İsveç Kiliseler Birliği Görevlisi ve Hristiyan Barış Harekatı Başkanı Papaz Peter Lööv Roos, Ramazan Bayramı'nın ülkesinde resmi bayram statüsünde olması gerektiğini söyledi. Lööv Roos, Ramazan ayında oruçlu Müslümanları yakinen takip etiğini bu ibadetin artık İskandinavya kültürü haline de geldiğini savundu. Ramazan Bayramının İsveç'te Noel Bayramı gibi resmi şekilde tanınmasını isteyen Lövv, İsveç'in Dagens Seglora gazetesine Ramazan ayı ve bayrama ilişkin öneri ve değerlendirmelerini içeren bir yazı kaleme aldı.
 
 
Papaz Lööv'ün İsveç Gazetesi Dagens Seglora'da yayımlanan, ''Ramazan Bayramı, İsveç'in de Kutsal Günü'' başlıklı yazısı şöyle:
 
"Bir Ramazan ayı daha sona erdi. Bir ay boyunca gündoğumundan günbatımına kadar oruç tutanlar, Ramazan Bayramı ödülünü fazlasıyla hak ediyor. İskandinav yaz mevsimi döneminde yaşanan bu kutsal ve özel Ramazan ayı, İskandinavya'nın bir geleneği haline gelmiştir. İsveç'te İlk İslami dernek yaklaşık 65 yıl önce kuruldu. Bugün İsveç'te yaklaşık 500 bin Müslüman yaşamakta. Birçok kişi günlükibadetlerini yerine getirmese de Ramazan ayının Müslümanlar için ayrı bir önemi var. Esnaflar da Ramazan ayının önemini keşfetmeye başladı. İsveç'te, geçen yıl sadece Ramazan ayında yaklaşık 1 milyar krondan fazla kazanç elde edildi.
 
Noel Bayramı ile Ramazan Bayramı arasında benzerlikler de vardır. Oturduğum apartmanda balkonlara Noel Bayramı'nda da ışıklı dekorasyon koyarız, Ramazan bayramında da...
 
Özellikle benim oturduğum bölgede, Ramazan birçok alanda çok önemli bir kazançtır. Keşke belediyeler ve esnaflar birbirlerine destek olarak İslam'ın güzelliklerini bütün topluma sunsalar. Bu durumda İsveçlilerde kendini daha rahat hissedecek ve Müslüman topluma kolay adapte olabilecek.
 
İsveç'te Ramazan Bayramı'nda bütün okullar resmi tatil edilebilir. Zira Ürdün'de sadece yüzde 3 oranında Hıristiyan yaşamasına rağmen Noel günü resmi tatil günüdür. Endonezya'da da, en büyük Müslüman nüfusa sahip ülke olmasına rağmen aynı uygulama vardır.
 
Efsane Başpiskopos Krister Stendahl, diğer dini gelenekleri ve güzelliklerini görmenin çok önemli olduğunu vurgulardı. Yani 'kutsal bir kıskançlık-gıpta' meydana getirebilmek çok önemlidir. Ben bir Hıristiyan olarak, Ramazan ayını kutsalca kıskandığım çok nedenler var. Mesela bu zaman diliminde, insanlar günlük hızlı yaşam tempolarını neredeyse sıfıra indiriyor ve tamamen kendini dine veriyor. Bu şekilde iç dünyalarındaki o huzuru yakalayabiliyor ve dinlerini daha iyi anlayabiliyorlar. Oruç tutmak sadece yemek yememek değildir, aynı zamanda daha mütevazı, düşünceli, yardımsever, insani ilişkilerde nasıl davranmak gerektiğinin bir yol göstergesidir. Bir Ramazan akşamında bizim köpeğimiz üst komşumuzun yanına kaçtı. Komşularımız Gazzeli bir Müslüman ve çok dindarlar. Ayrıca o gün kalabalık misafirlerivarmış. Köpeğin verdiği rahatsızlıktan dolayı komşularımızın arkadaşları ve çocukları çok korkmuşlardı. Sonraki gün kapımız çaldı. Küçük Ahmet köpeğimize bir tabak dünden kalma yemek kalıntıları getirmişti. Bu sevgi demektir. Bu Ramazan demektir. İyi bayramlar!"