İnanç ve kimlik farkı olan bütün kesimlerin Türk devletinden zulüm gördügünü belirten Demirtaş, "Halkı tanımayan devlet, tekleyen bir devlettir. Bu devletin modelini, rejimini değiştirmek zorundayız" dedi. Almanya'daki idari ve siyasi yapıya işaret eden Demirtaş, Almanya'da yaşayan seçmenlere yerel ve yerinde yönetimin neden Türkiye için gerekli olduğunu anlatmalarını istedi.

HDP Eşbaşkanı Demirtaş, Almanya'nın başkenti Berlin'e başlattığı seçmenlerle buluşma toplantılarının üçüncüsünü Stuttgart yakınlarındaki Ludwigsburg kentinde gerçekleştirdi. 

HDP Eşbaşkanı, Cumartesi günü MHPArena salonunda binlerce kişiye seslendi. HDP Baden Württemberg ve Bayern bileşenleri tarafından düzenlenen dayanışma gecesine; Yeşiller 90/Birlik Eşbaşkanı Cem Özdemir, Sol Parti Federal Parlamento Milletvekil Heike Heansel ve FDP Federal Parlamento Milletvekili Tobias Huch ile Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Hüseyin Mat da katıldı. Seçmenler, MHPArena'ya sığmadı.

Açılış konuşmasının ardından söz alan Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, salondakileri Kürtçe selamlayarak konuşmasına başladı. Özdemir, 20 yıl önce Güçlükonak'ta yapılan sivil katliamı gördüğü zaman, kendisine 'Kürt'üm' dediğini, bugün cehennemin dibinden çıkan insanlık düşmanı DAİŞ'in katlettiği Êzîdîlere dikkat çekerek, "Bugün de Êzîdî'yim" dedi. Türkiye'de yıllardır bir kardeşlik edebiyatı dillendirildiğini ama bu kardeşliğin, Kürtler söz konusu olunca farklı algılandığını dile getiren Özdemir, Türk yetkililere seslendi.

 

'Barış düşmanla yapılır'

Özdemir, şunları söyledi: "Barış düşmanla yapılır. Devlet bir an evvel PKK ile barışı sağlamalıdır. Savaş isteyenlere karşı en iyi cevap ise 1 Kasım'da HDP'ye oy vermektir" dedi. Özdemir, yakın zamanda Cizre'ye gittiğini ve orada devletin yaptığı sivil katliamı ve tahribatları bizzat gördüğünü aktardı. Özdemir, konuşmasının sonunda Rojava'da şehit düşen BÖG Komutanı Aziz Güler'in cenazesinin bir an evvel ailesine verilmesini talep ederek, "Sağken saygı duymadığımız insanların en azından ölülerine saygı gösterin, insanlık adına saygı duyun ve cenazeyi ailesine verin" diye seslendi. 

"HDP'yi, tüm insanların renklerini, dilini, dinini, ırkını sormadan barışını savunan ve kadınları en çok Meclis'e taşıyan; çevre tapribatına karşı duran parti olduğu için destekliyoruz" diyerek konuşmasını tamamladı.

 

'HDP'ye yapılan bize yapılmıştır'

Almanya Sol Parti'den (Die Linke) Heike Haensel, konuşmasına HDP'nin kriminalize edilmesine karşı durduklarını söyleyerek başladı. Haensel, "HDP demek, biz demek. Biz de HDP'yiz. Dolayısıyla HDP'ye yapılan, bize yapılmış olur" dedi. Haensel, Sol Parti olarak ne gerillanın, ne de Türk askerinin ölmesinden yana olduklarını dile getirerek, "Erdoğan'ın DAİŞ'e karşı savaştığını söyleyerek yalan söylediğini biliyoruz. Buna bizzat Suruç'ta şahit oldum. Erdoğan'ın DAİŞ'e karşı mücadele etmediğini, Kürtlere karşı savaş başlattığını biliyoruz" dedi. Haensel, sözlerine şöyle devam etti: "Bunu etrafınızdaki herekse söylemeniz bir görevdir. Anlatın; 'Erdoğan yalan söylüyor' deyin."

Haensel, herkese barış ve sosyal eşitlik için HDP'ye oy vermeleri çağrısında bulundu. 

 

HDP kazanmalı

FDP Milletvekili Tobias Huch, Kobanê ziyaretinden bahsederek, Kürt ve Kürdistan ile dayanışma içinde olduğunu vurguladı. HDP'nin kazanması için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini vurgulayan Haensel, "Dostlarımıza, akrabalarımıza giderek onların da desteği ile HDP'nin kazanması için çalışmalıyız. Baden Württemberg Eyaleti milletvekillerinin de dahil olduğu bir heyet Diyarbakır'a gönderilecek. Erdoğan ve AKP'nin karşısına güçlü bir HDP'nin çıkması için hepimizin çalışması gerekiyor. HDP ve Demirtaş'a başarılar diliyoruz" dedi. 

 

Yüzlerce kişi salona giremedi

Sık sık salonda izdihama karşı anonsların yapıldığı görkemli HDP ile dayanışma gecesi, yabancı konukların yaptığı kısa konuşmalardan sonra HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş salona girdi ve salonu hınca hınç dolduran, bir o kadar da salon dışında saatlerce bekleyen halka seslendi.

 

'Bize faşizmi dayatıyor'

Türkiye'de inanç ve kimlik farkı olan bütün kesimlerin zulüm gördügünü anımsatan Demirtaş, "Halkı tanımayan devlet, tekleyen bir devlettir. Yine meydanlara çıkıp tek dil diyecek, tek millet, tek ampul diyecek. Bu devletin modelini, rejimini değiştirmek zorundayız. Bizi tanımayan devlet, vergiye gelince bizi iyi tanıyor. Gençleri askere alırken bizi tanıyor. Öte yandan bize faşizmi dayatıyor" diye konuştu.

 

Almanya'da görüyorsunuz

Kürdistan'da yaşanan devlet terörünü hatırlatarak, Türkiye'nin herkesin eşit olduğu bir anayasaya ihtiyaç duyduğuna vurgu yapan Demirtaş, şunları söyledi: "Türkiye'de tek bir adamın iki dudağı arasında olan bir yönetim şeklini kabul etmiyoruz. Federal Almanya'da bir tür federal sistem, eyalet modeliyle yerel yönetimin, yerinden yönetimin ne demek olduğunu sizler yaşayarak bire bir görüyorsunuz. Biz Türkiye'de tek bir adamın, tek bir kişinin iki dudağı arasındaki yönetim şeklini kabul etmiyoruz. Bu Türkiye ancak bölgesel, yerinden ve özerk yönetim ile yönetilebilir. Halk yaşadığı yerde kendi kararlarını kendi almalıdır. HDP devletin idare şeklinin değişmesini savunan bir partidir."

 

'Almanya'da birinci parti olacağız'

HDP'nin 1 Kasım seçimlerinde Almanya'da birinci parti olabileceğini savunan Demirtaş, "Bu gücümüz var, bu potansiyelimiz var. Siz 'tamam' derseniz, siz isterseniz olur" dedi. Demirtaş, Almanya'da seçimlerde birinci parti olmanın önemine işaret ederek şunları kaydetti: "Almanya'da birinci parti olmak ne demek biliyor musunuz? Türkiye'de en az üçüncü parti olmayı garantilemek demektir, ikinci parti olmaya yaklaşmaktır. Siz bunu belirleyebilirsiniz, çünkü sizin oylarınız Türkiye'nin 81 iline dağıtılıyor. Siz sadece tek bir il, tek bir şehir için oy kullanmıyorsunuz. Oylarınız 81 ile dağıtılıyor ve o illerde milletvekili kazanmamızı kolaylaştırıyor. Siz burada, yani sadece Almanya'da oyları iki katına çıkarırsanız, Türkiye'de 5 milletvekilini siz kazanmış olursunuz. Sizlerden ricam, gönlü bizimle olan herkes 8 Ekim'den itibaren gece gündüz bir çalışma yürütmelidir. İkna edebileceğiniz tek bir kişi bile bizim için çok önemlidir."

 

'Bırak balkonu, pencereye çıkamadı'

HDP'yi 7 Haziran'da baraj altında bırakmak isteyenlerin hayal kırıklığına uğradıklarını ifade eden Demirtaş, "Biz 'sana balkon konuşması yaptırmayacağız' demiştik. 'Saray'dan dışarı çıkamayacaksın' demiştik, çıkamadı. Üç gün pencereye bile çıkamadı. Madem ülkeyi Saray uğruna kan gölüne çevirmeyi kendine hak görüyor, biz de onu bunalımdan çıkarmayacağız" dedi.

Gecenin kültür programında sanatçı Aynur Doğan, Cemil Koçgün, Simar ve Silbus û Tarî müzik grubu yer aldı. 

 

A. KARATAŞ/GÜL GÜZEL/STUTTGART

YENİ ÖZGÜR POLİTİKA