Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan “2013 Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması” sonuçlarına göre Türkiye’de yaşayan nüfusun yüzde 15’i yoksulluk riski altında bulunuyor. Araştırmada, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik nüfus ile en düşük geliri alan yüzde 20’lik nüfus arasında yaklaşık 8 kat fark olduğu belirlendi. Verileri değerlendiren İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Yetkiner, gelir yetersizliğinden dolayı hayat şartlarının giderek zorlaştığına dikkat çekti. Türkiye’nin orta sınıfını desteklemesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yetkiner, bunun istikrarlı kalkınma ve ekonomik büyümenin daha sağlıklı olmasına katkıda bulunacağını kaydetti.Araştırma sonuçlarını analiz eden Prof. Dr. Hakan Yetkiner, gelir dağılımındaki eşitsizliğe dikkat çekti. Yetkiner, “En yüksek gelir ile en düşük gelir arasında 8 kat fark var. Bir kesim, Türkiye ekonomisinin yarattığı gelirin yaklaşık yarısını alırken diğeri yüzde 6’sı ile yetinmek zorunda kalıyor. Üstelik 2012’den 2013’e, daha adil gelir dağılımı anlamında ciddi hiçbir gelişme olmamıştır.” dedi.

‘GENÇ VE ERKEN EMEKLİLER KAMUNUN SIRTINDA’

Kamunun çalışanların aktif olduğu dönemde tasarruf yapmasını sağlayamadığını, emekli, dul ve yetim aylıklarının sosyal transferlerin yüzde 90’dan fazlasını kapsadığını aktaran Prof. Dr. Yetkiner, şunları söyledi: “Sosyal transferlerin büyüklüğü, bize göre gelir dağılımı bozukluğunun düzeltilememesinin sebeplerinden birisidir. Çalışanların çalışırken bireysel tasarruf yapmasını sağlayamayan kamu, onların emekli olduktan sonra geçim yüklerini üstlenmek zorunda kalmaktadır. Geçmiş hükümetler, ‘erken emeklilik’ politikası izlemiştir. Bunun yol açtığı yüksek ‘genç ve emekli’ oranı, kıt kamu kaynaklarıyla birlikte ele alındığında hem sosyal transferlerin yüksek oranını hem de düşük gelir transferi yapabildiği için gelir dağılımının bir türlü iyileşememesini açıklamaktadır.”

‘2023 HEDEFİ İÇİN YOKSULLUK KALKMALI’

Gelir yetersizliğinden dolayı hayat şartlarının da adil olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yetkiner, nüfusun yaklaşık yüzde 40’ının konutunda sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi, yüzde 65’inin hanesinde taksit ödemeleri ve borçları gibi sıkıntıları bulunduğunu kaydetti. Prof. Dr. Yetkiner, nüfusun yüzde 80’inin evden uzakta bir hafta tatil yapamadığını, yüzde 75’inin de yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileyemediğini ifade ederek, “Gelir dağılımı adil olan ekonomilerde, güçlü bir orta sınıf ortaya çıkar. Pek çok iktisatçıya göre güçlü bir orta sınıf makroekonomik dengelerin daha istikrarlı, kalkınma ve ekonomik büyümenin daha sağlıklı olmasına katkıda bulunur. Oysa istatistiklere göre Türkiye’de üçüncü yüzde 20’lik grubun gelirden aldığı pay, en iyi yorumla yerinde saymaktadır. Eğer Türkiye 2023 hedeflerine ulaşmak istiyorsa mutlak yoksulluğu ortadan kaldırmalıdır. Yoksul kesimlerin gelirlerini arttırmalı ve orta sınıf daha çok desteklenmelidir.” diye konuştu.

Kaynak: CIHAN