salihyazar @ ybhaber.com

“Ya bir yol bulacağız
Ya bir yol yapacağız!”  Hannibal - M.Ö.200

Sedat Peker’in dokuzuncu videosu yayınlandı.(06.06.2021)

Bugüne kadar yayınlanan videoları izleyen kişi sayısı Türkiye nüfusundan fazladır.

İzlenme sayısı katlanarak artıyor.

Peker sürekli,

“Kırk yaş altındakilere sesleniyorum. Kırk yaşından büyük olanlardan bir şey olmaz. Çünkü onlar ‘Televole’ kültürü insanları.” diyor.

Haksız mı?

Videolardan sonra toplumun çoğunluğundan tepki var mı?  Tık yok.

Sosyal medyada paylaşımları yapanların çoğunluğu şimdilik azınlık olan ‘Z kuşağı’ çocukları ve gençleri.

Muhalif basın, ısrarla klişe tanımlamalarla tepki vererek günü kurtarmaya çalışıyor.

Ezberleri bozuldu ve hazırlıksız yakalandı.

Peker’in, samimiyetini sorgulayarak sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor.

Söylemeye gerek var mı? Yandaş ve tetikçi medyanın hali içler acısı.

Çamur atıyorlar. Abanmaya çalışıyorlar çamura. Tutmayınca kıvırarak batıyorlar.

Şimdi durum farklıdır. Çözüldüler, eski oyunları tutmaz.

Toplumu manipüle etmek için gerçekleştirdikleri entrikalar ellerinde ve yüzlerinde patladı.

Yorumcularında tedirginlik ve kılıf uydurma telaşı Peker’in zekâsıyla baş etmekten çok uzak.

Muhalif basın, birkaç vicdanlı yazarçizer müstesna, sanki manşetleri bir yerlerden organize ediliyor.

Yandaşlardan farkı yok.

Yandaşı ve muhalifi, delilsiz, bilgisiz ve belgesiz; ‘Çal karayı, al parayı.’ havasında.

Yandaş ve muhalif yorumcular, ÇÜK gibi davranıyorlar.(Çok Ünlü Kişi) Hepsi hayali, hamasi, tutarsız ve kanıtsız veriştirip duruyor.

Korkudan dile getiremediğimiz ifşalar gösterdi ki; milli ve manevi davanın aslı astarı yok. Çalıp çırpılırken, biat ederek sessiz kalmamız istendi.

Çıkar ilişkileri, kirletilmiş sevgi ve histerik haset duygular iç içe geçince, mütecavizlerin elinde toza, yoğa dönüşür insani iyimserlikler, hayaller, umutlar ve gelecek.

Olan biten, gün gibi ortadadır.

Aynı dünyada olduğunuz sürece şirinlik yaparlar. Lay lay lom. Herkes yerinde güzeldir pozları.

Vaktaki, canınız acıtıldı. Özel alanınıza müdahale edildi. Öznel birikimlerinizi ve ilişkilerinizi ifşa etmeye başlıyorsunuz.

Orada film kopuyor. Her şey kontrolden çıkıyor.

Sizi linçe kurban etmek için dost bildikleriniz keyifli salyalı ağızlarıyla sıraya giriyor.

Peker’in içine düştüğü durumu insan olarak anlamaya çalışıyorum ancak samimiyet konusunda benim de kuşkum var. O ayrı.

Ne olursa olsun, sınır geçildikten sonra ortaya konulan yeni tavrın arkasında durmak da herkesin harcı değil.

Devletin içine çöreklenmiş kirli yapıyı karşısına almak kolay değil. Bu duruşun, saygıyı hak ettiğini düşünenlerdenim.

Diktatörlerin ve totaliter yönetimlerin varlığını pekiştirmek için içeride ve dışarıda sanal düşmana ihtiyacı kalmadı.

Çünkü karşısında sosyal medya vardır. Baş edemezler.

Peker, sürekli ”Bir tripod ve kamerya yenileceksiniz.” diyor. 

Boşuna demiyor. Sosyal medyanın gücünü o da en iyi bilenlerden.

Sosyal medya, dünyanın en güçlü silahlarından daha etkilidir. Bütün dünyayı özgürce dolaşır.

Peker, bugüne kadar yayınladığı videolarla, ısrarla uyuyanların dimağında hayatın olağan akışını allak bullak etti.

Yirmi yılda görsel ve yazılı basının neredeyse tamamına el konuldu.

İşinde uzman, tecrübeli ve emektar basın çalışanlarının hepsi kapı dışarı edildi.

Tek merkezden toplumu manipüle etmek için.

Sosyal medyanın etkisi hesaplanamadı.

Uyandılar.

Müdahale etmeye çalışsalar da güçleri yetmedi.

Çoğunluğun arkasında uluslararası sermaye olduğu için  istenilen sansür ve baskı gerçekleştirilemedi.

İşte o sosyal medya, işinden olan basının emekçilerine yeni çalışma ve mücadele yeri oldu.

İşte o sosyal medyanın yarattığı yeni bakış, uyuyan toplumları dürtüyor.

İşte o sosyal medya, karanlıkları aydınlığa çıkarıyor.

Hiçbir şey gizli ve sır olarak kalmıyor.

Sosyal medyayı iyi kullanan savaşı kazanıyor. Burada,  Peker’in hakkını teslim etmek lazım.

Gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Bir yolunu mutlaka bulur, gün yüzüne çıkar.

Hele ‘vicdan ve sosyal medya’ el ele verince karşılarında hiçbir güç duramaz.

Yaşasın, sosyal medyanın yarattığı özgür dünya.

'İstediğin kadar taşı sula, taş büyümez.' (Ursula K.Le Guin Yazar/A.B.D.)

salihyazar@ybhaber.com