“Cambaza bak cambaza.” demiş büyükler.

"Meclis başkanı, sağduyu çağrısında bulunmuş.

Doğru,gerçekten son zamanlarda birilerinin(özellikle birisi var ki..) neden olduklarından dolayı buna ihtiyacımız var.

Bunun muhatabı toplum değil,toplumu sürekli gererek varlığını sürdürmeye çalışandır.”

"Barbarlık hedef göstermektir diyor malum kişi.İnsanları sokağa davet etmekle suçlarken,  kendinden kaynaklı tahrikleri yok saymak ne büyük aymazlıktır.

"Tahrip edilen müzelerin fotoğraflarını basına servis ederek insanlar sokağa çıkmaya davet edilmiş olmuyor mu? 

Tahrik ve tahrip olmuyor mu?. Ne zaman kovanlarına çomak sokuldu, siz misiniz çomak sokan, veryansın ediyor."

Kendilerini sorgulayan herkese “maşa” dedi sevgili büyüğümüz.  

Çoğulculuk ve birlikte yaşama iradesidir yapılan.

Mesela,maşa diyerek tarifi yapılan kişi bana göre soyu tükenmeye yüz tutmuş namuslu insandır.

Yine bana ve birilerine göre her durumda her koşulda beyefendiyi kutsayandır asıl maşa.

Demek ki netameli meselelerde anlaşamıyoruz.

Anlaşmak zorunda değiliz. Ama bir arada yaşayabiliriz.

Maşa dediklerinize tahammül etmeyi öğrenebilir ve birlikte yaşama iradesini geliştirirsen."

Devlet  aletini elinde tutanların sorumsuz ve sorgusuz davranmaya hakları yok. Sıradan ve sığ refleksleri gösteren, ortaya çıkan sonuçlardan  sorumludur. Başkalarına yüklenerek,bağırıp çağırarak sorumluluktan kurtulamaz.

Muktedir olmak; çokbilmiş ve kibirli bir dille bağırıp çağırma hakkını vermez. 

Yaşanan karmaşanın içinde kimin kime neden bağırdığını, ne demeye çalıştığını anlamakta zorlanıyoruz.

 Herkes bir şeyler söylemeye çalışıyor ancak kimin ne dediği anlaşılamıyor.

Hızlarını alamayarak kendi içlerinde birbirlerine bağırdıklarına şahit olmak, sıkıntılı olan moral dünyamızı daha da sarsmaktadır.

İşine gelince böyle, gelmeyince şöyle. Nasılsa  milletin hafızası sorunlu diyor büyüklerimiz.

Ne kadar korku ve gözdağı varsa, o kadar hafıza kaybı olacağını çabuk öğrendi gelen idare-i maslahat.  

Devlet idare etmek;soğukkanlılık,bilgi,beceri,birikim,sağduyu,feraset,basiret ve kararlılık ister.

Yaşamak zorunda olduklarımız, yoksulluk yoksunluk yaşayan muktedir grubuyla karşı karşıya olduğumuzu gösterdi.

 Bundan kurtulmanın çaresi yok mu?

Yapılacaklar ve yapacakları çok basit.

Devlette, strateji, program, plan, devamlılık, tutarlılık ve disiplin şarttır.

Muktedir, kendilerini, hayatlarını,düşünce dünyalarını merkeze alarak topluma, olaylara, olgulara bakmaktan vazgeçtikleri an işler normale dönmeye başlayacaktır.

”(Hırsız ve Burjuva kitabından) Devletlerin olduğu bir çağda yaşıyorsanız, kaderinizi elinizde tutamazsınız. Bu yüzden devletler, özgürleşmenin engelidir.” Hüsnü Arkan (Yazar ve Müzisyen(Ezginin Günlüğü)) “

“Demokrasi” ve “demokratik devlet” kavramlarının kullanımı konusunda büyük eksiklik vardır.Bu kelimeler açıkça tanımlanmadıkça ve anlamları üzerinde uzlaşılmadıkça insanlar bu anlam karmaşası üzerinde yaşamaya devam edeceklerdir.” Alexis de Tocqueville