Mevcut iktidar, dahli ile gerçekleşen birçok sakıncalı ve sorunlu durumun zamana yayılarak örtbas edilmesi için iktidara ve iktidarın devamına olan ihtiyacı zorunluluktur. Bunun için her türlü duruma uygun planlarını ve senaryolarını devreye sokacaktır.
Milletvekili transferleri gerçekleştirmek için görüşmelerin başladığı kulislerde konuşuluyor. Yirmiye yakın seçilmiş yeni milletvekilliyle görüşüldüğü, bunlardan on beşinin teklif edilen para ve vaatleri geri çevirdiği, beşiyle ise görüşmelerin devam ettiği konuşulmaktadır.
Hatta milletvekili transferleri için yandaş iş adamlarından ve dışarıdan (Katar) sağlanan kırk milyon dolarlık bir havuzdan söz edilmektedir.
Son çare olarak daha önce benzerlerini yaşadığımız başka bir yolu denemek isteyebilirler. Rüşvetçi milletvekillerini ikna etmek ve toplumdan gelebilecek ağır tepkileri önlemek için partilerinden istifa ettirip hülle partisi kurdurabilirler.
Kurulacak hülle partisiyle iktidara gereken içeriden veya dışarıdan güvenoyu desteği sağlanır.
Ve bilmediğimiz, kapalı kapılar ardında başkaca oyunlar ve atraksiyonlar.
Bu süreçte iktidar ayak bağı istemiyor. Onun için zamansız olarak gördükleri Abdullah Gül kitabının hesapları bozmasından rahatsızlık duymaktadır. Abdullah Gül seçeneğini saf dışı bırakmak için gözlerini karartarak her tür belden aşağı hareketten çekinmeyeceklerdir.
Bunu gerici basın üzerinden çeşitli şekillerde yürütüyorlar. Gerici basın, aklın ve sözün bittiği yerde, söyleyecek sözü kalmayınca çirkefleşiyor. Karşı tarafla, kendi konumlarını sürdürebilmek için belden aşağı vuran her tür yayını yaparak savaşacaklardır.
Gerici Akit yazarı Hasan Karakaya, Ahmet Sever ‘in kitabıyla ilgili Gül’ü eleştiren bir yazı yazdı. Yazının son bölümünde Gül’ün kulak sağlığıyla ilgili “Orta kulak ıstırabınızdan dolayı duyamazsanız bile..” demesi ne kadar çirkinleşebileceklerini gösteriyor.
Yandaş Star gazetesi yazarı Murat Çiçek, Ahmet Sever ’in yazdığı “Gül ile 12 yıl” kitabı için ispata muhtaç ortaya attığı iddia “Doğan kitap sipariş etti ve bastı “ bu anlamda tam belden aşağı vurmaktır.
Yandaş platonik âşık Ethem Sancak’ın gazetesi Güneş, Hayrunnisa Gül’ü hedef aldı. Biliyorsunuz Hayrunnisa Gül, veda resepsiyonunda “asıl intifadayı ben başlatacağım.” dediği söylenmişti. Gazete bu konuşmaya dayanarak, kitapla ilgili “Bu muydu intifada” başlığıyla belden aşağı vurmaya çalışarak ahlaksız algı ve operasyonel yayına imza attı.
Dertleri, sevgileri, ilgileri ve ilişkileri başka bu zevatların. Dava, hak, hukuk, adalet, eşitlik gibi insani hedefler, söylemler bahane, mirin malını götürmek şahane.
Kuran ve Peygamberin sünneti ortadayken din tacirlerinin ve bu zevatların yaptıkları başka bir dinin oluşumudur. Hızlarını alamayan din tacirleri Kur’an’ın beyan ettiği İslam’ın mümkün olmadığını söyleyecek kadar pervasızlaştı. Din tacirleri, Kuran, Peygamber ve Sünnetini mucizeler diyarına yolcu ederek götürüyor ve halkı soyuyor.
Peygamberimiz bugün yaşasaydı ‘makul şüpheli’ yasasına muhalefet etmekten derdest edilirdi.O kadar yani adamların gözü dönmüş ki.
Başkalarının kusurlarını, günahlarını ifade ederken ne kadar cömert yandaşlar. Seçim sonuçlarından çıkan; kendilerini hesaba çekmekte acımasız olmalarıdır. Bu,din, ahlak ve beşeri değerlerin omuzlarımıza yüklediği görevdir. Değilse hak ve halk adama bir gün mutlaka sorar: Bu kadar kibre sahip olma hakkını size kim verdi?
“Sorunlar, onları yaratanların mantığıyla çözülmez.” Albert Einstein