Almanya’da Başbakan Merkel ve hükümet yeni yılı, 2015’in son haftalarını belirleyen konu olan mülteci kriziyle açtı. Çok sayıda kadının, yılbaşı gecesi çoğunluğu Müslüman mülteci olduğu öne sürülen erkeklerin cinsel saldırıya uğraması ve gasp edilmesine protesto ve tepkiler artarak sürerken, koalisyonun küçük ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik CSU ile Başbakan Merkel arasında mülteci göçüne sınır konulması tartışmaları gündeme damgasını vurdu.

CDU’nun, her yıl 6 Ocak’da Wildbad Kreuth’da düzenlenen geleneksel ‘olağanüstü kurultayına’ katılan ve CSU’lu milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Merkel, partinin lideri Seehofer’in mülteciler için üst sınır talebini bir kez daha red etti. Almanya’ya gelen mültecilerin sayısının azaltılması konusunda kardeş partiler CDU ve CSU’nun hemfikir olduklarını belirten Merkel, ancak metod konusunda görüş ayrılığının devam ettiğini, kendisinin göç nedenlerini ortadan kaldırmaya ve Avrupa Birliği sınırlarını daha iyi kontrol etmeye öncelik verdiğini söyledi.

Bavyera Eyaleti Başbakanı ve CSU Genel Başkanı Seehofer, Almanya’ya gelecek mülteciler için yılda en fazla 200 bin şeklinde üst sınır talep ederek, bunun üzerinde mülteci alınmamasını istemişti. Bu talebin 2016 yılının sonuna kadar yaşama geçirilmesini isteyen Seehofer, kimlikleri olmayan sığınmacıların sınır kapılarından geri çevrilmesini de gündeme getirdi. Seehofer, Türkiye'nin AB olan müzakerelerine ve üyeliğine de karşı çıktı. Başbakan Merkel’in, Türkiye'nin AB ile olan süreci canlandırmasını eleştiren Bavyera Başbakanı, ‘CSU Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasına daha önce olduğu gibi yine karşı. İmtiyazlı ortaklığa 'evet', ama tam üyeliğe 'hayır'’ dedi.

Bu arada Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, Türkiye ile Almanya arasında Berlin’de 22 Ocak'ta yapılacak olan Yüksek İşbirliği Konseyi'nde sığınmacı konusunun ele alınacağını ve bu konudaki temasların ‘ümit verici olduğunu’ açıkladı. De Maiziere Almanya'ya geçen yıl gelen sığınmacıların kesinleşen sayısını da açıkladı. Rakamlara göre ülkeye toplam 1 milyon 91 bin 894 sığınmacı giriş yaptı. Sığınmacıların 428 binden fazlası Suriye'den gelirken bu ülkeyi 154 binle Afganistan, 122 binle Irak ve 69 bin sığınmacıyla Arnavutluk takip etti.

Öte yandan Köln, Stuttgart ve Hamburg kentlerinde yeni yıl kutlamaları sırasında çok sayıda kadının Kuzey Afrika ve Ortadoğu kökenli bir grup erkek tarafından cinsel tacize uğraması ile ilgili tartışmalar derinleşerek sürüyor. Olaya tepki gösteren Başbakan Angela Merkel suçluların en sert yaptırımlarla cezalandırılmalarını talep etti. Merkel, ‘Cinsel tacizleri, saldırıları ve hakaretleri gerçekleştirenler hukuk kuralları içerisinde kökenlerine ve kimliklerine bakılmadan en ağır şekilde cezalandırılmalıdır’ şeklinde açıklama yaptı.

Mülteci karşıtı Almanya için Alternatif AfD Partisi’nin Genel Başkanı Frauke Petry, olaylardan dolaylı olarak Merkel’i sorumlu tutarak, başbakanın konuya el koymasını ve Alman kadınlarının güvenliğini sağlamasını istemişti. Olaylar yaşandığı sırada meydanda olan güvenlik güçlerinin tacizleri farketmemesi yoğun eleştiri konusu olurken, gelen tepkiler sonrasında birçok gazete ve televizyon kurumu yılbaşı eğlencelerinde yaşananları neden gecikmeli olarak yansıttıkları hakkında açıklamada bulundular. Yaşananların vahim ve ürkütücü boyutuna inanmakta güçlük çektiklerini ve mültecilere yönelik önyargıların artmaması için iddiaların önce araştırılması yönünde karar alındığını belirten medya kurumları, cinsel tacize uğradıkları nedeniyle polise başvuranların sayısının her geçen gün artması sonrasında konuyu gündeme taşıdıklarını açıkladılar.

Dün akşam saatlerinde ise Köln’de yaklaşık 300 kadın, saldırıların olduğu alanda toplanıp protesto gösterisi düzenledi. Göstericiler Alman medyasını olayları saklamaya çalışmakla suçlarken, birçok gösterici de Başbakan Merkel’e yönelik eleştiriler içeren pankartlar taşıdı. Saldırıların Almanya’daki mülteci ve yabancı düşmanlığını körükleyebileceğini vurgulayan konuyla ilgili yorumlarda, kadınların özgürlüğü ve yaşam biçimlerine saygı konusunda çok hassas olan Almanya'da, bu tür olayların, mültecilere karşı esen acıma duygusu ve havayı bir anda tersine çevirebileceği ve mülteci alımına karşı çıkanların eline önemli bir koz daha sunduğu belirtiliyor.

Bu arada kış tatilinin hemen ardından yeniden mültecilerle ilgili konularla uğraşmak durumunda kalan Merkel’i sevindiren bir haber Roosevelt Vakfı’ndan geldi.ABD'nin eski başkanlarından Franklin D. Roosevelt adına dağıtılan ‘Özgürlük Ödülü’nün bu yıl Merkel'e verileceği bildirildi. Merkel'in, Avrupa Birliği'ndeki ekonomik krizle mücadelede üstlendiği önemli rolün yanısıra sığınmacı krizinin çözümüne yönelik çabalarından dolayı bu ödüle layık görüldüğünü açıklayan Roosevelt Vakfı, ödülünün 21 Nisan 2016 tarihinde vakıf merkezinin bulunduğu Hollanda’nın Middelburg şehrinde takdim edileceğini duyurdu.