Sınırın öte yakası DAİŞ ve El Nusra çetecilerindeyken Türk askerinin varlık göstermediği, YPG/YPJ güçlerinin kontrolüne geçtikten sonra ise insani yardıma dahi kapattığı Rojava sınırında, Rojavalılara düşmanlık sürürüyor. 

Ailesinin yarısı Ceylanpınar'da diğer yarısı ise Cizîrê Kantonu'na bağlı Serêkaniyê kentinde bulunan Ebdullah Qûreyş, 4 gün önce bayram nedeniyle sınır hattından Serêkaniyê'ye geçmek isterken askerler tarafından yakalandı. 

 

Katledip sınıra bıraktılar

Ceylanpınar kent merkezinde bulunan Sınır Kapısı Karakolu'na çok yakın bir noktada bulunan Faruk Çelik Parkı'nın hemen karşısındaki tel örgülerden Serêkaniyê'ye geçmeye çalışırken kapı karakolu askerlerince fark edilip gözaltına alınan Qûreyş'in, akıl almaz işkence izleri taşıyan cenazesi ertesi sabah Serêkaniyê asayiş güçleri tarafından sınır hattında bulundu. 

 

Karakolda insanlık dışı işkence

Ağabeyinin askerlerce yakalanmasına tanıklık eden Amir Qûreyş, "Karakola yakın bir noktadan telleri kaldırarak geçmeye çalıştığı an pusu kuran askerler onu yakaladı. Bir komutan, 2 askerdiler. İki askeri bin kişinin içine koysalar, gördüğüm an tanıyabilirim. Saat 02.00 civarıydı. Kapı Karakolu'na götürdüler." 

Ağabeyinin serbest bırakılmasını beklerken ölüm haberinin geldiğini belirten Qûreyş, "İnsanlık dışı bir işkenceyle öldürülmüş" dedi ve ekledi: "Bir bacağında 2, diğer bacağında bir ve yakın mesafeden gözüne sıkılmış 4 mermi yarası var. Sağ el parmaklarındaki tırnakların hepsi sökülmüş ve yüzü gördüğü işkenceden tanınmayacak halde."

 

Bu nasıl düşmanlık?

"Yapılanlar hiçbir dine, imana sığmaz" diyen Qûreyş, "Bu nasıl bir insanlık? Bu nasıl bir düşmanlık?" diye sordu. 

Qûreyş'in annesi Fatma Xelil de Serêkaniyê'deki yakınlarının anlattığı işkence izlerini feryatlarla anlatırken, "Bu bayram üstü evime ateş düşürenlerin, ocağına ateş düşe. Bu vahşeti yapan insan olamaz" diyerek isyan etti. 

Ebdullah Qûreyş'in cenazesi, yakınları tarafından Serêkaniyê'de toprağa verildi. 

 

 DİHA/URFA