3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’nda organ bağışına dikkat çekmek için Necmettin Erbakan Üniversitesi Organ Nakli Merkez Müdürlüğü tarafından düzenlenen panel, Meram Tıp Fakültesi'nde gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Şakir Tavlı’nın yaptığı panelde Konya İl Sağlık Müdürü Hasan Küçükkendirci “Konya’da Organ Nakli”, Prof. Dr. Nedim Yılmaz Selçuk “Türkiye Böbrek Nakli Sonuçları”, Doç. Dr. Mehmet Erikoğlu “Böbrek Nakli ve Cerrahisi”, Doç. Dr. Aynur Uğur Bilgin “Kök Hücre Nakli” ve Dr. Melih Azap ise “Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi” konularında katılımcılara bilgi verdi. Panelin açılışında konuşan Prof. Dr. Şakir Tavlı, Türkiye’de organ bağışında gönüllülük sistemi olduğunu belirterek, gelişmiş ülkelerde mecburiyet sistemi olduğuna işaret etti. Prof. Dr. Tavlı, “Organ bağışında bu konuda sorunların büyük kısmını çözmüş olan ülkelerde mecburiyet sistemi var. Bu şu anlama geliyor. Biz de birileri organlarını bağışlıyorsa onlardan organ alabiliyoruz, ki bunların tamamından da alınmıyor. Çünkü yeterli değil. O kişi beyin ölümü gerçekleştiğinde yine yakınlarından izin almak durumundayız. Ama mecburiyet yöntemini getirmiş ülkelerde kişi eğer organlarının bağışlanmasını istemiyorsa onu belirtiyor. Biz de istek halinde belirtiliyor. Onlar da ben organlarımın uygun koşullarda öldüğümde bağışlanmasını istemiyorum diyor. Bu büyük bir sayı farkı ortaya koyuyor” dedi.

Konya İl Sağlık Müdürü Hasan Küçükkendirci de, “Birçok toplumda insanlara baktığımız zaman görüyoruz ki insanlar farklı meşguliyetler içerisinde. Hayatının her döneminde farklı farklı konulara indekslenmiş ama organ bekleyen insanların tek bir ortak noktası var. Ulaşabilecekleri sağlıklı bir organ. Onların penceresinden baktığımız zaman yaşama bağlantının ne kadar zor olduğunu görebiliyoruz. Gerçekten bağış yapmaya hazır mıyız? Ve diyoruz ki, gelin organlarımız toprak olacağına can olsun. Kalbimize sormamız lazım. Biz gerekten hazır mıyız? Kendimizi hazır hissediyor muyuz?” şeklinde konuştu.

Böbrek Nakli ve Cerrahisi konusunda bilgiler veren Doç. Dr. Mehmet Erikoğlu da, kronik böbrek yetmezliğinin en sık görülen sebebinin Türkiye'de ve tüm dünyada hipertansiyon olduğunu ifade ederek, "Bu nedenle özellikle diyabet ve hipertansiyonu olan hastaların mutlaka rutin kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir. Ayrıca böbreğin çeşitli hastalıkları da böbrek yetmezliğinin temel nedenleri arasındadır. Böbrek nakli için ilk aşamada hastalarda mutlaka kan grubu ve doku uyumunun aranması gerekiyor. Ama dünyada kan grubu ve doku uyumsuz nakiller yapılmasına rağmen genel olarak biz bu uyumu mutlaka arıyoruz. Böbrek nakilleri için iki tane kaynak var. Bu kaynaklardan bir tanesi canlıdan nakiller, diğeri ise kadavradan yapılan nakiller. Canlıdan yapılan nakillerde böbreklerden bir tanesini açık ya da laparoskopik dediğimiz kapalı yöntemle böbrekler çıkartıldıktan sonra hasta kişiye aynı anda naklediliyor. 2001 yılından bu yana Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaklaşık 120’ye yakın böbrek nakli gerçekleştirdik. Son 3 yıldır da bu canlı verici nakilleri laparoskopik olarak yapmaktayız. Türkiye’de 70 kadar böbrek nakli merkezi var. Bunlardan sadece 15 kadarı böbrek alma operasyonlarını laparaskopik olarak yapıyor. Biz de son 3 yıldır yaklaşık 20 vakayı laparaskopik olarak yani kapalı yöntemle alıp hastaya nakletmeyi başardık. Laparoskopik yöntem açık yönteme göre çok daha üstün çok daha etkili” diye konuştu.


İHA