salihyazar @ ybhaber.com

Bi'at,(Arapça ):Bağlılığını, itimadını bildirmek; rey vermek, anlamına gelen ve  İslam toplumlarında hükümdarların dinsel yargı gücüne sahip olabilmeleri, meşru (yasal) ve yetkili sayılabilmeleri için halktan aldıkları söz, bağlılık andı veya yetkisidir.

Emeviler Devri'nde hükümdarlığın babadan oğula geçen bir saltanat haline gelmesi nedeniyle biat biçimsel bir gelenek durumuna dönüştü.

Biat, bir güç merkezine bağlılık, bir yerlerden çıkar içinde olmaktır.(Vikipedi)

Lidere, otoriteye, külte; ”şahsi haklarını, egemenliğini ipotek ettirerek” sorgulamadan “tapınmak” derecesinde kabul etmektir.

Birey yoktur, lider vardır.

Özgür düşünce yerini koşulsuz itaate bırakır. Eleştirmek” en büyük suçtur ve yerine kat’i “mutlak kabul etmek” vardır.

Sadece siyasette kullanılan bir kavram değildir. Hukukun olmadığı, güçlünün olduğu toplumlarda biat yaşamın her tarafına sirayet eder. Evde, okulda, sokakta, devlet dairelerinde otorite, para, güç, koca, baba, öğretmen ve imam her zaman diş geçirebildiğinden peşinen itaat etmesini ister.

Biatçi için güçlü olan lider şaşmaz ve yanılmazdır. Feraset, basiret ve akla sahiptir.

Her durumdan kendilerine vazife çıkarır. Onun için güçlünün rengi, dili, ırkı, ahlak anlayışı ve dini inancı önemli değildir.

Tek gayesi güçlülerin gölgesinde “sefil” hayatlarını artan bir iştahla, gözü dönmüş hırsla daha da parlatmaktır.

Biat etmek istemeyenler, akıl ve vicdan muhabbeti dâhilinde hakkaniyeti arayanlardır.

Biat etmek istemeyenlere biçilen roller bellidir. Toplum düşmanı olarak afişe edilse de özelde çok farklı isimlerle adlandırılır:Bölücü, terörist, paralel yapı, ateist, dinci, komünist, ahlaksız ve meczup gibi tanımlamalarla tanımlanırlar.

İtaat etmeyenler, biatçi tarafından düzenin dışında tutulmaya çalışılır.

Biat aynı zamanda alıp satmak anlamına da gelir. Kim en çok menfaati kendisine sağlarsa saf değiştirir ve eski liderini rahatlıkla satabilir.

Biatçide iç hesaplaşma yoktur. Vicdanlarıyla organik bağlarını çok uzun zaman önce kesmiştir. Vicdanın tanımını yapmalarını istesen, çok sağlıklı cevap alamazsınız.

Biatçi için bugünün yarını da yoktur, sadece bugün vardır.

Lideri, parmağıyla hedef gösterir, biatçi ceset yiyen bakteriler gibi oraya üşüşür.Hedefi somurur ve yok eder.

Tapındıkları liderleri için “yahu, bu adamın hiç mi hatası yok?” sorusunu sormak infaz ve aforoz edilmek için büyük nedendir.

Toplumun “akıl” ayarlarıyla oynar. Buldukları boşlukları alakasız kavramlarla doldurarak kafa karışıklığına yol açar.Toplumu liderlerinin ön gördüğü bir mecraya doğru çevirir.

Biatçi için Allah’ın sade kulu olmak yetmez, Kulun Allah ile sade bir ilişki içinde olmasından hazzetmez.

Allah’a giden yolda mutlaka kendi tapındıkları kişi ve değerleri inşa eder.Bunun üzerinden kendi derebeyliklerini sürdürür.

Biatçi için akıllı ve haklı olmanın anlamı yoktur. Yalnızsan ve düzene çomak sokuyorsan; senden haksızı ve akılsızı yoktur.

Niceliksel ve güçlüysen haksız  olsan ne yazar? Arkanda biat ettiklerin varsa en büyük hak ve haklı sensin.

Herkesi kendi kodları üzerinden okumaya çalışır.

Biatçi için, devletin ve ülkenin ihtiyaçları değişen ve dönüşen zamana paralel olarak ortaya çıkmaz, liderlerinin keyfe keder durumuna göre değişir.

Biatin olduğu yerde sanat; edebiyat, resim, müzik, sinema/bilim ve teknik gelişmez. Mevcut kazanımlar da geriye doğru sarmaya başlar.

“Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı.” Emma Goldman (27.06.1869, Litvanya – 14.05. 1940, Toronto) Yazar

salihyazar@gmail.com

www.ybhaber.com