PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın son dönemde yaratılmak istenen provokasyonlar ve polis cinayetleri ile gündeme oturan Cizre halkına yönelik bir mesaj kaleme aldığı öğrenildi. Öcalan'ın mesajı, önümüzdeki günlerde Cizre'ye gidecek olan İmralı Heyeti üyesi ve DTK Eş Başkanı Hatip Dicle tarafından iletilecek.

Cizre’de YDG-H ile Hüda Par arasında başlayan olaylar ve ölümlerin yaşandığı Şırnak Cizre'de hala tansiyon yüksek. En son dün gece Paris'te 3 Kürt kadın devrimcinin katledilmesinin yıldönümü olması dolayısıyla yapılan protesto eyleminde Mehmet Elçi adlı genç, polisin açtığı ateş sonucu sırtından vurularak yaralandı. Yaşanan bu olay, tansiyonu yeniden yükseltirken başta Cizre olmak üzere ve bölgenin diğer merkezlerinde yaratılmak istenen provokasyona ilişkin, İmralı'da tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan önemli bir mesaj geldiği öğrenildi.

9 Ocak günü HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in içinde bulunduğu İmralı Heyeti olarak İmralı Adası'na giden DTK Eş Başkanı Hatip Dicle'nin, görüşmeden PKK Lideri'nin Cizre halkına dönük mesajıyla döndüğü öğrenildi.

Buna göre, Hatip Dicle başkanlığındaki bir DTK heyeti, önümüzdeki günlerde Cizre'ye gidecek. Bu ziyarette Dicle, Öcalan'ın Cizre halkına dönük mesajını iletecek.


ASURİ-SÜRYANİ-KELDANİ HALKINA MEKTUP

PKK Lideri Abdullah Öcalan Asuri-Süryani-Keldani halkına hitaben yazdığı mektupta, Kadim Mezopotamya tarihinde İmparatorluklar kurmuş bir halk gerçekliğinden soykırımların keskin kılıçlarıyla "azınlık" ya da "cemaat" konumuna getirilmiş Asuri-Süryani-Keldani halkının durumunun, karşı karşıya olunan tehlikenin boyutunu göstermesi açısından son derece önemli olduğuna dikkat çekti. Öcalan, "Bu kapsamda sahip olunan büyük tarihsel ve kültürel birikimin aynı coğrafyayı paylaşan kardeş halklarla birlikte Demokratik Ulus inşasında yerini alması ve ihtiyaç duyulan katkıyı sunması son derece önemlidir" değerlendirmesinde bulundu.

PKK Lideri Abdullah Öcalan, Asuri-Süryani-Keldani halkına hitaben bir mektup kaleme aldı. "Kadim Asuri-Süryani-Keldani Halkına" ifadeleriyle başlayan mesajında Öcalan, merkezi uygarlık sisteminin ve onun son temsilcisi konumunda olan kapitalist modernitenin insanlık nezdinde yol açtığı felaketlerin bugün Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünya halkları tarafından daha açık bir şekilde görülmeye başlandığına işaret etti. Öcalan, işleyen sömürü çarkının, tarihsel süreç içerisinde hegemon ya da sömürülen azınlık olmasına bakmaksızın kendine kurban seçtiği halkların trajedisinden çıkarılacak büyük dersler olduğunu ifade etti.

'Asuri-Süryani-Keldani halkının yitirilişi büyük bir kayıptır'

Kadim Mezopotamya tarihinde İmparatorluklar kurmuş bir halk gerçekliğinden soykırımların keskin kılıçlarıyla "azınlık" ya da "cemaat" konumuna getirilmiş Asuri-Süryani-Keldani halkının durumunun, karşı karşıya olunan tehlikenin boyutunu göstermesi açısından son derece önemli olduğuna dikkat çeken Öcalan, "Çünkü Asuri-Süryani-Keldani halkının yitirilişinin Ortadoğu kültürü açısından büyük bir kayıp olduğu tartışmasız bir gerçekliktir. Sıkça belirttiğim gibi, bu kadim halkın Ulusal Sorunu, Ortadoğu'nun bir uygarlık devinin hazin öyküsünün ta kendisidir. Mezopotamya'da uygarlığın gelişiminde en önemli rolleri üstlenen böylesi köklü bir halkın ve kültürün yeniden diriliş temelinde bu hazin öyküden sıyrılabilmesini, devralınan tarihi insanlık mirasına karşı başta Kürt halkı olmak üzere tüm Kürdistan halklarının en önemli görev ve sorumluluğu olarak değerlendirmekteyim" değerlendirmesinde bulundu.

'İnsanlığın natif özgür yaşamı kurmaya en az su kadar ihtiyaç vardır'

Öcalan, Özgür Yaşam temelinde gelişecek olan bu dirilişin Merkezi Uygarlık ve Kapitalist Modernite'nin aşılması, Demokratik Uygarlık ve Demokratik Modernite ekseninde gelişecek bir dönüşüm süreci ile mümkün olabileceğinin açık olduğunu kaydetti. Öcalan mesajında bu şu değerlendirmelere yer verdi: "Bu kapsamda sahip olunan büyük tarihsel ve kültürel birikimin aynı coğrafyayı paylaşan kardeş halklarla birlikte Demokratik Ulus inşasında yerini alması ve ihtiyaç duyulan katkıyı sunması son derece önemlidir" vurgusunda bulunan Öcalan, yani Asuri-Suryani-Keldani Demokratik Ulusu olarak oynanacak tarihi rolün tüm Ortadoğu hatta tüm insanlık için Demokratik Uygarlık kurtuluşuna eşsiz katkılar sağlayacağını kaydetti. Öcalan mesajının devamında; "Çünkü tüm insanlığın kültürel bir bütünlük içerisinde natif bir özgür yaşamı kurmaya en az su kadar, hava kadar ihtiyaç duyduğu aşikârdır. Bu yönüyle dünyanın dört bir tarafına dağılmış olan Asuri-Süryani-Keldani halkının kendi kadim topraklarında Ortak Vatan-Demokratik Ulus temelli inşa süreçlerine katılmaları, bu doğrultuda büyük yoğunlaşmalara ortak olmaları son derece önemlidir. Nitekim Deştêd Ninve (Ninova Ovası)'de öz savunma-öz yönetim'den yoksun olan Asuri-Süryani-Keldani halkının, son saldırılarla karşı karşıya kaldığı katliam tehlikesi ve bunun sonucunda ortaya çıkan ağır trajik tablo da bu konudaki ihtiyacın hayatiyetini gözler önüne sermektedir."

'Savaşların aşılması öz savunmayla gelişecek modernite dönüşümleriyle mümkün'

Tüm bölgede yaşanan ağırlaşmış ulusal-toplumsal sorunların ve bu sorunların yol açtığı çatışma ya da savaşların aşılmasının ancak öz savunma-öz yönetim temelli örgütlenmelerle ve buradan gelişecek radikal Modernite dönüşümleri ile mümkün olacağına dikkat çeken Öcalan, Demokratik Modernite'nin üç kurtuluş meleği (Demokratik Toplum, Ekonomik Toplum, Ekolojik Toplum) ile olası bir tükenişe karşı varoluşçu bir çıkışın yakalanacağını ifade etti.


Öcalan son olarak; "Bu temelde tüm Asuri-Süryani-Keldani halkını büyük bir özlem ile selamlar, kadim kültürün dirilişinin Demokratik Konfederal Ortadoğu halklar mozaiğinde hak ettiği yeri alacağına dair inancımı yinelemek isterim" değerlendirmesinde bulundu.

DİHA