Şampiyonluk öykülerine bir yerlerden başlamak gerekir elbette... Ama bu sezon G.Saray’ın elde ettiği 19. Şampiyonluğun öyle entresan kırılma anları, öyle ince noktaları var ki, hangi birinden yazmaya başlayalım diye, inanın şaşırıyor insan... Tabii ki başarıya giden bu yolda hepsine tek tek değinmeye çalışacağız. Ama şimdi gelin hep birlikte hikayenin en başına, yani sezon başına geri dönelim ve o dönemde neler yaşanmış, şöyle bir göz atalım..
 
Geçtiğimiz sezona adeta yeniden bir takım inşaa ederek başlayan ve şampiyonluğa ulaşan Fatih Terim, bu yıl kendisini daha zor bir sezonun beklediğini biliyordu... Yönetime alınmasını istediği oyuncuların isimlerini verip beklemeye geçerken, 25 Haziran’a kadar bitirileceği söylenen transferler yine yetişmemiş, yeni sezona başlarken, sadece Fatih Terim ve yardımcılarının gayreti ile transferi bitirilen Umut Bulut ve Dany kampa dahil edilebilmişti... Ancak Fatih Terim’in aklında alınmasını istediği birçok isim vardı, en baştaki Burak Yılmaz’dı... Sancılı başladı ama sonu güzel bitti ‘Kral’ın transferi. Abdürrahim Albayrak, arabayla Slovenya’ya doğru yola çıkarak, golcü oyuncu Burak Yılmaz için transfer harekatına başladı. Fatih Terim, Burak Yılmaz’ı da Lokomotif Moskova’ya imza atmak üzereyken tek bir telefonla ikna etmişti. Trabzonspor’dan ayrılarak Lokomotif Moskova takımına imza atmak için Slovenya’daki kampa giden Burak, Rus kulübü tarafından başka bir kulübe imza atmasın diye adeta rehin alınmıştı. Golcü oyuncu ve menajerlerinin kamptan ayrılmamaları için bavulları bile kendilerine verilmiyordu. İki gün boyunca ayağındaki terlikler ve üzerindeki tişörtle bırakılan Burak, yemek sonrasında yürüyüşe çıkma bahanesiyle taksiye atladığı gibi Slovenya’nn Blade kasabasına kaçıyor ve kendisini bekleyen Abdürrahim Albayrak’la buluşuyordu.
 
ALBAYRAK HAMİT’E DE İMZA ATTIRDI
Önce Hamit’in menajeri ile Münih’teki Kempinski otelde bir araya gelen Abdürrahim Albayrak ile yardımcı antrenörler Hasan Şaş ve Ümit Davala, Fenerbahçe’nin de transferi için uğraştığı yıldız oyuncu için ikna görüşmelerine başladı. Hamit ortalarda yoktu. Tüm yetkiyi menajerine bırakmış ve aradan çekilmişti. Saatler süren görüşmelerde İranlı menajeri ikna etmeye çalışan Albayrak ve beraberindekiler son tekliflerini yaparak masadan kalktılar. Ertesi gün teklifi kabul eden Hamit için bu kez Abdürrahim Albayrak ikinci kez Almanya’ya gidiyor ve geç saatlerde müjdeli haberi Avusturya kampındaki Fatih Terim’e veriyordu. ‘Hamit imzaladı hocam, hayırlı uğurlu olsun’
 
"RÜYA TAKIM DEĞİLİZ"
Avusturya’daki kamptan yine ‘Hayırlı olsun’ haberini alan Fatih Terim’in yüzü, nihayet gülmeye başlamıştı... Ama bu kez de üst üste gelen transferler sebebiyle ‘Transferin şampiyonu’ olarak ilan edilen Galatasaray için medyada ‘Rüya takım’ benzetmeleri başladı. Teknik adam Avusturya’da kampı takip eden basın mensuplarıyla yediği yemekte bu konudaki rahatsızlığını açıkça dile getiriyordu. ‘Bu tür benzetmeleri doğru bulmuyorum. Medyada estirilen bu havadan da rahatsızım. Rüya takım falan değiliz’
 
MELO OLAYI BUNALTTI
Sezon başı gelip çatmıştı. Hazırlık dönemini transfer şampiyonu olarak geçiren Galatasaray’da, çözülemeyen tek sıkıntı Melo’nun durumuydu. Fatih Terim’in ısrarla takımda kalmasını istediği Brezilyalı oyuncu için Juventus kulübü ile yapılan görüşmelerden bir türlü sonuç alınamıyor, tekrar kiralama formülüne gidiliyordu. Koskoca bir yaz dönemini tatil yaparak geçiren Melo, liglerin başlamasına sadece 1 hafta kala İstanbul’a gelmişti. Takımın en önemli oyuncularından birisi sezona hazırlıksız girecekti. İşte bu durum Terim’i oldukça rahatsız ediyordu...
 
AMRABAT'A SEVİNEMEDİ
Kampın ilk günlerinde antrenmanlarda bile elinden ve kulağından sürekli düşürmediği cep telefonuyla dikkatleri çeken ve hararetli konuşmalar yapan teknik adamın, tüm konsantrasyonunu yapılmasını istediği transferlere verdiği ortadaydı. O gün İstanbul’dan gelen transfer haberinin Fatih Terim’i sevindireceğini ve artık yüzünün güleceğini düşünenler bile yanılmıştı! Çünkü Amrabat’ın transfer haberi sanki Terim’i sevindirmemiş, aksine daha çok öfkelendirmiş gibiydi. Evet, Fatih hoca bir sezon öncesinden beri Kayserispor’da forma giyen genç oyuncuyu çok istiyordu, transferini ilk duyduğunda da çok sevinmişti. Ama hemen ardından Amrabat için verilen parayı duyduğunda ise kulaklarına inanamıyordu... Yönetimin ödediği 8,5 milyon Euro’luk bonservis bedeli karşısında sevinci kursağında kalan teknik adam, rakamı oldukça fazla bulup, kampta adeta isyan etmişti!
 
SEZONA MÜTHİŞ START
Tarih 12 Ağustos’u gösterdiğinde, iki ezeli rakip G.Saray ve F.Bahçe, Süper Kupa için kozlarını paylaşmaya hazırdı. Yeni transfer Umut Bulut daha ilk maçında iki gol birden atmıştı ve Sarıkırmızılı takım yeni sezona ilk kupasını alarak başlamıştı. Süper Kupa maçının ardından lige de iyi bir başlangıç yapan Aslan, Arena’da çıktığı ilk maçta Kasımpaşa’yı yine Umut’un attığı gollerle yenmeyi başardı.
 
UJFALUSİ ŞOKE ETTİ
Sezon başında Galatasaray’ın peşini aksilikler bırakmıyordu. Engin Baytar’ı 11 maçlık ceza nedeniyle kaybeden Fatih Terim’i, oldukça üzen ikinci olay ise Ujfalusi’nin Florya’daki sakatlığı oldu. A2 takımı ile oynanan maçta sakatlanan ve çapraz bağları kopan Çek stoperin ilk etapta 5 ay takımdan ayrı kalacağı açıklansa da, sezonu kapatacaktı. Galatasaray, bir önceki sezon şampiyonlukta önemli pay sahibi olan oyuncularından birini daha böyle kaybediyordu... Sezon henüz yeni başlamıştı ve Galatasaray çok önemli bir stoperini kaybetmişti. Ujfalusi’nin sakatlığı ile şoka giren sarı kırmızılılar, transfer döneminin kapanmasına sayılı saatler kala hemen stoper arayışına başladı. Fatih Terim’in ilk tercihi Kolo Toure’ydi ama süre çok kısıtlıydı. Bu transfer gerçekleştirilemeyince son çare olarak Lyon’daki Cris’e dönüldü. Tecrübeli oyuncu yapılan son dakika transferi ile Galatasaray forması giyiyordu.
 
ENGİN BAYTAR'A TARİHİ CEZA
Süper Kupa’nın kazanılmasına sevinen Fatih Terim, Engin Baytar’a ise hem çok sinirlenmiş hem de çok üzülmüştü. Hakem Cüneyt Çakır’a yedikleri gol pozisyonunda, Baroni’nin topu elle aldığını ve kaleci Muslera’ya da faul yapıldığını söyleyerek itiraz eden Engin, sarı kartın ardından kırmızıyı da görünce adeta delirdi. Hakem Çakır’ın boğazına sarılan Engin’e daha sonra PFDK’dan 11 maçlık tarihi ceza geliyordu. G.Saray, bir önceki sezon şampiyonlukta büyük pay sahibi olan oyuncularından birini, daha sezon başlamadan kaybetmişti. Fatih Terim bu olay nedeniyle sezona sıkıntılı giriyordu.