Halkların Demokratik Partisi (HDP) Basın Bürosu, Ankara Katliamı soruşturmasıyla ilgili bir açıklama yaptı.

Açıklamada, “Hükümet yanlısı basın organlarında partimizle ilişkilendirilmeye çalışılan @DrBereday nick’li Twitter hesabının sahibi olarak ismi geçen kişinin (E.Ö.) partimizde resmi ya da gönüllü olarak herhangi bir görevi bulunmamaktadır. Üstelik bu kişinin HDP karşıtlığı, AKP yanlısı olarak da bilinen, televizyon ve gazetelerde yorumculuk yapan İlhami Işık tarafından da kamuoyuyla paylaşılmıştır” dedi.

Daha önce de 10-11 Ekim tarihlerinde konuya ilişkin 2 ayrı yazılı açıklama yaptıklarının hatırlatıldığı açıklamada, “AK trollerce saldırının hemen ardından başlatılmış bu kampanyanın trolleşmiş yandaş basın ve trolleşmiş hükümet tarafından tırmandırılarak sürdürülmesi, ibret ve kaygı vericidir. Söz konusu Twitter hesaplarına dair kamuoyuna yaptığımız açıklamalardan sonra “Demirtaş’ın adamları çıktı” başlıklı yazıyı yazan kişi “gazeteci,” bu yazıyı yayınlayan neşriyat da “gazete” değildir” denildi.
‘Gayrıciddi, sorumsuz ve şuursuz’

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dün düzenlediği basın toplantısında, “Twitter hesapları ve verilen bazı IP adreslerinden hareketle ulaştığımız sonuçlarla da görüyoruz ki, bu saldırılarda hem DAEŞ hem PKK, etkin rol oynama ihtimalleri yüksek olan örgütler” sözlerinin de hatırlatıldığı açıklamada”Kendisinin soruşturmaya dair ne kadar gayriciddi, sorumsuz ve şuursuz bir yaklaşım içinde olduğunu gözler önüne sermekte, kamuoyuna yönelik bu manipülasyonun asıl nedenini de ortaya koymaktadır: Hükümet, kendi siyasi sorumluluğunun üzerini örtmeyi ve kasıtlı olarak yarattığı kutuplaşma ve linç ortamını sürdürülebilir kılmayı hedeflemektedir” ifadeleri kullanıldı.
‘Saray-AKP ikilisinin kalkıştığı sivil darbenin halkla ilişkiler ayağı’

Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:

“Bu ve benzeri kampanyaların, Saray-AKP ikilisinin kalkıştığı sivil darbenin halkla ilişkiler ayağı olduğu açıktır. Bu telaşlı ve eğreti faaliyet bir acz göstergesidir ve Hükümetin Barış Mitingi Katliamı’nın arkasındaki güçleri aydınlatmaktan ve IŞİD ve benzeri güçlerle mücadeleden çok kamuoyunu yanlış yönlendirmeyi hedeflediğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu tür ard niyetli yayınlara karşı halklarımızı sorgulayıcı ve şüpheci olmaya davet ediyoruz.

Hükümeti, gerçekleri bulandırmak ve karartmak yerine, Barış Mitingi Katliamı’nı ciddiyetle soruşturarak faillerini ortaya çıkartmaya davet ediyoruz. Ayrıca da süregiden kara propaganda kampanyaları ve haber alma özgürlüğüne yönelik kısıtlamaların bu amaca hizmet edemeyeceğini hatırlatıyoruz.

Bizler bu hukuki ve demokratik hesap sorma sürecinin ve medyadaki basın ahlakını çiğneyen yayınların ve yalanların hukuki takipçisi olmayı sürdüreceğiz.”