“Görünen değişiyor, görünmeyen değişmiyor.” Platon
2002'de ilk kez seçimlere girerken oluşturduğu milletvekili aday listesini bugün hatırlayanımız var mı?
O gün oluşturulan listede her kesimden, sesten ve düşünceden kimseler vardı. ANAP’ın dört eğilimi gibiydi.
Son seçimde 2002 listesinde olan adaylarda geriye kaç kişi vardı?
İçlerine bugünler için hazırlanan, mutlak biatçi, serpiştirilmiş olanların dışında kalanların hepsi bir süre kullanıldıktan sonra üstleri çizilerek bir şekilde gidilen yolun dışına engel oluşturmamaları için itildi.
Peki, neden?
Bugün ortaya çıkan durumdan anlaşılan şu ki bu; ta başından itibaren başındaki zatın planladığı projenin ilk adımıydı sadece.
Sittin sene girdikleri her seçimde yüzde on dört on yedi bandında hareket eden bir siyasi hareketin, zihniyetin nirengi noktasını aşması ve sonrasında yerini sağlama almak için kullanılan yöntem olmasıdır.
Parti kökleştikçe içinde olan, toplumun farklı kesimlerinden teveccüh görmüş aykırı yol arkadaşları devre dışı bırakıldı.
Plan sorunsuz işlerken, en tepedeki majeste ve küçük ama etkisi büyük ekalliyet grubu diğer taraftan mıntıka temizliği yaparak koşulsuz emir erlerinden oluşan bir siyasi hareketi oluşturup oturtuyordu.
Siyasi hareketlerinin ülkede bu kadar ilgi görmesi salt kendi zekâlarından kaynaklanmıyordu kuşkusuz. Konjonktüre şartlarda şanslarına yadsınamaz katkı sağlamış ve başarılarına başarı katmıştır.28 Şubat sonrası süreçte gerçekleştirilen yanlış uygulamalar,1999 ve 2001 yaşanan ekonomik kriz gibi.
Hatta anti Amerikancıların dillendirdiği gibi yeni siyasi hareket dışarıdan bize dayatılan bir projenin (BOP) parçası da olabilir.
Her nasılsa ben bugün ortaya çıkan son duruma bakarım. Tüm bunlar oldu ya da olmadı. Gelinen yerde artık hiç kimsenin ön göremediği bir güce ulaştılar. Bundan sonrası için de toplumdan olağan üstü bir karşı hareket gelmediği sürece yerleri epey zaman sağlama benziyor.
Hâsılı, plan tuttu, girişimleri başarı getirdi. Sonrasında eteklerindeki taşları teker teker dökerek asıl amaçlarını belli ettiler ve birer birer hayata geçirdiler.
Şimdilik kendi tabanları yapılan her şeyden çok mutlu gibi. Farklı kesimlerin sesi tamamen ortadan kalkınca iktidar eğlenecek bir şey bulamayacak, kendilerini buralara taşıyan kendi çocuklarını yemeye başlayacaktır.
Tepeden halka dayatılan tüm hareketlerin sonu böyle olmuştur.
Sonrası malum, kendisi yok olacaktır. Hayatta kalmayı başarabilenlerimiz mutlaka bunu görecektir.