Taraf gazetesinin son dosyası; Erdoğan Demirören olayı büyük ses getirdi.
Dosya tam anlamıyla açıklığa kavuştuktan sonra, ülke burjuvası sermayelerinin dayandığı yerlerin ve kaynakların masumiyeti anlaşılacak.
Söylenegelen; seçkinlerin ganimetlere, talan, yağma ve el koyma yöntemleriyle sahip olduklarıdır.
Dosya ile başlayacak süreç, dile getirilen söylencelerin gerçekliklerini de ortaya çıkaracak.
Yeni konuşmaya başladığımız 150 yıllık varsıllaşmanın asıl nedenlerini de ortaya koyacak.
Ülkenin kadim milletleri; Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, Ezidiler ve diğerleri: Tedhiş ve terörize edilerek, Türk kimliği lehine uğratıldıkları popülasyon konusunda artık herkesin biraz bilgisi var. Son yıllarda yapılan araştırma ve inceleme çalışmaları sonucu epeyce bilgi ve belge ortaya çıkarılmıştır.
Önce İslam paydası kullanılarak Kürtlerle işbirliğine gidildi. Azınlıklar öldürülerek, yıldırılarak, yerlerinden, yurtlarından kaçmaya ve göçe zorlanmıştır. Ardından, arkasında bıraktıkları mallarına ve varlıklarına el konuldu. Düzmece bilgi ve belgelerle zimmetlerine geçirdiler.
Azınlıkların işi bitirilince, ikinci aşamada yeni kurulan devletin tekçi zihniyetini cumhuriyeti kuranların bir kısmı tarafından bu kez Kürtlere dayatıldı.
Kurulan oligark çete sistemin payidar olabilmesi için Kürtlerin ehlîleştirilerek ve asimile edilerek olabilecek sıkıntıların önüne geçmeye çalışıldı.
Mehmet Baransu’nun patlattığı dosya, yeni bir yüzleşme ve günah çıkarma sürecinin başlamasını sağlayacak.
Gazetenin misyonuyla ilgili öteden beri ileri sürülen bir takım yaftalamaları ve dedikoduları bu büyük habercilik olayı yerle bir etti.Birilerinin; Taraf gazetesinin yaptığı her haberi, ele aldığı her dosyayı bir yerlere referanslama alışkanlıkları var ya..
Gazetenin, orduyu yıpratmak için kurulduğunu, bürokrasi ile uğraşarak cumhuriyet değerlerine saldırdığı (Bu noktada, ne ilginçtir iktidar ve muhalefet aynı gerekçelere sarıldı.) ve bunu birilerinin maşası olarak yaptığını ileri sürenler bu dosyadan sonra ne diyecekler, doğrusu çok merak ediyorum.
Dosya, gazetenin yayına başladığı ilk günden bu yana oluşturmaya çalıştığı “kamu yararına gazetecilik” anlayışının teyididir.
Dönemsel yandaş gazetecilik yapma geleneği olan medyamız görmek istemese de, Taraf ilk günden bu yana ülke medyasına gerçek gazetecilik kimliği kazandırmaya çalıştı.
Gazete ve okurları toplumun normalleşmesi için başta devlet mekanizması olmak üzere, öngörülebilir zaman ve zeminde; kamunun, vatandaşın lehine demokrasinin doğru şeffaf biçimde şekillenmesinin mücadelesini ilk günden beri vermektedir. Kendi içinde bazen yaşadığı savrulmalara rağmen, anlayışını ve duruşunu kaybetmedi.
Demokrasiye giden yollar engebelerle doludur. Türkiye tarihi boyunca bu yolda yol kazalarına uğramıştır.
Gazetesinin etrafında kenetlenmiş, gazetenin şahsında somutlaşmış, sorumlu ve duyarlı sessiz kesimler, ülkemizde demokrasiye giden yolda bir daha yol kazası yaşanmaması için yol mıntıkasını gerçek gazetecilikle yapabileceklerini göstermeye çalışmaktadır.
Ülkeyi, orman kanunlarının geçerli olduğu: çeteler federasyonu kimliğinden, gerçek devlet kimliğine taşıma kavgasıdır verilen mücadele.