DÎLAN KARACADAĞ / YENİ ÖZGÜR POLİTİKA

Almanya’da faaliyet yürüten Türkiyeli göçmen örgütlerinden biri de Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF). AGİF de AKP’nin topyekun savaş konseptine karşı direnişte ve olası erken seçimde gündeme gelecek HDP çalışmalarında önemli bir aktör olarak yer alacağını belirtiyor; bütün demokrasi güçlerini göreve çağırıyor.

Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi’nin (ABDEM) de bileşenlerinden biri olan Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu’nun (AvEG-Kon) üyesi olan AGİF’in Eşbaşkanları Zeynep Diren ve Mesut Duman, federasyonun yeni sürece dair görüşlerini, planlarını ve çağrılarını gazetemize anlattı.

 

HDP kazandığı için savaşıyor

HDP’li seçmenlerin Erdoğan’ın başkanlık sistemi dayatmasına seçimde güçlü bir yanıt verdiğine dikkat çeken Zeynep Diren, şunları söyledi: “HDP, barıştan yanaydı ve başkanlık sistemine karşıydı. Kazandı. AKP, bundan dolayı savaş konseptini devreye koydu. Bunu, Sayın Öcalan’a tecrit uygulayarak, askeri ve siyasi operasyonlar yaparak, köyleri yakarak, karakollar inşa ederek ve çok sayıda infaza, katliama başvurarak gerçekleştiriyor. Daha da geliştireceğini düşünüyorum.”

 

ABD ve AB samimi değil

AKP’nin bu saldırılarıyla ateşkesi de bitirdiğini belirten Diren, bu noktada ABD ve Avrupa Birliği’nin de samimi olmadığını düşünüyor: “‘PKK bir terör örgütüdür ama keşke onlara saldırmasaydınız’ diye yaptıkları uyarıları samimi bulmuyoruz. Onlarınki de kirli bir politikadır.”

Suruç’ta Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) basın açıklaması sırasında gerçekleştirilen katliamın hedefinde tüm demokrasi güçlerinin olduğuna vurgu yapan Diren, “Tüm bu saldırılar, AKP’nin 90’lı yılları yeniden getirmek istediğinin kanıtıdır. Özellikle Suruç Katliamı, barış çabalarına karşı mesajdı” dedi.

 

DAİŞ’le mücadele için önce PKK yasağını kaldır

Topyekun savaş konseptine karşı harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Eşbaşkan Mesut Duman ise, federasyonlarının Eylül ayında başlatacağı kampanyayla Alman devletinin iki yüzlü politik hattını da teşhir etmeye çalışacaklarını aktardı. Duman, şunları söyledi: “DAİŞ’e karşı mücadele ettiğini söyleyen Alman devleti, DAİŞ‘i destekleyen ülkelere, bu kapsamda da Türk devletine milyarlarca Euro değerinde silah yardımı yapıyor. Sloganımız şudur: DAİŞ’e karşı mücadele edilmek isteniyorsa, önce PKK yasağı kaldırılmalıdır. Çünkü DAİŞ’e karşı savaşan, PKK’dir.”

 

Almanya’nın cenazelere yaklaşımı

Almanya’nın Rojava’da yaşamını yitiren YPG’lilerin cenazeleriyle ilgili de olumsuz bir tavrı olduğunu belirten Duman, “Şehit Ivana Hoffman’ın cenazesi ardından bize, Alman devleti tarafından, Türkiye’yle aynı anda soruşturma açıldı. Soruşturmanın Türkiye’yle eş zamanlı başlatılması tesadüfi değil” dedi.

Eylül ayında başlatacakları kampanyayla Alman devletinin bu politikalarını çok yönlü olarak teşhir edeceklerini kaydeden Duman, özellikle de 129 a/b ‘antiterör’ yasalarının kaldırılması için mücadelenin, topyekun savaş konseptine karşı mücadeleyle birlikte ele alınması gerektiğini söyledi. Duman, “Alanlarda yerel inisiyatifler kurulması için çağrılar yapıyoruz. Kampanyamız, göçmenlerin kriminalize edilmesine, antiterör yasalarına ve aynı zamanda PKK yasağına karşıdır. Herkes bu konuda sorumluluk almalı” diye konuştu.

 

Yüksekdağ’la seçim toplantısı

Eşbaşkan Zeynep Diren ise Almanya’nın Köln kentinde 8 Ağustos günü yapılan “Savaşa Hayır” yürüyüşünden sonra HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ’ın da katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildiğini aktardı. Toplantıda seçim hazırlıklarına dair ilk değerlendirmelerin yapıldığını belirten Diren, şöyle devam etti: “Daha önceki seçimler, bizler açısından yeniydi. Fakat her şeye rağmen büyük bir emek verildi. Annelerimiz dahi seçim çalışmalarına görev aldı. Fakat daha iyisini yapabiliriz. Eksiklerimizi giderebiliriz. Önümüzdeki seçim sürecinde daha profesyonel çalışmalıyız. Bu süreci özellikle çok önemsemeliyiz.”

 

Birleşirsek hepimiz büyürüz

Tüm demokratik kurumların ve farklı kesimlerin birleşmesi gerektiğinin altını çizen Diren, “Birleşirsek, her birimizin mücadelesi büyür” diye belirtti.

 

Eşbaşkan Mesut Duman ise, aynı konuya ilişkin, “Daha önceki seçim çalışmalarımız yetersiz kaldı. Bu yüzden erken seçim durumunda çalışmalarımızı katbekat artırmak zorunda olduğumuzu düşünüyoruz. Bir tercih yapılması gerek: Ya böyle devam edeceğiz, bu sonuca razı olacağız ya da kendimizi yenileyeceğiz ve on kat daha fazla çalışacağız” dedi.

 

 

Kaynak: http://www.yeniozgurpolitika.org/index.php?rupel=nuce&id=45329