Çernobil ve Halepçe olayları  hayatının dönüm noktası oldu. Gazetecilik ve hapishaneler arasında mekik dokudu, ardından yönünü dağlara verdi. İki yıl sonra ise 8 Ekim 1997 tarihinde KDP'nin pususunda bir grup yoldaşıyla birlikte yaşamını yitirdi. 

Gurbetelli'yi anlatan annesi Fatma Ersöz, kızının babası Almanya'da çalıştığı sıralarda dünyaya geldiğini ve bu yüzden babasının bu ismi verdiğini söyledi. 

 

‘Dert ortağımdı’

Gurbetelli'nin güzel bir çocukluk dönemi geçirdiğini söyleyen anne Ersöz, "Okulda çok başarılı bir çocuktu. Öğretmenleri hep onu takdir ediyordu. Çocukların daha iyi öğrenim görmesi için Adana'ya geldik. Kızım üniversitede çalıştığı sırada, bir gün yanıma gelerek İzmir'e gideceğini söyledi ve bir daha da gelmedi. Gittiğinde çok üzüldüm. Çünkü o her derdimin ortağıydı. Benim yoldaşımdı, arkadaşımdı, sırdaşımdı. Birlikte pestil, pekmez yapardık, tarlaya giderdik, ev işlerini yapardık. Her işi becerirdi, çok hamarattı. O benim her şeyimdi" dedi.

 

‘Akıllı ve cesurdu’

Gurbetelli'nin fakirlik içinde büyüyüp okula gittiğini anlatan Ersöz, "İkimiz de fakirlikten çektik. Gece yarısına kadar yatmazdım. Ben okumamıştım, çocuklarım okusun istiyordum" diye konuştu. 

Anne Ersöz, kızının kendisiyle hiç Türkçe konuşmadığını, hep Kirmanckî diliyle konuştuğunu da aktardı. 

Kızından bahsederken hiçbir detayı kaçırmamaya gayret eden Ersöz, yazdığı kitapta kendisinden bahsettiğini anlatıp, "Beraber çok arkadaşlık yaptık ama kimse bilmiyordu. Babası bana şiddet uyguladığında hep benim tarafımı tutardı. Akıllı ve cesurdu" dedi. 

 

Gözaltında hiç konuşmamıştı

Gurbetelli'nin gittikten üç ay sonra gözaltına alındığını belirten anne Ersöz, şöyle devam etti: "Mersin'de yakalamışlar kızımı. Gözaltındayken görmeye gittim, tam 14 gün işkence etmişlerdi. Gözaltındayken hiç konuşmamış, bir şey dememişti. Sabah mahkemeye çıkardılar. Onu öyle işkence edilmiş halde gördüğümde içim parçalandı ama hiç ağlamadım. Yavrumu cezaevine attılar. Sonra Malatya'ya sürgün ettiler. Görüşüne giden oğluma da işkence edip ablası ile görüştürmemişlerdi." 

 

‘Kimse acı çekmesin artık’

Yaşamını yitiren oğlu ve kızının ardından çok acılar çektiğini ifade eden Fatma Ersöz, "Artık Kürt halkı acı çekmesin, bitsin artık bu zulüm. Savaş kime neyi kazandıracak acıdan başka? Barış ve kardeşlik içinde yaşasın insanlar. Biz acı çektik ama başkaları çekmesin" sözleriyle barış temennilerini dile getirdi. 

 

JINHA