Uzman Psikolog M. Yunus Çekiç, öğrenme güçlüğü çeken çocukların birinci sınıfta durumlarının belirlenmesinin özgüven, kaygı ve iletişim problemlerinin önüne geçeceğini belirterek, ailelere ve eğitimcilere öğrenme güçlüğü çeken çocuklara nasıl davranılması gerektiği konusunda önerilerde bulundu.

Öğrenme güçlüğü çeken çocukların, öğrenme basamaklarından yaşıtlarından daha yavaş geçtiğini söyleyen Uzman Psikolog M. Yunus Çekiç, “Öğrenme güçlüğü çeken çocuklar soyut şeyleri çok zorlukla öğrenirler, öğrendiklerini çok çabuk unuturlar, kolayca yorulur ve sebatsızdırlar, kendilerine olan güvenleri azdır, oyun ve toplum kurallarına uymakta zorluk çekerler, bazen hiç uymazlar.” dedi.

Çekiç, öğrenme güçlüğü çeken çocukların birinci sınıfta durumlarının belirlenmesinin ise özgüven, kaygı ve iletişim problemlerinin önüne geçeceğini dile getirerek, ailelere ve eğitimcilere öğrenme güçlüğü çeken çocuklara nasıl davranılması gerektiği konusunda önerilerde bulundu.

Aileye Öneriler   

Ebeveynleri öğrenme güçlüğü çeken çocukları yaşıtlarıyla kıyaslamama konusunda uyaran Uzman Psikolog Çekiç, ailelere şu tavsiyeleri verdi:

·         Çocuğunuzda herhangi bir problem ( geç, güç öğrenme, unutkanlık vb. ) fark ettiğinizde öğretmeniyle hemen diyaloğa girin ve bir rehberlik uzmana ulaşarak problemin kaynağını araştırın.

·         Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin, çevreden gizlemeyin. Kıyaslayıp eleştirmeyin.

·         Aşırı derecede koruyucu olmayın. Bu, çocukta kendine güveni azaltır.

·         Çocuğa yapabileceği işleri yaptırın. Başardığı işlerde teşvik edin, ödüllendirin.

·         Genel ifadelerden çok  özel  ifadeler kullanmalısınız.  Eşyalarını ortadan kaldır ifadesi yerine “oyuncağı yerine koy” ifadesi kullanılmalıdır.

·         İsteklerinizde ve koyacağınız kurallarda tutarlı olun. Ne zaman nasıl davranış bekleniyorsa çocuğunuza bunu anlatın ve bu beklentinizi bir daha değiştirmeyin. Böylece çocukta kararlı davranışlar gelişecektir. Kararsız olursanız, çocuk paniğe kapılabilir.

·         Çocuğunuza acele komutlar yerine yavaş ve basit komutlar veriniz.

·         Tehdit etmekten sakının. Tehdit, çocuklar üzerinde bir çok olumsuz etkiler yapar; çok yapıldığında çocuklar hiç aldırmaz ve davranış bozukluğu düşmanlık duygularını teşvik eder.

 

·         Bu çocukların kasları tam gelişmemiştir. Bunu sağlamak amacıyla el temrinlerine ve becerilerine yer verilmeli ( kaba boyama, çamur- hamur gibi maddelerle oynama, makasla kağıt kesme, boncuk dizme)

·         Çocuğa öz bakım becerileri öğretilmelidir. ( Giyinme, kendi kendine yemek yeme, yıkanma v.b)

·         Öğretmenin okulda vermiş olduğu derslerin evde de devam edebilmesi için çocuğunuzun ödevlerini takip edin, sık tekrar yaptırın. Çocuğunuz çabuk sıkılacağından (ağır öğrenen çocukların temel özelliğidir), sıkıldığında etkinliği bırakın, sevdiği bir şeyi yapmasına izin verin (tv. seyretme, oyun oynama vb) sonra tekrar etkinliği çalışın. Bu şekilde dikkat dağınıklığını da engelleme olanağına sahip olursunuz.

Eğitimcilere Öneriler

Çekiç, öğrenme güçlüğü çeken çocukların karşılaşacağı problemlerin önüne geçmek için ebeveynlerle işbirliği yapılması gerektiğini kaydederek, eğitimcilere şu önerilerde bulundu:

·         Küme çalışmalarına öncelik sağlamalı, birbirleriyle iyi geçinmeleri ve zamanlarını verimli şekilde kullanmaya teşvik edilmelidir.

·         Öğrenci, eğitim-öğretim çalışmalarında etkin aktif duruma getirilmelidir.

·         Basit sözcükler ve kısa cümleler kullanılmalı, kendilerini sözle anlatmaya teşvik edilmelidir. Somut materyallerden faydalanılmalıdır.

·         Başarı ile yapılmış işler üzerinde önemle durulmalıdır. Çocuklar başarılı oldukları faaliyetlerle ilgilendiğinden, bu durum güdüleyici olacaktır.

·         Çocukların özgüvenin artırıcı ifadeler kullanılarak öğrenme için cesaret verilmelidir.

·         Çocuklara arkadaşları önünde müdahale etmekten kaçınılmalıdır. Çocukların uyumsuz davranışlarını sınıf huzurunda tartışmamalıdır.

·         Ağır öğrenen çocuklar çekingen olduğundan, sosyal ilişkilerde ön planda yer verilen görev dağılımlarında bu çocuklarda göz önünde bulundurulmalıdır.

·         Arkadaşlarıyla kıyaslanmamalıdır.