‘Kırmızı fularlı kız’ olarak bilinen Ayşe Deniz Karacagil, bir veda mektubu bırakarak, 22 Mayıs’ta PKK ’ya katıldı. “Ben oraya enternasyonalizmi savunan bir insan olarak gidiyorum. Aynı Deniz Gezmişler gibi” diyen Karacagil, en büyük dileğinin ise ailesine geri dönmek olduğunun altını çiziyor.


Antalya’daki Gezi eylemleri nedeniyle gözaltına alınan ve taktığı kırmızı fularıyla sosyalizm propagandası yapmakla suçlanan Ayşe Deniz Karacagil, yaklaşık 4 ay Alanya Cezaevi’nde tutuklu kaldıktan sonra geçen şubat ayında tahliye oldu. Temmuz ayında Gürcistan’a giderek üniversiteye kayıt hazırlığı yapan Karacagil, sürpriz bir kararla 22 Mayıs’ta PKK’ya katıldı.

Anne: Saygı duyuyorum


Anne Nuray Ercağan, 21 Mayıs’ta ailesine bir veda mektubu bırakarak, İran’a geçti. Hürriyet’e konuşan anne Nuray Ercağan, “Kızımın gideceği konusunda bilgim yoktu. Deniz’in kararına saygı duyuyorum. Bu devlet, bu sistem, çocuklarımızın özgürce yaşamalarına izin vermiyor. Çocuğum Gezi olayları nedeniyle 4 ay cezaevinde kaldı. PKK üyelerinin kaldığı koğuşta yattı. Orada empati kurdu” yorumunda bulundu.

‘Denizler gibi...’

Deniz Karacagil, 21 Mayıs’ta annesi ve kız kardeşine bir mektup bıraktı. Karacagil, neden PKK’ya katılma kararını aldığını detaylı bir şekilde anlattı: “Bu name, elinize geçtiğinde ben Rojava topraklarına varmış olacağım... Oraya enternasyonalizmi savunan bir insan olarak gidiyorum. Aynı Deniz Gezmişler gibi… İyi biliyoruz ki, biz gibi insanlar TC kimliğinde yazanlardan ibaret değiliz. Hiçbir zaman da o kalıba sığmadık. Yok edilen insanlardan önce yok edilen ‘insanlığı uyandırmak’ sizden ricamdır ... Kız kardeşimle denize para atarken benim tuttuğum dilek size geri dönebilmekti. Ve öyle ya da böyle bedenim size geri dönecektir.”