salihyazar @ ybhaber.com

Latince pater (baba, peder) kelimesinden türeyen “baba devlet” anlayışı “paternalizme” göre, devletle vatandaş arasındaki ilişki, babayla evlat arasındaki ilişki gibidir.

Paternalist devlet, halkın kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeterliliğe sahip olmadığı düşüncesine sahiptir.

Halk, bir türlü büyüyemeyen bir çocuktur. Her zaman onu koruyacak güçlü bir dış otoriteye ihtiyacı vardır.

Halk, toplumsal yaşamın karmaşasını çözümleme yeteneği bulunmayan bir varlık olduğu için devlet hayatın her alanına müdahale hakkını kendinde görür.

Goerge Orwel’in 1984 romanı” paternalist” devlet sistemini eleştiren mükemmel bir kitaptır.

Orwel’in 1984 romanında, nefret objesi Goldstein karakteri,demokrasinin olmadığı totaliter rejimlerin hepsinde vardır.

Sayısını ve adlarını hatırlayamadığımız devlet düşmanına(!) karşılık düşmektedir.

İlginç olmayan ancak kanıksadığımız  Goldstein ve romanda geçen iyi adamı temsil eden Büyük Birader’in az gelişmiş demokratik sistemde sürekli yer değiştirerek arz-ı endam etmesidir.

Her kötü, zalim ve anti insan yönetimi, varlığını sürdürmek için karşıt bir güce, düşmana ve kötüye ihtiyacı vardır.

En az Hitler kadar acımasız ve insanlık tarihinin kara ruhlu cellatlarının başında gelen Stalin bu anlamda varlığının bir bölümünü devrim arkadaşı Lev Trocki’ye borçlu olması işin/düzenin doğasında vardır.

Eleştiri getirdiğimiz düzen, eğitimsiz ve kontrolsüz insanın varlığı devam ettiği sürece devam edecektir. Bu anlamda 1984 romanı her zaman başucu kitabıdır ve günceldir. Değişen zaman, zemin ve karakterlerin dışında.

Seksen yıllık demokrasimizde(!) iktidara gelen; iki, üç dönem üst üste yönetenlere bakınız. İşe  tehlikeli “Devlet” aletini kendi amaçlarına uyarlamak için “Büyük Birader “olduğunu ilan ederek başlar

Sonsuza değin iktidarda kalmak için tek başına yeterli değildir iyi adam/Büyük birader olmak.

Düşmana ihtiyaç vardır.İlk fırsatta Goldstein’i yaratır Büyük Birader.

Büyük Birader kesinlikle en merkezi yerde yer alır. Dokunulmazdır,  sonra "dokunulamayandır."

İktidarın ömrü uzadıkça ve gücü arttıkça dokunulamayan” kutsanmaya başlanır.Söylediği her şey, yaptığı her iş tanrısal  ambalaj hüviyetinde topluma sunulur.

Goldstein dolması algı operasyonları ile yönetilenlere yutturulur.Sıra yaratılan korku ikliminden yararlanarak sistemin işleyişini sağlayan hukuk, sosyal hayat, moral değerleri ve ekonomiyi kendi organizasyonlarına monte etmektir.

Romanda, halka sürekli periyodik aralıklarla iki üç dakikalık, yönetimin masumiyet ve mağduriyetini anlatan ”Nefret” filmleri izletilmektedir.

Havuz medyasının kanıtlanmamış bilgilerle, “çamur at izi kalsın” mantığıyla attığı manşetler ve yayınların “Nefret” filmlerinden ne farkı var?

“Nefret” film seanslarıyla kemikleşmiş tabanını zinde tutmak ve karşıt olanların akıllarına korku salmak amaçlanmaktadır.

Romandaki “Nefret film” figürü, medyanın,yönetimler için ne kadar önemli  silah ve koz olduğunun altı çizilmektedir.

Medya, toplumun aklını ipotek altına almak için mütemadiyen  kendini tekrar eder.

Alt yapısı olmayan kitlelerin üst yapısını sağlamaya yönelik saçma sapan sloganlar, ilkeler ve stratejik beyannameler üretir.

Sıra Goldstein’in yol açtığı zarar ve yıkımları önlemeye gelmiştir. Romanda bunu yapan gücün

adı “Düşünce Polisi’dir.

TBMM görüşülen İç Güvenlik Yasa Tasarısı ile Düşünce Polisi arasındaki benzerlik olması ve benzerliğin bizi şaşırtmaması yazarın güçlü toplumsal gözlemlerine dayanmaktadır.

Demokrasiyle başımız hep dertte olmuş. Demokrasi mücadelesi sonucunda ”Memlekete komünizm gelecekse biz getiririz. “(Nevzat Tandoğan) den “Biz x de iyi biliriz y’ide sizden öğrenecek değiliz.” (R.T.E.) geldik.

“Türk’e Türk propagandasının” ( Çetin Altan) adı hep ileri demokrasi oldu.

Demokrasiyle başı dertte olanların başucu kitabıdır 1984 romanı.

Demokrasi özürlü toplumların, anti hümanist rejimlerin özetidir.

 Mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Günümüz Türkiye’siyle paslaşarak okursanız demokrasi tarihimizde alınan yolla ilgili daha gerçekçi düşünmeye başlayacaksınız.

Bazılarınız “Hadi canım o kadar da değil.” diyecektir.

Bazı şeylerle yüzleşmek için 1984 romanını okumak  sizin için iyi bir başlangıç olacak.

salihyazar@ybhaber.com

Kaynaklar:Vikipedia,Uludağ Sözlük