salihyazar @ ybhaber.com

Yönetim ve yönetici mevzuat dünyasının iki önemli unsurudur.

Mevzuat dediğiniz şey ise aslında birçok kibirli ve çokbilmiş kalabalık ağızların icat ettiği zırvalar manifestosudur.

Çoğu yüksek rakımlarda hazırlandığı için ayakları yere basmaz. Bulutların üzerinde, hayal âleminde dolaşır.

Giydiğimiz gömlek kadar ömrü olmayan bir şeydir. Abartılması, dokunulmaz kılınması ve uzun süre baş tacı edilmesi gereksizdir.

Onsuz da olunmuyor. Kurallar olmalıdır. Mevzuat araç olduğu sürece sorun yok.

Esas mesele kuralların ve mevzuatların sonsuza doğru anaçlaştırılmasıdır. O vakit toplumun hayatı açık cezaevine dönüşmektedir.

Değişen zamana ve insana ayak uydurmak zorundadır mevzuat.

Anti demokratik ve garip demokrasi anlayışıyla idare edilen üçüncü dünya ülkelerinde  mevzuatlar gelen iktidarların çıkarları doğrultusunda yamalanarak, üzerinde oynamalar yapılarak payandalaştırılır.

Kırk yamalı bohça gibidir. Her gelen kafasına göre bir şeyler ilave eder veya eksilterek işin içinden çıkılmaz hale getirilir. Mevzuata yapılan yamalar daha da karmaşık, anlaşılmaz yapacaktır. Sistemin kilitlenmesine ve tıkanmasına yol açacaktır.

 İdare edilen amme, personel, grup ve topluluklar bezecek. Kendilerini baskı altında his edecek. Hayatları çekilmez hale gelecek.

Kısa vadede keşmekeş, uzun vadede kargaşa ve başkaldırıların yaşanmasına neden olacak.

12 Eylül 2010 referandumunda Danıştay ve HSYK yapısıyla ilgili yapılan değişikliklerin  geri alınmak istenmesi, mevzuatlarda demokratik kültür özürlü iktidarların keyfiliğini ve sınır tanımazlığını bir kez daha göstermiştir.

Yargıda ve güvenlik birimlerinde yapılan dramatik müdahaleler mevzuatların “hak ”ve “halkın” çıkarlarını korumak yerine bir avuç zümreyi koruma maşası olarak kullanıldığını ifşa etti.

İdeal mevzuat insan merkezli olmalıdır.

“Fikir telkininden ziyade karşı tarafın kendi fikrini söylemesine imkân veren, sözün çoğunu onda bırakan”,

“İnsanları teşvik eden, yaptırılmak istenilen işin kolayca nasıl yapılabileceğini gösteren”,”

“Karşı insanda geliştirmek istediğiniz meziyeti onda gösteren, inandıran, kıymet veren, yanılmadığınızı göstermek için bütün gayretiyle çalışma zevki ve şevki aşılayan,”

“Korkutarak değil ödüllendirerek her şeyi yaptırabilen”,

“Tenkitlerle değil, güzel yanları göstererek insanların ihtiraslarını öldüren”,

“Başkalarına kendinden bahsetme fırsatı veren” gibi salt kazanmaya dayalı farklı stratejileri içeren mevzuatlar hazırlanabilir.

Çağdaş memleketlerde şartlara paralel olarak mevzuat değiştirilir ve güncellenir. İşe yaramıyorsa tamamen yürürlükten kaldırılır.

Güncelleme ve yeniden hazırlanan mevzuatlarda mutlaka ülkede var olan sivil inisiyatifin temsilcileri, kurum ve kuruluşların katılımı sağlanır.

Mevzuatlarda her renk, ses, duygu ve düşünceye ait değer olmalıdır.

Demokratik ülkelerde idarecilerin mevzuatı çok iyi bilmesi bir anlam ifade etmiyor. Sistem kendinden kaynaklanan kara delikleri doldurabilecek şekilde işliyor ve güncelleniyor. Mevzuatın ve yöneticilerin bulunduğu topluma her alanda artı değer olarak ne kattıkları önemlidir.

“Çok söyleyen değil, çok iş yapan yöneticiye muhtaçsınız.” Hz. Ömer (r.a.)

“İyi yönetim yakındakileri mutlu eder; uzaktakileri kendine çeker. “  Konfüçyüs

" Devlet idarecilerinin hayırlısı, âlimlerin ayağına, âlimlerin şerlisi devlet idarecilerinin ayağına gidendir.” Hz. Muhammed (s.a.v.)

salihyazar@gmail.com

www.ybhaber.com