salihyazar @ ybhaber.com

“Eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, O, doğunun da, batının da ve bunlar arasında olan her şeyin de Rabbidir” dedi. “Şuara Suresi 2

“Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız? “  Bakara Suresi 44  

“Vicdanları kabul ettiği halde, zulüm ve büyüklenme dolayısıyla bunları inkar ettiler  Artık sen, bozguncuların nasıl bir sona uğratıldıklarına bir bak.” Neml Suresi 14

"Ey insanlar!

"Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır.” Hz. Muhammed (S.A.V.)

“Vicdanını hırstan koru.” Hz. Muhammed (S.A.V.)

“Kötü bir işin en gizli şahidi vicdanımızdır.” Hz. Ömer

“Haksızlıklara karşı gelmeyenler, yalnız haklarını değil,
onur ve şereflerini de kaybederler. “Hz. Ali

“Sen sana ne sanırsan
Ayrıya da onu san
Dört kitabın manası
Budur eğer var ise..” Yunus Emre

“Cümleler doğrudur sen doğru isen
Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.” Yunus Emre

“Akıl padişahı kafesi kırdı mı,
kuşların her biri bir yöne uçar.” Hz. Mevlana

“ Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığını kır gitsin.
Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer. “ Hz. Mevlana

İslam ve Kur’an insan için sıkça Allah’ın yeryüzündeki halifesi der...

Mütemadiyen, yeryüzünde Allah’ın halifesi ve temsilcisi olan insanın ödevlerini ve sorumluluklarını anlatır. Hatırlatmalarını insanı “eşref “ kılan aklın hikmeti içinde yapar.

Akıl daima düz ve doğru olan; eğilip bükülmeyen “gerçeği” arar.

Halife ve temsilci kendisine yüklenilen görev ve sorumlulukları almak ve yerine getirmekle yükümlüdür. Varlığını, geleceğini buna borçludur. Yukarıda Müslüman’ın ( beşeriyetin paydaları)  ödevlerini anlatan sayısız kutsal metinden birkaçıyla başlamamın nedeni buydu.

 Uzun zamandır yaşadığımız bu topraklarda bize dayatılan akıl körlüğünün yol açtığı toplumsal acılar, meteor yağmuru gibi üzerimize yağmaktadır. Birini atlatmadan bir başkasına maruz kalıyoruz. Şu kadarını söylemek istiyorum: Merkezinde insan olmayan yanlış bir kurgunun sonuçlarıdır tüm bunlar.

Hrant Dink cinayeti ile başlayan toplumsal ayrışma, yüzleşme ve kırılma süreci sadece bunlardan birisidir.

Hrant Dink cinayeti, arkasından akıl körlüğümüzü izale etmeyen ve namuslu insanların oluşturmaya çalıştığı ortak insani, ahlaki, dini vicdanları kanatan mahkeme süreci.Acıtıyor, ancak geleceğimiz için turnusol kâğıdı olma umudumuzu da artırmıyor değil.

Gelin bu yüz karası cinayeti el birliğiyle aydınlatalım. Gelecek nesillere anlatılacak bir tek kötü öykü bırakmamak adına. 

Alçakça aramızdan ve elimizden alınan Mumcu, Kışlalı, Hablemitoğlu, İpekçi, Üçok, Emeç, Bitlis ve nicelerinin ruhlarının huzura kavuşması için tekrar görülecek Hrantın davası bir ilk olsun.

Unutmayın en iyi, en doğru adalet ve mahkeme zamandır.

Siz katkınızı esirgeseniz dahi zaman doğru kararını verecektir, tarihe notunu düşecektir. Ancak sizin çocuklarınıza gururla anlatacak bir hikâyeniz olmayacaktır.

salihyazar@gmail.com