info @ ybhaber.com

Sarı Bozkırın çocuğuyum ben. Uçsuz bucaksız ovaların çocuğu.Sarı rengi en çok bize yakışır.Tarla sarı ,başaklar sarı,kurumuş bitkiler sarı...Bu coğrafyanın neresini gezerseniz gezin ,sarının en güzel halini burda bulursunuz.Alabildiğine uzanan boz dağları...

Ne bir ağaç ne bir nehir.Bozkırı bilmeyen biri için çorak topraklar.Ama görünüşe aldanmayın .Biraz daha yakın bakın.Toprağın kokusunu ciğerlerinize çekin .Kurumuş otlara basın yavaş ve usulca..Tarla farelerini görürsünüz birazdan.Korkakca size selam veren.Yaylaları ne güzeldir bozkırın.Hafif bir rüzgar toprağı toz bulutu eder. Koyunlarda sarı tondur bozkırda.Kuzuların meleşileri çoban köpeğinin havlayışı yankılanır bozkır semalarında. Sessizdir akşam üstleri bozkır yaylalarının.

Yıldızlar uzanıp tutacak kadar yakındır. Bozkırın insanıda sıcaktır sarısı gibi.Neşat Ertaşlarımız bu bozkırın meyveleridir.Budan dolayı Yaşar Kemal :"Bozkırın Tezenesi"demiştir Üstada. Bozkırın toprağı gibi insanı da yalındır.Aynı zamanda vefalıdır bozkır.Ekersin buğdayını toplarsın ekmeğini.Insanlığı da bozkır toprakları besler.Anaçtır bu topraklar.Besler,barındırır .Ve yine üstünde gezdirir insanlığı..Bozkırın kadını da toprağına benzer .Emek verir,besler..Ve yine sevdiklerini taşır fedakarca .

Geleceğe DOĞRU.