salihyazar @ ybhaber.com

İnsan hayatında bazı önemli nirengi noktaları vardır. Oradan geriye dönüp baktığımızda kendimizle gurur ya da  pişmanlık duymak gibi iki sonuçla karşılaşırsınız.

Tamamen, öncesinde iyi yapılmış ve yapılmamış hesaplamaların neticesidir ortaya çıkan sonuçlar.

Sizin müdahale edemediğiniz, öngöremediğiniz şeyler vardır. Kılı kırk yarar hesaplarınız olsa dahi.Hayatın ve akıp giden zamanın yeni şeylere gebe olmasıdır biraz.

Başarılı strateji sahibi olma beceriniz, farklı sonuçların ortaya çıkmasını sağlayabilir.

Sıradanlaşmış  bedellerini, hikâyelerini ve sonuçlarını düşünmeden sarf ettiğimiz sözler vardır.

Atasözü, vecize, deyim, mani, dua ve tekerlemeler şeklinde vücuda gelmiş ve hayatımıza girmiş söz öbekleridir.

Maliyetlerini düşünmeden, ucuz tükettiğimiz değerlerimizdir.

 ”Allah, geriye dönüp baktırmasın.” sözü;

İyi bir hesapçı olmak gerekir hayata karşı. Şairin dediği gibi bindiğiniz gemi meçhule doğru yol alsa bile, sizden sonra oluşacak ve yazılacak tarihin içine kendi hesabınıza kaydedilmiş “keşkeler”,”ahlar” ve “figanlar” fazlaysa, siz büyük bir vebal altına girmişsiniz demek.

Pişmanlık, büyük güçlerle donatılmış, göz önünde bulunan insanlarda olduğu gibi  yalın yaşayan, çoğu zaman farkında dahi olmadığımız insanlarda da olur.

Farklı toplumsal rollerimizin olması, sorumluluklarımızı ortadan kaldırmaz.

Sahip oldukları imkânlara paralel herkes kendisi kadar yaşadığı topluma, bölgeye, ülkeye ve dünyaya karşı sorumludur. Aldığı kararların mutlak sonuçları olacaktır. Kısa ve uzun vadeli sonuçları. Gelecekte muhtemel başarıların veya felaketlerin temelleri olacak kararlar.

Yalın hayatımızda geride bıraktıklarımıza  duyduğumuz özlem veya çektiğimiz derin acı kısa vadede bizi etkilemekle beraber uzun süreçlerde ülkenin geleceğini etkilediğinden emin olunuz.

Küçümsemeden ve önemseyerek vereceğimiz kararlar belirleyicidir.

Toplumun gelip geçici soyut ve moda akımlarına rağmen verilen kararlar gerçekçidir.

Mahalle baskılarına direnerek ve geleceğimizi önceleyen kaygılarla vereceğiniz karar:

Kendimiz ve toplumla ilgili pişmanlıklarımızı ortadan kaldıracak,

Tekrar yaşantıların kapımıza bırakmaya çalıştığı trajedilerden uzak tutacaktır.

Komşuda yaşanan iç savaş ve belirsizlik, insanın kendisiyle ilgili aldığı sorumsuzca kararlardan kaynaklanıyor.

Kendimiz, toplum, ülke ve dünyaya karşı sorumluluklarımız vardır. Mutlu  gelecek inşa etmek istiyorsak, sorumluluklarımız dâhilinde taşın altına elimizi zevkle ve şevkle sokmayı görev bileceğiz.

Önümüzde bizi bekleyen cumhurbaşkanlığı seçim süreci var. Bu seçim ülke tarihinde önemli bir başka değişim ve dönüşüm sürecini başlatacak.

Soğukkanlı, makul, bütün ön yargılarımızdan arınarak ve mantıklı biçimde son 15 yılda yaşadıklarımızı alt alta, yan yana koyarak ve dört işleme tabi tutarak  hesap yaparak karar vermeliyiz.

Vereceğiniz kararın mutlaka bir sonucu olacaktır.Kendiniz ve ülkeniz adına.

Kararlarınızın üç sonucu olacaktır:

Modern dünyanın yanında yer almayı tercih eden olumlu hayat,

İlkel toplumsal kurgulara dayalı olumsuz hayat

Ve

Arada kalmış, gelişme becerisi olmayan  sabit hayat.

Egemenler, iyi hafızalardan hiç hoşlanmazlar, rahatsız olurlar.

Onun için “Hafıza-i beşer nisyan ile maludlür.( Unutkanlık insan halidir.)” demiştir.

Hiçbir şeyi unutmadığımızı göstermek için böylesi olaylar dönüm noktalarıdır.

Ortaya çıkacak sonucun sorumluluğu sizin omuzlarınızdadır. Geleceğimizi borçlu olduğumuz çocuklarımıza karşı  sorumluyuz…

“Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızla çarpma, geri dönmek isteyebilirsin.” 

Don Herold  (July 9, 1889–June 1, 1966 A.B.D. Yazar ve Mizah Ustası)

salihyazar@gmail.com