Aktif Eğitim Sen Kırıkkale İl Temsilcisi Tevfik Delice, siyasal sendikal kadrolaşmaya karşı olduklarını söyledi. 2014-215 eğitim-öğretim yılının, Milli Eğitim Bakanlığının yanlış, yanlı ve maksatlı uygulamaları nedeniyle birçok problemle birlikte başladığını belirten Delice, "Bakanlığın tutumundan öyle anlaşılıyor ki, bu problemler kısa vadede çözülmek şöyle dursun daha da derinleşme, çözümü giderek zorlaşan sorunlar yumağına dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya.” diye konuştu.

Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapan Delice, “Biz, Aktif Eğitimciler Sendikası olarak, ne ülkemizin yarınlarını emanet edeceğimiz çocuklarımızın ne de bugün bu çocuklarımızı emanet ettiğimiz eğitim çalışanlarımızın, iktidarın ve Bakanlığın basiretsiz, hukuksuz ve maksatlı uygulamalarına mahkum edilmesine seyirci kalmayacağız." dedi. Delice, bu yüzden, çalışma barışını bozan siyasal ve sendikal kadrolaşmaya, insanlar arasında ayrımcılığı körükleyen ve ötekileştiren her türlü fişlemeye, liyakat yerine yandaşlığı gözeterek yapılan hukuksuz görevlendirme ve tasfiyelere, iyi planlanmamış bir rotasyonla eğitim çalışanlarının hayatlarının alt-üst edilmesine, özel okullara teşvikler verilirken, devlet okullarımızın maddi imkansızlıklara mahkum edilmesine, öğretmenlerin asli görevleri dışında nöbet görevi gibi angarya işlere zorlanmasına ’hayır’ dediklerini aktardı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın son dönemde eğitimin milli olma özelliğini zedeleyecek uygulamalara imza attığını dile getiren Delice, “Milli eğitim sistemimiz, planlı ve sistematik olarak; toplumdaki tüm kesim, görüş ve anlayışların üzerinde ve tümünü kuşatıp kucaklayan bir anlayıştan uzaklaştırılarak, sadece siyasi iktidarca makbul sayılan tek tipçi bir anlayışla siyasallaştırılmaktadır. Siyasi irade, Bakanlığın tüm kademelerinde ve okullarımızda, partizan bir anlayışla hareket ederek siyasal ve sendikal kadrolaşmaya gitmektedir. Aktif Eğitim-Sen olarak bu yöndeki tüm uygulamalara ’hayır’ diyoruz." diye konuştu.

FİŞLEMELERE “HAYIR”

Siyasi iktidarın, bir yandan haksız bir şekilde okullarda siyasi, sendikal kadrolaşma politikaları uygularken diğer yandan da beğenmediği, hoşuna gitmeyen veya rahatsız olduğu görüşlere yönelik fişlemeler yapmakta olduğunu vurgulayan Delice, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bu konuda son dönemde binlerce kamu çalışanının inançları, dünya görüşleri, siyasi veya sosyal aidiyetleri nedeniyle hukuksuz olarak fişlendikleri ortaya çıkmıştır. Bölücü, ayrıştırıcı, ötekileştirici, insanları birbirine düşürmeye, toplumsal barışı, kardeşliği, birliği, beraberliği, çalışma barışını bozucu, siyasi iktidarın kendi keyfine göre belirlediği standartlara uymayanları kamudan tasfiye etmeyi amaçlayan bu fişlemelerin tamamı hukuksuzdur ve suçtur. İnancı, görüşü, aidiyeti ne olursa olsun herkes birinci sınıf vatandaştır. Bununla birlikte hukuk devletinde ’Suçluluğu bağımsız mahkemelerce ispatlanmadıkça herkes masumdur’ ilkesi gereği, hiç kimse haklarından mahrum bırakılamaz, fişlenemez, dışlanamaz, kamu görevlerinden mahrum edilemez."

Aktif Eğitim-Sen olarak, bu politikaları planlayanlara, uygulayanlara, uygulatanlara, göz yumanlara ’hayır’ dediklerini tekrarlayan Delice, “Tasfiye amaçlı son dönemde yaşanan hukuksuz uygulamaların en açık örneğini, 4 yılını dolduran okul müdürlerinin yeniden görevlendirilmesinde yaşadık. Bakanlık önce okul müdürlerimizin sınavla elde ettikleri idarecilik hakkını MEB yasasını değiştirerek hukuksuz bir şekilde ellerinden aldı. Ardından da onları hiçbir objektif kriterin bulunmadığı, siyasi ve ideolojik tercihlerin ön planda olduğu bir değerlendirme sistemine tabi tuttu. Öğrenci, veli ve öğretmen değerlendirmelerinin yandaş sendikanın işaretiyle siyasi iktidar tarafından son anda atanan şube müdürleri ve ilçe milli eğitim müdürleri eliyle by-pass edildiği puanlama sonucunda, binlerce tecrübeli, donanımlı, liyakatli okul müdürü tasfiye edildi. 16 bin okul müdüründen sadece 9 bini görevinde kaldı. Bu görevde kalan müdürlerin ise yüzde 81’i yandaş sendikaya mensup. İktidarın boşalan müdürlüklere de, aynı şekilde kendi yandaşlarını müdür olarak görevlendireceğini tahmin etmek herhalde müneccimlik olmayacaktır." şeklinde konuştu.

Aktif Eğitim-Sen olarak, yarınlarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlere, yapmak zorunda olmadıkları yasal çerçevesi dahi belli olmayan görevler yüklenmesine ’Hayır’ dediklerini aktaran Delice, açıklaması şu ifadelerle tamamladı: "Sonuç olarak; Bakanlık, fişleme, tasfiye, kadrolaşma vb. illegal faaliyetleri biran önce terk etmeli ve asli görevi olan eğitim-öğretime yönelmelidir. Biz çözüm odaklı bir sendika olarak söz konusu bütün konuların aktif ve teyakkuz halinde takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu hususta duyarlılık sahibi herkesi ve kamuoyunu ortak doğrularda ve çözümü hedefleyen yapıcı çalışmalarımızda iş birliği yapmaya davet ediyor ve birilerinin yasal sorumluluklarını yerine getirmemelerine inat, Aktif Eğitimciler olarak, devletimize, milletimize, eğitim sistemimize ve öğrencilerimize karşı sorumluluklarımızın gereği olarak aralıksız çalışmaya devam ediyoruz."

Kaynak: CIHAN