Fotoğrafçılık Klübü sayesinde memleketimizin ilginç ve etkileyici doğa olaylarını görmüş oluyoruz.

 

Bu haftasonu durağımız; Konya’nın Cihanbeyli ilçesinin Kuşça kasabasının sınırları içinde kalan Celil Boğazı... Kapadokya, Afyon ve Narman’dan sonra ülkemizin dördüncü peribacası bölgesi.

 

Toprak o kadar yumuşak ki, bata çıka yürüyoruz yukarıdan aşağı doğru. Sanki karda yürüyoruz. Üzerinde yürüdüğümüz toprak erozyon için çok uygun bir yapıda ve bu vadide böylesine harika doğal peribacalarının ortaya çıkmasını sağlamış.

 

Boğazın bir de efsanesi varmış. Boğazda obası bulunan bir ana kızın öyküsü. Kız bir gün başka obadan birine âşık olmuş. Düğün dernek derken damat kızı alıp gitmek istemiş. Anasından ayrılmak istemeyen kız atın terkisinden atlayarak anasına doğru koşmaya başlamış. İkisi tam birbirlerine kavuşacakken taş olup kalmışlar. Her ikisinin gözlerinden akan yaşlar pınar olup sulamış vadiyi. Vadinin içinde tek bir yerde su var. Burası da “Anakız” denilen yer.

 

Günü birlik bu fotoğrafçılık seyahatimizi yorucu da olsa Kulu (Düden) Gölü Sulak Alanında gün batımını çekerek noktaladık.

 

Yaban kazları, ördek, angut, karabatak, dikkuyruk gibi kuşların barınma yeri olan Düden Gölü'nde, flamingo kolonilerine de evsahipliği yapıyormuş.

 

Fazla vakit geçirmediğimiz için orada sanırım, bu kuşları görmedik malesef.