salihyazar @ ybhaber.com

İnsan, savaş gibi inanmadığı bir şey için acı çekeceğine, barış gibi inandığı gibi bir dava uğruna ölse daha iyi değil midir? Savaş için hiç direnmeden verdiğimiz kurbanları, barış için de vermeye hazır olmalıyız.” Albert Einstein

Yani, güya iç savaşı bitirmeye çalışıyor. Aslında başta kendileri ve yaverleri olmak üzere ağızlarında salya, ellerini ovuşturuyorlar.

Gün onların günüdür. Onlar daima kandan, candan ve halkın malından beslendi. Varlıklarını ve devamını buna borçludurlar. Kutsanarak karartılmış devletin derinliklerinde bunun üzerine inşa edildiler.

1990 yıllarda ellerinde listelerle orta yerde kelle avına çıkanlardan hiçbir farkları yoktur. Onlar da buna benzer söylemlerle hareket etmişlerdir. O dönemde işlenen cinayetlerin çoğu hala aydınlatılamadı.

27 Mayıs 1995'ten bu yana her cumartesi günü Galatasaray Meydanında oturma eylemleri düzenleyerek, gözaltında kaybolan yakınlarını ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban giden yakınlarının faillerini arayan ‘Cumartesi Anneleri’ kandan ve savaştan beslenenlerin eseridir.

15 Ağustosta 542.kez meydanlarda devletleşmiş gladyoya haykıracaklar.

Dün onlar bugün bunlar. Fark etmiyor, hepsi birbirinin aynısı işte. Söz konusu kendi heva ve hevesleri oldu mu aynı film hep devreye giriyor. Halka ve ülkeye acı, gözyaşı ve keder vermekte çok marifetliler. Birbirlerinden hiç farkları yok.

Kimin kandan beslendiği ortadadır. Ateşe su dökmek yerine benzinle müdahale etmek en seçkin tarzı olmuştur bu tuzu kuru vicdansızların. Belki bir iki dönem daha bu sorumsuzluk ve aymazlık volümleri onları zinde tutacaktır. Ama gelecek, onları karanlık şatonun kayıt defterine çoktan yazmış olacaktır.

Ekonomik, sosyal ve uygarlık alanında hiçbir projesi yoktur bu taifenin. Zaten kafaları da basmaz.Varsa yoksa tek bildikleri savaş epistemolojisi.Beşeri meselelerde hep ‘mış’ gibi yaptılar seçimden seçime.Sonrasında ‘Vur patlasın,çal oynasın.’İç barışa atılan her dinamit bu senyörlerin ikbali olmuştur.

Ortadaki toz ve dumana rağmen bu ağzı kanlı baronların oyununu bozmak sağduyu sahibi olanlara ve halka düşmektedir. Ellerinde listelerle gezen bu canilere karşı yekvücut olup dimdik durmalıyız.

Birlikte yaşama kültürü yıkılırsa onların umurunda olmaz. Olan bize olur, altında kalan bizler oluruz.

salihyazar@ybhaber.com