Toplumun önemli bir bölümü son beş yıldır her alanda kısıtlanan bir hayatta can çekişerek yaşamaya mecbur olduğu sürecin sonuna geldik.
Adalet duygusu toplumun vicdanını harekete geçirerek sıkıştığımız ve çaresiz kaldığımız bir noktada bize yeniden umutlanmak, yarınlara güvenle bakmak ve yeniden var olabilmek için hayat öpücüğünü verdi.
Kendi adıma da çok mutluyum. Çünkü toplumumuza, insanımıza güvenebileceğim ve inanmaya devam edebileceğim için mutluyum. Toplumun feraseti, basireti ve sağduyusu beni yanıltmadığı için mutluyum.
Seçim sonuçlarından çıkan mesaj belli ve net. Toplumun söylediği üç aşağı beş yukarı şu:
”Biz bir yere kadar her şeyi anlamaya çalışarak, tolore eder ve sineye çekeriz. Ancak siyasilere açtığımız kredinin bir sınırı vardır. Ne zaman ki, iş bizim aklımızla alay etmeye, aramızda oluşturmaya çalıştığımız birlikte yaşama duygusunu bozma noktasına gelirse müdahale eder ve son sözü söyleriz.” dedi.
Partiler bu mesajı dikkate almalıdır. Özellikle muhalefette olan partiler aralarında geçmişten gelen tabulaşmış meselelerini bir kenara bırakıp ülkeyi ve toplumu normalleştirmek için sorumluluk almalıdır. Gerekirse dümenin başına geçerek, her alanda birikmiş kirlenmişliği temizlemeye başlamalılar. Öncelikle temiz eller operasyonuna acil ihtiyacımız var.
Toplumun beklentileri nedir, ne istiyor?
Son dönemlerde alenen yapılan her yanlışın hesabının sorulmasını istiyor.Seçmen,kıyılan canların, zenginlere peşkeş çekilen ucuz işgücünün, talan edilen doğal kaynakların, tarumar edilen doğanın, katledilen hukukun, çalınan paraların, yolsuzlukların, zulüm çarkına dönen yasakların, kibirli ve tepeden bakan yönetim anlayışının hesabı sorulmalıdır mesajını verdi. Bunlar sorulmadan hiçbir şey eskisi gibi olamayacağını ifade etmektedir. Bu hesaplar görülmeden sabıkalı yönetimle yapılacak koalisyon halkın mesajına ihanettir demektedir.
Farkında mısınız, halk bir mucizeyi gerçekleştirdi. Kimsenin bunu heba etmeye hakkı yok. Son dakikaya kadar bilmem kaç koldan, devletin imkânlarını, kaynaklarını seferber eden, hukukunu, medyasını baskı aracı olarak kullanarak, eşit olmayan koşullar altında, halk muktedire kırmızı kart gösterdi.
Bütün ayak oyunlarına ve ahlaksız baskılara rağmen yeniden var olabilmek ne güzel.
Hadi, şimdi yeni, yepyeni beyaz bir sayfa açma vaktidir. El ele, sonsuza değin mutlu yaşayabileceğimiz bir ülkeyi birlikte inşa edelim. Kapımıza gelmiş belki de bu son şansı iyi değerlendirelim.
Unutmayalım akılla yürümeyen toplumların baş belaları dışarıdan değil, içeriden çıkar. Normal, alelade bir ülke olmak için salt ‘canikoların’ sefa sürdüğü zulüm düzenine son vermek için daha akıllı hareket etme vaktidir.