İskandinav ülkesi Danimarka, dünyanın en mutlu ve huzurlu ülkelerinden biri. Ülkede herşey yolunda gidiyor. Refah seviyesi yüksek. Ülkede kağıt para pek kullanılmazken, yabancı düşmanlığı ise artıyor.

Avrupa yolculuğumun ilk durağı Danimarka oldu. Haziran ayında Danimarka'nın başkenti Kopenhag'ta 2 hafta kaldım. 14 gün dolu dolu geçti. Ülkenin havasını soludum. Tarihi, kültürel ve eğlence mekanlarını gezdim. Başkent Kopenhag aynı zamanda ülkenin kalbi konumunda bulunuyor. Ülkenin nüfusu yaklaşık 6 milyon. Nüfus artış hızı düşük. Danimarka'ya hakim olan ilk kavim, Vikinglerdir. Danimarkalılar, savaşçı bir ulus olarak tanınan Vikingler'in torunu. Danimarka anayasal bir monarşi olup, devlet başkanı ikinci Margrethe. Danimarka halkı sıcak kanlı. Ülkenin güçlü bir ekonomisi var. Ekonomi vergi üzerine kurulu. Kişi başına düşen gelir 40 bin dolar. Ülkenin yüzölçümü Konya kadar. Kendi enerjisini kullanıyor. Mühendislik alanında iyiler. Danimarka 1973'ten beri Avrupa Birliği üyesi. Danimarka her zaman refah seviyesi, yaşam kalitesi en yüksek ülkeler arasında yer alan bir adalar ülkesi. Danimarkalılar çok kitap okuyor. Tüccarlar limanı anlamına gelen Kopenhag şehri, beyaz geceleriyle de meşhur. Şehirde Haziran ayında güneş sadece birkaç saat için batıyor. Saat akşam 10:00'da batan güneş, gece saat 02:00'de doğuyor. Tam anlamıyla karanlık olmayan beyaz geceler, haziranın ortasında başlıyor ve temmuzun ilk hafta sonunda sona eriyor.

ÜLKEDE KAĞIT PARA ÇOK KULLANILMIYOR

Danimarka'da para tedavülden kalkıyor. Mağaza, restoran ve benzin istasyonlarının nakit para kabul etmelerini yasaklayan yasayı yürürlüğe sokmaya hazırlanan hükümet, ülkedeki ticaret ve alışverişi dijital ortama kaydırmaya çalışıyor. Danimarka, yakın bir zamanda bu alanda bir ilke imza atabilir. Danimarkalılar yeni döneme şimdiden ayak uydurmuşa benziyor. Ülkede hizmet veren 'Danske Bank' isimli bankanın mobil ödeme uygulaması her üç kişiden birinde bulunuyor. Halk MobilePay ile Danimarkalılar nakit veya kredi kartına ihtiyaç duymaksızın yaptıkları harcamaları akıllı telefonlarını cihazlara okutarak gerçekleştirebiliyor.

RENKLİ EVLER ÜLKENİN SEMBOLÜ

Ülkede 400'den fazla ada var. Adalar birbirine köprülerle bağlanmış durumda. Kanal turu ülkeyi tam anlamıyla görmek için önemli bir fırsat. Yüzyıllar önce kurulan başkentin en güzel yerlerinden birisi kanallar bölgesinin de merkezi konumunda olan Nyhan. Kanalın etrafındaki evler rengarenk sıralanmış durumda. Renkli evler ülkenin sembolü haline geldi. Beyaz renkli gecelerin yaşandığı ülkeyi her yıl binlerce turist ziyaret ediyor. Turistler az bir ücretle tekneyle kanal turu yapıyor. Ülkenin tarihi evlerini ve mimarisi tekne turuyla görülüyor. Teknelerde rehberler 4 dilde kısa bilgiler veriyor. Kanal turundan büyük keyif aldım.  Kopenhag'ın yürüyen caddesi şehrin en canlı noktası. Cadde aynı zamanda dünyanın en uzun trafiğe kapalı alışveriş caddeleri arasında yer alıyor. Caddenin uzunluğu 3 kilometre. Dünyaca ünlü bir çok mağaza cadde üzerinde hizmet veriyor. Turistler yürüyen caddede mola veriyor. Alışveriş bu caddede yapılıyor. Hediyelik eşyalar da bu noktadan alınıyor. Yürüyen caddede meşhur bir şavarmacı bulunuyor. Danimarka'daki yabancılar hemen hemen her gün şavarma yiyor.

HEYKEL HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI

Deniz Kızı Heykeli ve mimari yapısıyla dikkat çeken opera binası da ülkenin en çok ziyaret edilen noktaları arasında bulunuyor. Ülkeye giden turistler Deniz Kızı Heykeli'ni görmeden dönmüyor. Heykelle fotoğraf çektirmek için sıra bekleyenler var. Heykel beni hayal kırıklığına uğrattı. Heykelin pek bir özelliği yok. Heykel Kopenhag'da Langelinie limanında bir taşın üzerinde bulunuyor. Heykelin temellerini 1909 yılında Carl Jacobsen, Danimarka'nın ünlü bir markasının oğlu atmış. Heykel yalnızca 1.25 metre uzunluğunda ve 175 kilogram ağırlığında. Ancak heykel tanıtımla ülkenin simgesi haline getirilmiş. 2004 yılında bazı Danimarkalılar, heykele kara çarşaf giydirirek Türkiye'nin Avrupa Birliği adaylığını protesto etmiş. Danimarkalılar, pek Türkiye'yi sevmiyor. Öte yandan modern bina tasarımıyla dikkat çeken opera binasında da her yıl yüzlerce önemli organizasyonlara ev sahipliği yapıyor.

EĞLENCENİN MERKEZİ TİVOLİ

Yürüyen caddeye yürüme mesafesinde bulunan şehrin kalbindeki Tivoli eğlence bahçesi de ziyaretçi akınına uğruyor. Eğlence bahçesinde cafeler, lokantalar, açık hava tiyatroları ve bir de lunapark var. Geceleri havai fişek gösterileri yapılan, çeşitli yerleri renkli projektörlerle aydınlatılan parkta yaz boyunca geceleri düzenlenen senfoni konserleri, pantomim gösterileri ve bale resitalleri ile eşsiz bir atmosfere bürünür. Tivoli ağaçları, 400 bin çeşit çiçeği, 150 konser alanı ve eğlence parkıyla ön plana çıkıyor. Park, 1843'te eski kentin güneyindeki istihkamlar üstünde, yazar ve mimar Georg Carstensen tarafından açılmış. 431 yıllık geçmişe sahip olan eğlence parkı Bakken, Jægersborg Dyrehave’in gür ağaçlarının ortasında, 400 yaşında ağaçların ve 2 binden fazla geyik çeşidinin bulunduğu yemyeşil bir alanda konumlanıyor. Bakken'de ormanın derinliklerinde faytonla yaptığım turdan keyif almıştım. Dönme dolapları ve daha birçok çeşit macera dolu, heyecan verici oyuncaklarıyla, Bakken, İskandinavya’daki diğer parklardan çok daha fazla eğlence vaat ediyor.

İZİNSİZ ÇİVİ BİLE ÇAKAMAZSINIZ

Şehri yüksek bir yerden izleyip keşfetmek için Round Kulesi'ni ziyaret ediliyor. 25 Danimarka Kronu verip kuleye çıkıyorsunuz. Kuleye çıkmak biraz zor olsa da şehre yukarıdan bakmak yorgunluğu alıyor. Kuleden bakınca şehrin müthiş mimarisi göze çarpıyor. Danimarka, tarihini çok iyi koruyan bir Avrupa ülkesi. Ülkede devletten izinsiz duvara bir çivi bile çakamazsınız. Binalara rant gözüyle bakılmıyor. 100-150 yıllık binalar var.

ÜLKENİN KURTARILMIŞ BÖLGESİ

Danimarka'da halk arasında free zone, yani özgür bölge olarak adlandırılan Christiania Bölgesi, turistlerin en çok merak ettiği mekan. Bölge 1960'lı yıllarda bir grup hippi tarafından kurulmuş. Danimarka hükümeti zamanında bu bölgeyi boşaltmak istemiş ama başarılı olamamış. Bölgede birçok illegal iş var. Uyuşturucu satılıyor. Bağımlılar, bölgeye gidip belli dozajda uyuşturucu satın alıyor. Fotoğraf çekmenin yasak olduğu bölgede turistler rahat şekilde geziyor. Satıcılar polisten de korkuyor. Tetikteler. Her köşe başında bir bekçi var. Devletin bu bölgede etki gücü düşük. Bu nedenle buraya kurtarılmış bölge diyebiliriz.  Kopenhag Ulusal Müzesi de gezilecek yerler listesinde bulunuyor. Şehrin en önemli müzelerinden bir tanesi. Mekanda Danimarka tarihi hakkında önemli eserler sergileniyor. Ulusal Müze, Taş Devri, Vikingler, Orta Çağ, Rönesans ve Danimarka'nın modern çağ tarihi hakkında birçok esere ev sahipliği yapıyor. Müze binası 1774 yılında Danimarka Kralı V. Frederik için inşa edilmiş.

VEKİLLER BİLE BİSİKLETE BİNİYOR

Avrupa'da en çok bisiklet kullanıcısı Hollanda ve Danimarka'da. İki ülke bisiklet noktasında yarışıyor.  Kopenhag'da geçmişte bisiklet sayısı nüfusu geçti. Danimarka son yıllarda birinciliği Hollanda'ya kaptırdı. Hollanda için halkı 'bisiklet üzerinde doğan' ülke tabiri kullanılıyor. Bu tabiri Danimarka için de kullanabiliriz. Orada bisiklete 'Yüzyılın buluşu' gözüyle bakıyorlar. Bisikletler, günlük yaşamın vazgeçilmezi olmuş. Milletvekillerinin önemli bir kısmı bile Meclis'e her gün bisikletle gidip geliyor.

KARİKATÜR KRİZİ ARAYI BOZDU

Ekonomi ve Barış Enstitüsünün her sene yayımladığı Küresel Barış Endeksi'ne göre, dünyanın en huzurlu ikinci ülkesi Danimarka oldu. Barış, huzur, ticaret, kültür, ekonomi ve politika gibi faktörler gözönünde bulundurularak yapılan araştırmada ayrıca, ülkelerin kendilerinde ya da bulundukları bölgelerdeki savaş durumları ve ülkelerin savaşlara katılımları da önemli rol oynuyor. Araştırma kapsamında incelenen 162 ülkenin 81'inde huzur artarken, 78'inde ise azaldığı görülüyor. En huzurlu 20 ülkenin 15'i Avrupa'da bulunuyor. Yayımlanan raporda, Türkiye Avrupa ülkeleri arasında 36. ve son sırada yer alırken dünyada ise 162 ülke arasında ancak 135'inci oldu. 2005 yılında Danimarka'da yayın yapan Jyllands-Posten isimli gazete Hz. Muhammed'i tasvir eden 12 farklı karikatür yayınladı. 2005 yılındaki karikatür krizi Danimarka'yı zor durumda bıraktı. Danimarka'da yaşayan Müslümanlar şikayetçi oldular ve bu mesele dünya çapında protestolara, gösterilere ve bazı Müslüman ülkelerde ayaklanmalara önderlik etti. Kriz nedeniyle Türkiye ile ilişkiler de bozuldu.

YABANCI DÜŞMANLIĞI ARTIYOR

Tüm Avrupa'da olduğu gibi Danimarka'da yabancı düşmanlığı artıyor. Ülkede yaşayan Müslümanlar zaman zaman ayrımcılığa maruz kalıyor. Danimarka devleti, Müslümanlar'ın ülkeye gelmesini pek istemiyor. Bu nedenle yasalar hazırlanıyor. Danimarka, İslamafobi'nin yüksek olduğu bir ülke.

KONYALILAR İŞVEREN OLDU

Danimarka'da 100 bine yakın gurbetçi var. Konya'dan Danimarka'ya ilk göçler 1960'lı yıllarda başladı. İşçi olarak giden Konyalılar, bugün işveren pozisyonunda. Ülkede Konyalılar'ın binden fazla dükkanı var. Daha çok yiyecek ve market sektöründe faaliyet gösteren Konyalılar, şehir ve ülke ekonomisine önemli katkı sağlıyor. Ülkede Konya Kebab ve Mevlana isminde bir restourant var. Tarihi ve doğal dokusuyla ön plana çıkan Danimarka görülmesi gereken bir ülke.

Kerim ATICI