Doğan, AKP ve Erdoğan’ın Kürtlere ve Demokrasi güçlerine karşı sürdürdüğü savaşı, 1 Kasım erken seçimlerini, Kürdistan’da ilan edilen öz yönetimleri ve bakanlık sürecinde yaşananları ANF’ye değerlendirdi.

‘ORTAK İRADAYE VE AKLA DAYANAN BİR PARTİYİZ’

Geçici hükümette bir süre yer aldıktan sonra istifa eden Doğan 26 günlük bakanlık görevlerinin ardından istifa etmelerinin bir birikim sonucu geliştiğini belirtti. AKP’li yetkililerin “metin nereden geldi önlerine” gibi söylemlerine karşılık Doğan şunları dile getirdi: “Bizim okuduğumuz metin partimizin uzun süreli birikimin sonucudur. Biz ortak iradeye ortak akla dayanan bir partiyiz. Bu anlamda o gün okuduğumuz metinde elbette ki o günkü bakanlar kurulunda konuşulan bir metin değildir. Bu anlamda doğru söylüyorlar bu bir birikimdir. Partimizin öne çıkardığı bir birikim ve enerjidir.”

‘AKP POLİS KAFASIYLA BİR DEVLET YÖNETİYOR’

26 günlük bakanlık süreci boyunca savaş ve şiddet sarmalından çıkılması gerektiğini sık sık yapılan her görüşmede dile getirdiklerini ifade eden Doğan, AKP’nin polis devleti anlayışından kurtulması gerektiğini ifade ettiklerini söyledi. Özellikle Cizre’de yaşanan sivil katliamları bakanlar kurulunda dile getirdiklerini söyleyen Doğan, tüm çabalarına rağmen Hükümetin savaş anlayışından geri durmadığını belirtti.

“Hem partimizin ortaya koyduğu siyaset gereği hem de 26 günlük bakanlık süreci boyunca ortaya konulan siyasetle AKP’nin savaştan nemalanmak istenen gerçekliğini bir bütün olarak deşifre ettik” diyen Doğan, AKP ve Erdoğan’ın ülkede yaşayan halklar arasında ki bağları gittikçe zayıflattığını söyledi. Doğan “AKP tamamen polis kafasıyla bir devlet yönetiyor” dedi.

‘HALKIMIZ HER KOŞUL ALTINDA İRADESİNE SAHİP ÇIKACAK’

“Şiddet sarmalının ülkenin her yerine yayılması ve özellikle devlet şiddetinin Kürdistan coğrafyasında 90’lı yılları aratmayacak boyuta ulaşması 1 Kasım’da yapılması planlanan erken secim şartlarını ağırlaştırıyor” diyen Doğan, ancak halkın her türlü şart altında kendi iradesine sahip çıkacağını belirtti.  Doğan “AKP’nin bütün oyunlarına rağmen halkımız iradesini koruyacak ve oyuna sahip çıkacaktır. Yapılacak seçimlerin demokratik olmayacağını iyi biliyoruz ama buna rağmen oylarımıza ve sandıklara sahip çıkarak başaracağız” dedi.

‘HEDEFİMİZ EN AZ YÜZDE 15’

1 Kasım’da yapılacak seçimlerde en az yüzde 15 oy alacaklarını ifade eden Doğan, CHP ve MHP’nin de kendileri gibi dik durması durumunda AKP’nin 1 Kasım’dan sonra tarihin çöplüğüne gideceğini söyledi. Doğan “Yüzde 15 üzerinde oy aldığımızda bizim kitlelerle olan bağımız daha da gelişecek güçlenecektir. HDP’nin ortaya koyduğu program geniş kitlelere buluşmayı gerçekleştirecek. Kitlelerle buluşma halkın iktidarla yönelmesi anlamına gelecektir. AKP’nin tarihin çöp tenekesine gideceği konusunda kimsenin kuşkusu olmasın” şeklinde konuştu.

‘DEVLET YÖNETİMİ KÜRDİSTAN’DA İFLAS ETMİŞTİR’

“Eğer siz halkı iyi yönetemiyor halkın değerlerini ortak bir şekilde paylaştıramıyor, hak, hukuk, adalet kuramıyor iseniz halkta Öz Yönetim ilan eder” diyen Doğan, Devlet yönetiminin Kürdistan’da iflas ettiğini vurguladı. Doğan “ Devletin halkla olan ilişkileri şiddetten ibaretse halkın böyle bir yönteme başvurması en doğal hakkıdır. Kürt halkının verdiği tepki en doğal tepkidir” dedi. Kürt halkının tepkisinin doğru anlaşılması gerektiğinin altını çizen Doğan, hakkın, hukukun, adaletin ortadan kaldırıldığı yerde halkın kendi değerlerine sahip çıkmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

‘KÜRDİSTAN’DA YAŞANANLAR ASLA AFFEDİLMEYECEK’

Kürdistan’da asker ve polis tarafından gerçekleştirilen sivil katliamların kabul edilmeyeceği ve asla unutulmayacağını belirten Doğan şunları ekledi: “Yaşanan sivil katliamlar ve devletin kullandığı orantısız güç kabullenecek bir durum değil. Hukuk devletleri veya demokrasi ile yönetildiğini iddia eden bir devletin hiçbir şart altında sivil halka yönelik katliama varan bir saldırısı olamaz. Kürdistan’da yaşananlar hiçbir şart altında affedilecek bir durum değildir. Tüm bu yaşananlara karşı halkın ortaya koyduğu direniş ve tepkide o anlamda çok değerlidir.”

‘ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ YÜRÜYÜŞÜNE DESTEK OLUN’

1 Kasım erken seçimleri için başta Avrupa olmak üzere Türkiye ve Kürdistan’da yaşayan halklara yönelik çağrıda yapan Doğan, HDP’nin barış ve özgürlük yürüyüşüne herkesin destek olmasını istedi. Doğan “Avrupa’daki bütün yoldaşlar, canlar, sosyalistler, ezilenler, inananlar, inanmayanlar 1 Kasım’da başlayacak uzun yürüyüşümüze destek verin. Bu yürüyüş demokrasiye, kalıcı onurlu barışa doğru bir yürüyüştür. Buna ses verin. Eğer biz bu süreci başlatmazsak bizi çok kötü günler bekliyor. Eğer biz bu çağrıya kulak verir barışı egemen kılmak istersek savaşı dayatanlar tarihin çöplüğüne gider. Eğer biz kazanırsak Cumhuriyet’in demokratikleşme süreci hızlanır, Demokratik Ulus süreci başlar” diye seslendi.