salihyazar @ ybhaber.com

12 Şubat 1999 tarihinde düzenlenen Magazin Gazeteciler Derneği gecesinde, sahneye çıkarak ödül alan Ahmet Kaya bir Kürtçe klip hazırlayacağını söylemişti. Bunun üzerine Ahmet Kaya’ya aralarında Serdar Ortaç’ın bulunduğu güruh çatal, bıçak fırlatmıştı. Serdar Ortaç ayağa kalkarak 10.yıl Marşını söylemeye başlayarak orada bulunanları galeyana getirmişti. Saldırgan güruhta kimler yoktu ki:Ercan Saatçi, Şenay Düdek, Ayna Grubu, Ebru Gündeş.

Ahmet Kaya'ya atılan çatalların önüne kendini siper eden Mehmet Aslantuğ ve Savaş Ay'ın isimleri duyuldu.

Racon kesen İbrahim Tatlıses, sosyal proje uzmanı Mahzun Kırmızıgül, her dönemin süper yalakası Ajda Pekkan, erkeklik kitabını yazan Kadir inanır, devrimci Edip Akbayram, uzaylı Mustafa Topaloğlu, dönemsel çocuk adam  Özcan Deniz vardı. Onuncu Yıl  Marşı'nı ve Memleketim şarkısını ayakta söylediler.

Gözü dönmüş grubun karşısında Ahmet Kaya, eşi ve birkaç seveni vardı.

14 Şubat 199’da Ertuğrul Özkök yönetiminde amiral gazete Hürriyet, Ahmet Kaya’nın 1993’te,PKK gecesinde, Apo ve Kürdistan haritası önünde konser verdiğini gösteren fotomontajlı (ki resim altı yıl öncesine aitti) bir haber yaptı. 

“Ayıp ettin gözüm! sürmanşetiyle yargısız infazı, “linçi” başlattı. Devam eden günlerde atılan yalan manşetleri söylemeye dilim dahi varmıyor. Sonrası malum, koroya gönüllü, gönülsüz, kerhen herkes katıldı. Şeyinden korkan ve şeyi yemeyen ne kadar çapsız varsa  olayın içinde yer aldı. Olay köpüklenerek büyüdü. Sonunda Ahmet Kaya yurt dışına (Fransa) çıkmak zorunda kaldı.

O gün orada bulunanların içinde, bugünlerde ‘memlekette demokrasinin esamisinin kendilerinden sorulur’ afra tafrasını satanlar vardı. Kürt kökenli, sanatçı delikanlılar(!) vardı. Sanatçı etiketinin altında ezilen kof kabadayı vardı. Sosyal sorunlara duyarlı filmlere imza atan mahzun korkak vardı.Şimdi akil adamların içinde yer alan Kadir İnanır vardı.

Fitnebazlar oyun oynuyordu. Kıyıda seyreden korkaklar ellerini patlatırcasına, ayakta provokatörü ve ekibini alkışlıyorlardı. Bu korkaklar, yıllarca icra ettikleri işlerden dolayı takdir ettiğimiz, baş tacı ettiğimiz; marka olmuş abilerimiz ve ablalarımızdı.

Bilin bakalım twiter üzerinden bu açıklamaları yapan kim? “Twitter'da Özbekistan konserimde çekilen bir fotoğrafa fotomontaj yapıp, gerçekmiş gibi yaymaya çalışan geri zekâlılara sesleniyorum! Bu yaptığınızla ne barış sürecine sekte vurabilir, ne benim barış süreciyle ilgili fikrimi değiştirebilir nede bu vatanı bölebilirsiniz. Çünkü bunları akıl edemeyecek kadar zihniyetiz ve zavallısınız! Ben 40 senedir sevenlerime dürüstüm, onun için bu numaraları yemezler! Fotomontaj yaptıkları bayrak, Kuzey Irak Özerk Bölgesi'nin bayrağı ve ben şu anda orada ticaret yapıyorum. Eğer sallamış olsaydım zaten söylerdim.Tahammül edemediğim şey iyi giden süreçte fotomontajla kafaları karıştırmaya çalışmaları. Herkesin diline, dinine, bayrağına saygım var. “ (20.02.2013) 

"Bir Hakan Şükür'dür gidiyor yok efendim Arnavut'um demiş ne yapsın adam aslını inkâr mı etsin. Türküm diyor, milli formamızı giyiyor daha ne? Adamın ne dediğine bakmam ne yaptığına bakarım. bence çoğu Türk'ten daha Türk!! Naim Süleymanoğlu'nu rahmetli Cumhurbaşkanı Sayın Özal, getirtmişti o da bizi dünya h şampiyonu yaptı. Hakan'ın hanımı Türk, çocukları Türk… Arnavut'um dediyse ne oldu kıyamet mi koptu?”(25.02.2013)

Keşke Ahmet Kaya infazının başladığı gece aynı perdeden konuşsaydın, dik durabilseydin Keki İbo. Bugün söylediklerin daha inandırıcı olurdu.

Niçin anlattım o geceyi? 

Ahmet Kaya olayında konuşması gereken korkak istismarcılar  tarafından bugünlerde çok konuşunca midem bulandı. İncitici, itici ve samimiyetsiz geldi. Birileri bedel öderken, linçe maruz kalırken neredeydiniz? Zorbaların cenderesindeki hayatı yaşamak zorunda kalarak, geleceğimiz ötelenirken, hayallerimiz beklemeye alınırken  neredeydiniz? Ahmet Kaya gibi nice değerlerimiz linçi yaşarken sizler en cafcaflı dönemlerinizi yaşamayı tercih ettiniz. Suya sabuna dokunmadan yaşamayı tercih ettiniz

Hadi canım, hadi yürü git sofra larvaları desem anlarlar mı? Size sizden başka değer veren yokken cellâtlarınıza bu kadar sevdalı olmaya değer miydi? Desem utanırlar mı? Kim bilir, belki şimdi utanıyorlar, vicdanlarından aynaya bakamıyorlardır. Ama bunu sadece onlar bilecek. Bin kere nadim olsalar kime ne! Ne ki zor zamanların adamları olamadılar. Tarihi yazanlar zor zamanların adamlardır. Şimdi ne yaparlarsa yapsınlar, ne söylerlerse söylesinler kalplerinde, gönüllerinde, vicdanlarında Ahmet Kaya gibi değerlerin günahıyla yaşayacaklar. Dünya durdukça Ahmet Kaya'da somutlaşmış nice değerlerin, kişilerin linç lekesiyle yaşayacaklar.

Bakınız Ahmet Kaya ne diyor;

Kimileri hep suçluyor, kimileri sorguluyor...

Yaralı yüreğime, kara çalıyor.

İhanet zincirini tutan utansın

Dönüp arkasına bakan utansın

Dost diye bağrıma bastığım insanlar

Arkamı dönünce vuran utansın.

salihyazar@gmail.com