Danimarka’da yaşayan 75 bin Türk nüfusunda, çok sayıda genç kadın ile az sayıda erkeklerin, ailelerinin uyguladıkları baskı, şiddet ve zorla evlendirilme nedenleriyle yetkili makamlara başvurularında büyük artış olduğu gözlendi. Bu rakam, göçmen kökenli Danimarkalılar arasındaki en yüksek sayı oldu.

Ülkede faaliyet gösteren Ulusal Kadın Kriz Merkezi (LOKK) tarafından açıklanan 2014 raporunda, 101’i kadın 20’si erkek toplam 121 Türk gencin zorla evlendirilmek istendikleri ve şiddet gördükleri gerekçesi ile yardım başvurusunda bulundukları belirtildi.


Kadın Kriz Merkezi’nde göçmen gençlerle ilgili porejeden sorumlu ekip lideri Susanne Willaume Fabricius Milliyet’e yaptığı açıklamada, zorla evlendirilmek istenen Türk gençlerin kendilerine en çok şiddet, tehdit, baskı, sosyal kısıtlamalar şikâyetleriyle başvurduklarını söyledi.

Psikolojik ve fiziki şiddet


Fabricius, 2014 yılında 188 göçmen gencin zorla evlendirilmek tehdidiyle ya da zorla evlendirilmiş oldukları nedeniyle kendilerinden yardım istediklerine vurgu yaparken, yapılan toplam bin 200 başvurunun hepsinin ortak yanının zorla evlendirilmek, şiddet, baskı, bakirelik ve kontrol gibi namus içerikli olduğunun altını çizdi.

 

Yasa değişecek


Zorla evlendirilmek istenen gençlerin bazılarının fiziki şiddete uğradıklarını belirten Fabricius, bunu kabul etmeyenlerin aileden dışlanarak tamamen yalnızlığa itildiklerini ve sonunda hepsinin psikolojik şiddete maruz kaldıklarını vurguladı.


Danimarka İçişleri ve Ekonomi Bakanı Morten Östergaard, “namus meselesi” kurbanlarının daha iyi korunması için hükümetin kimlik yasasında değişikliğe giderek, tehdit altında olanların nüfus dairelerindeki adres kayıtlarının kaldırılacağını bildirdi.


Danimarka’da 6 yıl önce çıkarılan yasaya göre, çocuğunu zorla evlendirmeye zorlayan aile bireylerine hapis cezası ön görülmesine rağmen şimdiye kadar kimsenin bu yönde cezalandılırmadığı, bunun nedenin çocukların anne ve babaları hakkında suç duyurusunda bulunmak istemediklerinin yattığı ifade edildi.