Son yapılan kamuoyu yoklamalarının sonuçları İslam ve göçmen karşıtı söylemleri çalışmalarının  merkezine  koyan ırkçı ve yabancı parti “İsveç Demokratları”nın oylarını %10’ün üzerine çıkartığını gösterirken, camilere yönelik fiili saldırılarda da artış gözleniyor.

Geçtiğimiz ay Stockholm’un Fittja semtinde bulunan caminin camlarının kırılıp içeriye domuz ayakları atılmasının ardından Göteborg ve Trollhättan illerindeki camilere yönelik saldırılar oldu. Polis yetkilileri dün de Trollhättan ilinde bulunan caminin ana giriş kapısına domuz başı bırakıldığını açıkladı.

Caminin Başkanı camilerinin daha önce iki kez daha bu tür saldırılara maruz kaldığını, Müslümanların domuz etini yemediği bilindiği için camilere yönelik saldırılarda bu tür yöntemlere başvurulduğunu söylüyor. Hangi hayvanın atılmasından bağımsız olarak camilere yönelik yapılan saldırıları korkunç olarak niteleyen ve hiç kimseye yapılmaması gerektiğini söyleyen caminin başkanı sorunu büyütmek istemediklerini, konunun fazla tartışılmasının saldırıların yaygınlaşmasına zemin hazırladığını kendi deney ve tecrübelerinden bildiklerini söylüyor.

Polisin Basın Sözcüsü Björ Blixter ise, buna benzer saldırıların zaman zaman olduğunu ve Neol öncesi camilere yönelik saldırılarda artış yaşandığını gözlemlediklerini söylüyor. Son olarak Göteborg’nin Hisinge semtindeki camiye benzer bir saldırının yapıldığını söyleyen Blixter, dini vecibelerin yerine getirildiği camilerin en fazla saldırıya uğrayan yerler olduğuna dikkat çekiyor.

“Suçluluğu Önleme Konseyi” de, (BRÅ) Müslüman ve Yahudilere yönelik nefret suçlarında belirgin bir artış görüldüğünü açıklamıştı. 2012 yılında polise bildirilen nefret suçları bir önceki yıla kıyasla  % 7 oranında artış gösterdi. En fazla artış gösteren suçlar  ise Müslümanlara yönelik  dini motifli nefret suçları.