12 Eylül sonrası Türkiye, yasaklarla askeri rejimle anıldığı bir dönemde, demokrasinin olmadığı bir ülke olarak mutlaka başınız eğikti. Ama şimdi demokrasi güçlü, ekonomisi bırakın başkasından borç istemeyi dünyada en fazla borç veren, gayri safi hasılasına göre en fazla borç veren ülkedir, Türkiye Cumhuriyeti devleti. Aradaki fark bu."