metinates @ ybhaber.com

Güllük gülistanlık bir tabiatı vardı rahmetli Hasan hocanın.Her kesin gönlünde taht kurmuş , her yürekte bir iyilik meleği idi.Dindarlığı , pınar suyu gibi berraktı.Rahmetli Zeynep ana'da öyleydi. Mahallenin tiyatrocusu , şakayı seven bir kadındı.Güldürmesini , neşe saçmasını severdi.İnsanları taklit etmekte de gayet yetkindi , başarılıydı...

Zeynep ana yapmış olduğu taklitlerden ötürü bir gün endişeye kapılır.''Ahirette bu hususta hesaba çekilirmiyim '' gibi bir endişedir bu.Bir gün yolda Hasan hocayla rastlaşırlar.Zeynep ana sorusunu hasan hocaya şöyle yöneltir :'' Hasan hoca , bir sıkıntım var.İnsanları taklit ediyorum , acaba bu günahmı '' der.Hasan hoca Sevginin adamı insanları korkutmasını asla sevmez.Cevaben der ki; ''Zeynep , için rahat olsun , sıkıntı etme senin ki bir tür eğlence , meşgale günahı yoktur'' der.Mevzu kapanır ve ayrılırlar.Hasan hoca az ilerledikten sonra kafasında bir soru işareti belirir.Kendi kendine ''Acaba zeynebi yanlışmı yönlendirdim.Ya taklit etmek günahsa'' şeklinde düşünür.Bu düşüncesinden hemen sonra Hasan hoca zeynep ananın evine varır.Kapıyı çalar , karşısında zeynep anayı görünce hemen der ki; ''Zeynep , sana söyeyeceklerimi söyledim fakat öbür tarafta (ahirette) yaptığın taklitlerle ilgili sana sual sorlursa sakın beni şahit gösterme'' der......

Mekanları cenet olsun bu iki güzel insanın.....