CHP Konya Milletvekili Atilla Kart,  Türkiye’yi “İletişim, Güvenlik, İstihbarat” konularında bağımlı hale getirdiği, Temel Hak ve Özgürlüklerin ortadan kaldırılmasına yol  açtığı gerekçesiyle Telekom özelleştirmesi için Meclis araştırması  istedi. TBMM  Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinde, Kart, “Telekom özelleştirmesi ve bu süreçteki kuşkulu  ilişkiler, Suriye olayı ve Katar ilişkilerinde de belirleyici bir dinamik haline gelmiştir” dedi. “Telekom Özelleştirmesi, Suriye Ve Katar İlişkileri” konulu  Meclis araştırması önergesi ve gerekçesi şöyle:

 

Katar Devlet Fonu  

 

-Telekom’un özelleştirilmesi;  Türkiye’nin siyasi ve ekonomik anlamda geleceğini ve ilişkilerini kritik boyutlara taşıyacak önemli sonuçlar yaratmıştır.

-Gerek özelleştirme öncesinde yaşananlar ve gerek özelleştirme sonrasındaki siyasi ve ekonomik gelişmeler, ciddi soru işaretlerini ve kuşkulu ilişkileri beraberinde getirmiştir.

-Verimlilik ve teknolojik yenileme gerekçeleriyle özelleştirilen Telekom’u, bir başka Devlet, hem de Katar Devlet Fonu alacak hale gelmiştir. Bu gelişmelerin Ortadoğu ve Suriye’deki gelişmelerden bağımsız olduğu düşünülemez.

-Sözü edilen esrarengiz ilişkiler hakkında kamuoyu bilgilendirilmemişken, bu kez kamuoyuna yansıyan bilgilere göre; “Katar Devlet Fonu, Hariri Ailesinden Oger Telekom’daki yüzde 55 hisseyi istemiştir.” Kabul etmek gerekir ki, Türk Telekom’un Oger Gurubunda bulunan yüzde 55 hissesinin, Katar Devlet Fonuna intikal etmesi mutad bir hisse devri niteliğinde olmayacaktır. Siyasi ve stratejik sonuçları olan, Türkiye’nin güvenliğini doğrudan ilgilendiren bir iddia ve olayla karşı karşıyayız. İletişim ve istihbarat alanında doğmuş olan zaafiyet ve karambol ortamı, doğrudan bir başka Devlet’in ve uluslararası mekanizmanın kontrolüne geçmiş olacaktır.

 

Telekom’a ait taşınmazlar satışa çıkarıldı

 

-Basına ve internet ortamına yansıyan resmi bilgilere göre; Telekom’a ait olan birçok İl’deki “Onlarca Taşınmaz”,  Aralık 2012 ve Ocak 2013 tarihlerinde satışa çıkartılmıştır. Satış akıbeti bilinmemektir. Oysa; imtiyaz sözleşmesi içeriğine, Danıştay Kararlarına ve Devlet Denetleme Kurulu Raporlarına göre; imtiyaz sözleşmesinin sona ereceği 2026 yılında,  Hazine’ye devri gereken Telekom’un mevcut malvarlığıyla devri zorunludur. Telekom’un mevcut Yönetimi, sözleşme ve Yargı kararlarına rağmen “Telekom’un içini boşaltmak suretiyle” Hazine aleyhine haksız kazanç sağlamaktadır.

-İdari ve adli yapının böylesine kuşatıldığı, bağımlı hale getirildiği bir yapıda konuyu soru önergeleri yoluyla gündemde tutmak artık yeterli olmamaktadır. Gelişmeler ve bulgular , ivedi olarak Meclis Araştırması yapılmasını zorunlu hale getirmiştir.