Amerika'nın Sesi İstanbul muhabiri Dorian Jones, asker intiharlarını ve TSK'daki taciz ve işkence iddialarını inceledi:
 
Geçen Mart ayında, bir grup aile, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin önünde protesto gösterisi yaparak orduda askerlere şiddet uygulanmasını protesto etti. Katılımcıların çoğu, askerlik yaparken intihar eden veya askerlik dönemindeki arkadaşları tarafından öldürülen gençlerin aileleriydi.
 
Kenan ve Gülşen Polat çifti oğulları Murat'ı askerlik yaptığı sırada kaybetmiş. Murat'ın odası, sekiz yıl önce, 15 aylık askeri görevini yapmak üzere evden ayrıldığı günden beri aynı şekilde tutulmuş. Çift, odayı adeta bir müzeye dönüştürmüş. Murat, çatışmada değil birlikte askerlik yaptığı arkadaşları tarafından öldürülmüş.
 
Olayın geçmişi
 
Er Murat Polat, 28 Haziran 2005'te hırsızlık suçlamasıyla götürüldüğü 6. Kolordu Komutanlığı'ndaki cezaevinde, mahkum elbisesi giymediği gerekçesiyle gardiyan askerler tarafından cop ve sopayla dövüldü.
 
Komaya giren Polat, tedavi gördüğü hastanede 27 Temmuz 2005'te hayatını kaybetti. Murat Polat'ın, otopsi raporunda işkenceyle öldürüldüğü belirtildi.
 
Gözlemciler, Türk ordusunda fiziki ve sözlü taciz konusunun bir tabu olarak görüldüğüne dikkat çekiyor. Ancak bu durum değişmeye başladı. Özellikle de darbe planlama suçuyla yargılanan ve mahkum olan subay ve komutanlar gözönüne alınırsa.
 
Asker Hakları Platformu adlı bir grup, askeri görevleri sırasında tacize uğrayanların haklarını gözetmeyi amaçlıyor. Grup, zorunlu askerlik sırasında yaşanan ihlallerin ortadan kalkması için de yasal ve yapısal düzenlemelerin hayat geçirilmesi için çaba gösteriyor.
 
Grup üyelerinden Yiğit Aksakoğlu, tacizin orduda “kurumsallaştığına” dikkati çekiyor, erlerin hem sözlü hem de fiziki tacize maruz kaldıklarını söylüyor. Aksakoğlu, bunun ordu kültürünün bir parçası olduğunun altını çiziyor.
Aksakoğlu, her yıl 400 bin Türk gencinin askerlik yaptığı bir ülkede, gençlerin maruz bırakıldığı bu geleneğin artık sona erdirilmesi gerektiğini söylüyor.
 
900'den fazla genç askerlik yaparken öldü
 
TBMM İnsan Hakları Komisyonu bu yıl başında sorunu gündeme getirdi ve son 10 yılda 900'den fazla gencin askerlik görevi sırasında intihar ettiğini belirledi. Askeri yetkililer, bu ölümlerin iç soruşturmalarla araştırıldığını söylüyor. Ancak Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk, Genelkurmay Başkanı'nın sorunun büyüklüğünü görmezden geldiği görüşünde.
 
Solmaztürk, orduda 30 yıl boyunca görev yapmış bir subay olarak bunun Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en ciddi sorunlarından biri olduğunu ve artık ele alınması gerektiğini söylüyor.
 
Askeri yaşamının büyük bölümünü PKK militanlarına karşı mücadelede geçiren Haldun Solmaztürk, en zor konunun ordudaki tacizi engellemek olduğu görüşünde.
 
Solmaztürk, bu sorunun kökten çözülmesi için Türkler'in yapısındaki taciz kültürünün değiştirilmesi gerektiğine dikkati çekiyor. Emekli Tuğgeneral, “Aile içinde, komşuluk ilişkilerinde ve çalışma ortamlarında taciz kültürü her zaman var. Güçlü olan zayıfa, yaşlı gence karşı bunu kullanıyor. Bu kültürel bir sorun” diyor.
 
Kenan ve Gülşen Polat çifti için bu, geç kalınmış bir değişim, onların istediği oğullarının ölümünde suçu olan subayların cezalandırılması.
 
Adaleti, Türkiye'deki yolları tıkanınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde arayan Polat çifti, bu mahkemede alınacak kararın, Türk ordusundaki taciz sorununu kökten çözmesini umuyor.