Avrupa’da 8 Mayıs’ta başlayan oy verme işlemlerinin tamamlanmasına 9 gün kaldı. Avrupa’da HDP bileşeni kurum temsilcileri, seçmenlerin çoğunun hafta sonunu tercih ettikleri için kalan sürede sandık başlarında yığılma yaşanacağı ve seçmenlerin oylarını kullanamama riski ile karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu. 

Almanya Kürt Toplum Merkezi (NAV-DEM) Eşbaşkanı Yüksel Koç, Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu Temsilcisi (ATİF) Süleyman Gürcan, Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi (ABDEM) Temsilcisi Rojda Yıldırım, Kürdistan İslam Toplumu Federasyonu (FCÎK) Başkanı Hafız Ahmet Turhallı, Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJKE) Temsilcisi Songül Ömürcan ve Avrupa Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Eşbaşkanı Erdoğan Yalgın  seçmenleri hiçbir rehavete kapılmadan ve büyük bir duyarlılıkla kalan süreyi en iyi biçimde değerlendirmeye ve hafta içinde de oylarını kullanmaya çağırdı. 

 

Rehavet var

Almanya Kürt Toplum Merkezi (NAV-DEM) Eşbaşkanı Yüksel Koç, 8 Mayıs’tan bu yana özellikle hafta sonunda sandık başlarında yığılma gözlemlediklerini belirtti. “Halkımıza çağrımız, hafta içini de oy vermek için değerlendirmeleri” dedi. 

Almanya’da seçimlere katılım oranı konusunda da bilgi veren Koç, “Almanya’da kullanılan oy miktarı 200 binin üzerinde. Avrupa’da genel katılım ise 330 binin üzerine çıkmış durumda. İki gündür olağanüstü toplantılar gerçekleştiriyoruz. Seçmen sandığa gitme noktasında çok yavaş ve rahat davranıyor” dedi. Bölgelerdeki seçim komisyonlarına da seslenen Koç, “HDP seçim komisyonları, kayıt altına aldıkları seçmenleri birebir araçlar ile alarak sandığa götürüp sonra tekrar eve bırakmak zorundadır. Bu durumu sadece bir iki gün ile sınırlandırmak istemiyoruz. Haftanın tüm günlerine yayarak bu çalışma yürütülmelidir. Bizler, seçmenleri mümkünse hafta içi de sandıklara götürmek istiyoruz. Çünkü hafta sonlarında ciddi yığılmalar oluyor” diye konuştu. 

 

29’unda bitirme hedefindeyiz

Oy kullanma yerlerindeki kapasite sıkıntısına da dikkat çeken Koç, “Kapasitesi en yüksek olan yerlerde oy kullanabilen seçmen sayısı günlük 4 bini geçmemekte. Bu durumdan kaynaklı birçok seçmen oy kullanamadan geri dönmek zorunda kaldı. Bizim açımızdan bir oy, çok stratejik ve çok değerlidir. Bu nedenle insanlarımızın oy kullanmaları için hafta içi gitmelerine ikna edilmeleri lazım. Halkımızın, barış ve demokrasi mücadelesi için gerekirse çalıştıkları işyerlerinden bir gün izin alıp, oy kullanmaya gitmelerini talep ediyoruz. Daha önce tecrübe edindiğimiz gibi, son güne bırakılan oyların heba olmaması için, en geç ayın 29’unda tüm seçmenleri sandığa taşımak ve oy kullanımını bitirmektir hedefimiz” vurgulamasında bulundu. 

 

Seçim bir fırsat

Avrupa’da yaşayan seçmen kitlesinin devlet uygulamaları nedeniyle sürgün olan, bu nedenle çok zor ve büyük fedakarlıklarda bulunarak bugünlere glen bir kitle olduğuna dikkat çeken Yüksel Koç seçmenlere şöyle seslendi: 

“Köylerine, özgür kimlik ve özgür önderlikle gitmek isteyen insanımızın eline bir çok şeyin önünü açmak için fırsat geçti. Bu fırsatı iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Kendi yaşadıkları zorluk ve haksızlığı, Kobanê, Şengal ve Roboskî için sokaklara çıktıkları gibi, bu sandıkta da hesabını sormak ve bertaraf etmek gerekiyor. Her bir seçmen sadece kendisi değil, kendisiyle birlikte başkalarını da örgütleyip sandık başına gitmeli. Bu bilinçle hareket edilmeli ve bu işin sahibi olarak kendini görmeli.”

 

FCÎK’ten camilere çağrı

Kürdistan İslam Toplumu (FCÎK) Başkanı Hafız Ahmet Turhallı da bir açıklama yaparak, “Ey iman edenler hepiniz toplu halde barışa giriniz. Bakara 208” ayetini örnek gösterip herkesi, “HDP’nin yanında, barış yanında saf tutmaya” çağırdı. Turhallı, “Son 2 yıldır yaşanan savaşın bertaraf edilmesi için bir çaba var. Fakat bu çabanın yerli yerine oturması için barış yürütücülerine güç vermek lazım. Burada barış yürütücüsü HDP’dir. Ve ona güç vermek gerekiyor. Tüm inananlar, Müslümanlar bu çaba içerisine girmelidir. Aksi takdirde herkes bu vebalin altında kalacaktır. Tüm Müslümanlar barış için üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmelidir. Bu süreçte yaşanacak her türlü suçun vebali bizlerin üzerindedir. Tüm camii ve dernekler bu bilinçli hareket edip tüm çevrelerini acil bir şekilde sandığa taşımalıdır” dedi.

 

ATİF: Operasyonlara cevap sandıkta

Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF) Temsilcisi Süleyman Gürcan da HDP’yi destekleyen göçmenlere seslendi. “Seçim süreci ile birlikte Avrupa’da yaşayan göçmenler ciddi bir çalışma içerisine girdi. Kürtler, Türkler, Aleviler, Ermeniler, Êzîdîler yani bütün ötekileştirilenlerin oratklaşarak oluşturduğu HDP’ye yoğun bir ilgi var” diyen Gürcan, HDP’ye saldırılara dikkat çekti. “Tüm bu saldırılara karşı göçmen emekçiler kendi haklarını savunmak için daha fazla çalışmalı. Başta ATİF bünyesinde çalışmada olanlar olmak üzere tüm seçim çalışanları, seçim çalışmalarını 10 kat artırarak bu kısa süreyi en iyi şekilde değerlendirmeli.” diyen Gürcan ATİF çalışanlarına da, 

“Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu’na (ATİK) yönelik, Almanya, İsviçre ve Yunanistan’da gerçekleştirilen operasyonun sebeplerinden birisi de HDP ile girdiği ittifaktır. Bu sebeple hem bu operasyonları hem de tutuklanan arkadaşlara en iyi cevap, bu alandaki çalışmaları zaferle sonuçlandırmaktır. Tüm ATİF çalışanları bu haftadan itibaren tüm güçleri ile bu çalışmaya yönelmeli” mesajı verdi. 

 

ABDEM: Her oy bir müdahale

ABDEM adına gazetemize açıklama yapan Rojda Yıldırım da seçmenlerin acil bir şekilde sandığa gidip oylarını kullanması gerektiğini söyledi. Yıldırım, “ABDEM 57 bileşeni ile beraber şu çağrıda bulunuyor: Avrupa’da yaşayan Türkiye ve Kürdistanlı halklar, 31 Mayıs’a kadar seferberlik ruhu ile sandığa gidip oylarını kullanmalı. Savaşa, diktatörlüğe ve faşizme karşı, barış, demokrasi ve özgürlük için sandığa gidip HDP’ye oylar verilmelidir. Bu seçim, Türkiye’nin kaderini belirleyebilecek öneme sahip seçimdir. Herkes kendi kaderini belirlemek istiyorsa bu seçim sürecinin bir öznesi olmalıdır. Kullanılacak her oy Türkiye’ye politik bir müdahaledir” dedi. 

 

FEDA: AKP’yi tökezletin

FEDA Eşbaşkanı Erdoğan Yalgın ise Avrupa’da yaşayan tüm Alevilere çağrıda bulunarak şunları söyledi: “Avrupa’da yaşayan Aleviler, acil bir şekilde sandıklara gidip oyularını kullanmalı ve oylarını HDP’ye vermeli. İnançların özgür yaşaması isteniyorsa oylarını HDP’ye vermelidirler. Mezopotomya’nın kadim halkları ve kadim inançları tekrardan barış içerisinde, huzurlu bir şekilde, kardeşçe bir yaşam için oylarını HDP’ye vermeli. HDP, Ezilmiş halkların karşısındaki en büyük fırsattır. Tek bir oy bile AKP’nin tökezlemesi için yeterli olacaktır.”

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’na (AABK) bağlı çeşitli Avrupa ülkelerinde faaliyet yürüten dernek üyelerine de seslenen Yalgın şu ifadeleri kullandı: “AABK’ye üye olan, pirler, piranlar, yöneticiler, hepsi ellerini vicdanlarına koyarak sandığa gitsin. HDP’nin barajı aşması her şeyi topyekun değiştirecektir.”

 

Kadın konvoylarıyla sandık başına 

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJKE) adına gazetemize demeç veren Songül Ömürcan, Avrupa’da kadın seçmenlerin güçlü organizasyon ve kadın konvoyları ile sandığa gitmesini istedi. Bütün kadın meclis, inisiyatif ve komünlerinin bu konuda tam bir seferberlikle işe yaklaşması gerektiğini dile getiren Ömürcan, şu çağrıda bulundu: “Avrupalı, Kürdistanlı, Türkiyeli, Alevi, Êzîdî, Müslüman, Süryani, Ermeni kadınlar olarak kalan son 9 gün için seferberlik ruhu ile sandık başlarına gidelim. Avrupa’da yaşayan Kürt kadınları örgütlü kimlikleri olan meclis, komün, inisiyatif, komisyon örgütlenmelerini büyük bir disiplin ve planlama ile harekete geçirmelidirler. Kadın konvoyları ile kadınların organize edeceği gruplarla sandık başına gidebilmelidirler. Mecliste ve komünde yer alan her bir üye, kendi semtinde ve mahallesinde organize ettiği bir grup kadın ile sandık başına gitmelidir. Bu konuda güçlü organizasyonların yapılması gerekiyor. Önümüzdeki son 9 gün oldukça önemli ve kritik bir dönemeci ifade ediyor. Hafta içini de en iyi şekilde değerlendirmeli, işlerinden, okullarından izin alarak sandık başına gitmelidir.”

 

DİLAN BİÇER / REHA SARI / HABER MERKEZİ

YENİ ÖZGÜR POLİTİKA