Habur Sınır Kapısı'nda 6 gündür insanlık savaşı veriliyor. Türk devleti, 50 derece sıcakta bir TIR'da bekletilen ve artık kokmaya başlayan cenazeleri ailelerine vermemekte ayak diretiyor.
Şengal ve Rojava'da yaşamını yitiren 11 YPG/YPJ savaşçısı ve 2 HPG gerillasının cenazeleri, Başbakanlık talimatı ve Bakanlar Kurulu kararıyla 6 gündür Kuzey Kürdistan'a alınmıyor.
Sınırda bir TIR'da bekletilen cenazelerin, hava sıcaklığından dolayı fiziki durumlarının gün geçtikçe kötüye gittiği öğrenildi.
Önceki gün sınıra düzenlenmek istenen yürüyüş askerler tarafından engellenirken, aynı anda KDP de Güney Kürdistan kentlerinden sınır kapısına yürüyenleri engelledi. Güney Kürdistan'ın Hewlêr, Zaxo ve Duhok kentlerinden gelen çok sayıda kişi, Habur Sınır Kapısı'nın karşısı olan İbrahim Xelil Gümrük Kapısı'na gitmek istedi. Yürüyüşçüler Zaxo girişinde peşmergenin engellemesiyle karşılaştı.
Ailelere destek vermek amacıyla DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, HDP Milletvekilleri, HDP ve DBP Şırnak, Mardin, Siirt İl teşkilatları, KJA aktivistleri, DİSK, Şırnak Barosu ve STK’ların da bulunduğu bir heyet dün Habur Sınır Kapısı'nda açıklama yaptı. Heyet adına konuşan DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, cenazelerin rehin tutulmasına tepki göstererek, "Düşmanlık hukuku üzerinden cenazeler bekletilmektedir. En koyu düşmanlıklarda bile cenaze takası vardır. Bu savaşın ahlaki bir etik kuralıdır.
Savaş kuralları dahi çiğnendi
Şu anda o ahlaki etik kural çiğnenmektedir. Bu insanlar, gençler sözde sizin de şuan mücadele ettiğiniz IŞİD’e karşı savaşırken hayatlarını kaybettiler. O cenazeler bu ülkenin çocuklarının cenazeleri ve bu ülkenin onurunu korumak için canlarını feda ettiler. Ve bu ülkenin başbakanı yine IŞİD katliamı sırasında yaşamını yitiren gençler için kendisine sunulan taziyeleri kabul eden bir ülkenin başbakanıdır. Onları bu şekilde bekletmek insanlık dışıdır, vicdan dışıdır, ahlak dışıdır ve her şeyden önce hukuk dışıdır. Bakanlar Kurulu'nun böyle bir karar aldığı söyleniliyor. Böyle bir anayasa maddesi yok, böyle bir yasa yok. Bu tamamen siyasi bir karar" dedi.
Yapılan açıklamanın ardından heyet aileler ve cenazelerin durumuna ilişkin bilgi almak amacıyla Güney Kürdistan’a geçti. HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez de, cenazelere dönük insanlık dışı uygulamayla ilgili Meclis Araştırması açılması talebinde bulundu.
ŞIRNAK
Şehitliklere de saldırı
DAİŞ'e karşı savaşta şehit düşen savaşçıların cenazelerini ailelerine vermeyen Türk devleti, Cudi'deki gerilla şehitliklerini bombaladı.
Botan bölgesinde çeşitli tarihlerde yaşamını yitiren gerillaların defnedildiği Şırnak'taki gerilla şehitlikleri Türk savaş uçakları tarafından bombalandı.
Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Şırnak'ın Silopi ilçesinde yer alan Cudi Dağı'nda bulunan "Cuma Bilici ve Binevş Şehitliği"ne yönelik hava bombardımanı düzenlendi.
Bombardıman Şırnak Valiliği'nin gerilla mezarlıklarının da bulunduğu bölgelerin de dahil olduğu 9 bölgenin yasak bölge ilan edilmesi ardından gerçekleşti.
Halkın girişi engellendi
Şırnak Valiliği yaptığı yazılı açıklamada Bestler-Dereler, İncebel Dağları, Faraşin Bölgesi, Altın Dağları, Cudi Dağı, Küpeli Dağı, Kureşin ve Karaçalı tepeleri ile Dağlıca-Pavan bölgelerinin yasak bölge ilan edildiğini duyurmuş, yasak bölge gerekçesinde, gerilla şehitliklerin yıkılacağı operasyonların düzenleneceğini bildirilmişti.
Açıklamada, "PKK'lilere ait mezarlıkların etrafında bulunan müştemilatın yıkılması ve mezarlıkların yakınında bulunan HPG'lilerin etkisiz hale getirilmesi amacıyla icra edilecek operasyonlar esnasında vatandaşların zarar görmesini önlemek ve bölgede askerlere hareket serbestisi sağlamak için valilikçe (15) gün, müteakiben Bakanlar Kurulu Kararı ile (6) ay süre ile Geçici Askeri Güvenlik Bölgesi ilan edildiği" belirtildi.
"Yasaklı bölge" ilanı nedeniyle bombardıman nedeniyle yaşanan tahribatın boyutları öğrenilemedi.
ŞIRNAK
Cenazeleri yakmak istediler
Daha önce cezaevinde Kürt çocuklarına tecavüz skandalıyla gündeme gelen Adana Pozantı'da 2 polisin öldürülmesi ardından sokaklara salınan ırkçılar, HPG'lilere ait olduğu belirtilen 2 cenazeyi yakmak için hastaneyi bastı.
Adana'nın Pozantı ilçesinde önceki gece 02.35 sularında Emniyet Müdürlüğü binasına uzun namlulu silahlarla eylem düzenlendi. Eylem sonucunda 2 polis öldü. HPG'li oldukları ileri sürülen 2 kişi ise, eylem ardından başlayan çatışmalarda hayatını kaybetti.
Cenaze parçalanmış
HPG'lilere ait olduğu belirtilen 2 cenazeden birinin parçalanmış olduğu öğrenildi. Emniyet, sözkonusu kişinin vücudunda bomba düzeneği olduğunu ve yaşanan çatışmada kurşunların isabet etmesi sonucu bombanın patlayarak cenazenin parçalandığını ileri sürdü.
2 kişi gözaltında
Saldırı ile ilgili açıklama yapan Adana Valisi Mustafa Büyük ise, HPG'lilere yardım ettikleri iddiasıyla 2 kişinin gözaltına alındığını, başlatılan operasyonun devam ettiğini kaydetti.
Faşistler hastaneyi bastı
Ölen polislerin cenazeleri otopsi ardından memleketlerine gönderilirken, Pozantı Devlet Hastanesi morguna kaldırılan ve HPG'li oldukları iddia edilen iki kişinin cenazelerini yakmak isteyen ırkçı gruplar hastaneyi bastı.
Cenazelerin Pozantı Devlet Hastanesi'nde tutulduğunu öğrenen sayısı yüz civarındaki ırkçı gruplar, hastane bahçesine gelerek hastaneyi basmaya çalıştı. Hastane morgundan cenazeleri almak isteyen ırkçı grubun binaya girişi engellenirken, faşistler PKK aleyhine sloganlar atarak cenazeleri alıp yakacağız şeklinde bağırdı.
Gerillanın kimliği tespit edilemedi
Gabar Dağı'nda 30 Temmuz'da çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG gerillasının kimliği tahribattan dolayı tespit edilemiyor.
Önceki gün çıkan çatışmada yaşamını yitiren gerillanın cenazesine askerler el koymuş ve operasyona gelen Şırnak halkından kaçırılan cenaze, Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'na götürülmüştü.
Gerillanın cenazesi dün otopsi işlemleri için Diyarbakır Gazi Yaşargil Araştırma Hastahanesi'ne getirildi. Otopsi işlemlerinde vücudu tamamen yandığından kaynaklı kimlik tespiti yapılamadı.
Öte yandan operasyon sırasında askerlerin bombardımanı sonucu Gabar dağı eteklerinde çıkan yangının devam ettiği bildirildi.
ADANA
