Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde öğrenciler arasında meydana gelen şiddet olaylarına ilişkin bölgeden uyarılar gelmeye devam ediyor.

Bölgenin önde gelen isimleri, yaşananların çözüm sürecini sabote etmeye 
yönelik olabileceğinibelirtirken, olayların bölgenin hassas illeri Van, Batman, Mardin ve Bingöl'e sıçramaması için önlemler alınması gerektiğine dikkat çekerken, olayların arkasında ise çözüm süreci ile birlikteTürk-Kürt çatışmasından umudunu kesen dış mihrakların farklı senaryoları olabileceği konusunda uyarıyor.

Çözüm sürecinin geldiği noktada bölgede ve özelde Diyarbakır kent merkezinde yaşanan
gelişmelerin oldukça dikkat çekici ve o derece önemsenmesi gereken bir durum olduğunu düşünen eski Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Cemal Toptancı, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuştu. Başkan Toptancı "Üniversite gençliği arasında tezahür eden saldırıların ve bir derneğin ses bombasıyla taciz edilmesi, her ne kadar çözüm sürecini sabote etmeye yönelik görülse de, gerçekte Kürtlerin son 30 yıldır terör nedeniyle yaşadıkları ortam ve değer yargılarının gördüğü tahribat hafta başından beri Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde yaşanan gerginliğe neden olan amillerdir." diye ekliyor.

Çözüm sürecinin yaşandığı ortamda yapılan beyanatlar, bölgede çeşitli vesilelerle icra edilen etkinliklerin bir güç gösterisi psikolojisini ister istemez harekete geçirdiğini belirten Toptancı, geçmişten gelen birikimlerin de bu safhada tepkiye dönüştüğünü dile getiriyor. Bölgenin önde gelen isimlerinden olan Toptancı, "Bölge insanının İslami hassasiyeti dikkate alınmadan yaşanan gerginliğin nedenini bilmek mümkün olmadığı gibi özellikle Öcalan'ın son Nevruz mesajında İslam'a yaptığı vurguyla çelişen mahiyette demeç veren Mersin bağımsız milletvekili Ertuğrul Kürkçü'nün tavrının da yaşanan olayların bir özeti mahiyetinde görmek gerekir." diye kaydediyor.

Sur eski Belediye Başkanı, silahlardan arınmış, şiddet korkusundan azade bir toplumun önündeki hedefin, çeşitli katmanlarıyla kendini özgürce ifade etmesi ve inancını istediği şekilde yaşaması olacağına dikkat çekiyor. Toptancı, bu yüzden de "Türk-Kürt çatışmasını yıllarca tasarlayan iç ve dış mihrakların bunda başarılı olamayışları ve son ümitleri olan terör ortamının ortadan kalkma emarelerinin, onları farklı senaryolara yöneltmesi kadar doğal ve beklenen bir şey olamaz." ifadelerini kullanıyor.

Bölgedeki gelişmelerin hem devlet hem de yerel dinamiklerce çok iyi analiz edilmesi ve Kürtler arasında gelişmesi muhtemel bir çatışmanın öncü güçlerini dikkatle izleyerek önlem alınmasının gerekli olduğunu söyleyen Toptancı,  "Bölgenin hassas kentlerinden Van ve Batman başta olmak üzere Mardin ve Bingöl'de de söz konusu gerginliğin yansımaması için önlem alınması gecikilmeden gerçekleştirilmelidir."diye konuşuyor.

Savaş ve şiddetten bıkmış bir halkın örgütsel bağlamda yapılacak huzursuzluğa prim vermeyeceğinin görülmesinin önemine vurgu yapan Toptancı, tarafların birbirlerine fazla zarar vermeden çatışmaya ve gerginliğe son vermelerinin onların menfaatine olacağını vurguluyor.

 

Kaynak: CİHAN