salihyazar @ ybhaber.com

Ve diğer sair sorunlar. Özellikle şu son birkaç yılda eğitimde yapılan değişiklikler:

”Bir gece ansızın gelebilirim.” şarkısı gibi “danışıklı” bir şekilde bir oldubittiyle tepeden gelen “4+4+4” sistemi:

Akıl ve mantık süzgecinden geçirilmeden, tamamen siyasi hesaplarla alınan, pedagojik gerekçelere dayanmayan 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili yanlış karar, bir sürü başka yanlışın da tetikleyicisi oldu. On binlerce sınıf öğretmeni norm fazlası konumuna düştü ve bakanlık tarafından branş değişikliğine zorlandı. 

Zoraki yaptırılan branş değişikliklerinin bir bölümü Danıştay tarafından iptal edildi.  Danıştay’ın aldığı kararla eğitimciler mağdur oldu. M.E. B. büyük bir pişkinlikle sorunlara kulak tıkadı ve mağduriyeti  seyretti.

4+4+4 ‘ün getirdiği  okul dönüşümleri, ilkokula başlama yaşının aşağıya çekilmesi nedeniyle öğrenciler ve veliler karmaşaya  itildi. Yaşanan kargaşa sonucunda alınan kararlardan çark edildi. Öğrencilere ve velilere deneme tahtası olmuş, ne gam.

MEB çalışanları tepeden inen ani kararlarla mutsuz, huzursuz ve yarınından endişe duyuyor. MEB’den eğitim hizmeti alan  milyonlarca öğrenci ve bunların aileleri mağdur edildi.

İktidar, en büyük partizanlık örneklerini MEB’de vermiştir.

İktidarları döneminde, yandaş sendikaları olduğu tüm kamuoyu tarafından bilinen  sendikanın (Eğitim Bir Sen) üye sayısı iktidarın desteği ile yaklaşık %1200 artarak 250.000’lere ulaşmıştır.

Eğitim hizmet kolundaki diğer sendika üyelerine her türlü gayrı ahlaki  baskı uygulandı. Diğer sendikaların üyeleri çeşitli vaatlerle istifa ettirilmeye ve Eğitim Bir Sen’e üye olmaya zorlandı.

Atama ve yer değiştirmelerde, yönetici atamalarında ve çeşitli idari işlemlerde başka sendika üyelerine haksızlık yapıldı. Yandaş sendikanın üyeleri açıkça kollandı.  Çalışanların hakları gasp edilerek bir zulüm düzeni kuruldu.

Temmuz 2010  tarihli   görsel  ve  yazılı   medyada ,“ Eğitimde  Büyük  Değişim ” haberleri  yer  almıştı. Bu haberlere göre, genel  liseler  4 yıl içerisinde Anadolu  liselerine  dönüştürülecekti. Anadolu  liselerinde öğrenim   kalitesi  daha da yükselecek,  sınıf  mevcutları 30'u geçmeyecek,  liseyi  bitiren  öğrenci  bir yabancı dili   rahatlıkla   konuşur  hale  gelecekti. Ama öyle olmadı.

Mil­li Eği­tim Ba­kan­lı­ğı,  2013 -2014 öğ­re­tim yı­lın­dan iti­ba­ren ge­nel ( düz ) li­se­le­re ye­ni öğ­ren­ci al­ma­ma ka­ra­rı ver­di. Mev­cut genel li­se­le­rin ta­ma­mı Anadolu li­se­leri­ne dö­nüş­tü­rül­dü.

Sınavsız  öğrenci  alan  lise  kalmayınca; taleplerin karşılanabilmesi için önce Anadolu ve  fen   liselerinin sınıf  mevcutlarının artırılmasına  karar verildi.

Yeni   kayıt  olacak 9.sınıf   öğrencileri  için  şube   kontenjanlarının  merkezi   sınavla öğrenci alan fen,  sosyal  bilimler liseleri ve Anadolu sağlık ve sağlık meslek liselerinde 30 olması kararlaştırıldı. Anadolu türündeki diğer okullarda ise sınıf mevcutlarının 34 olarak belirlendi.

Türkiye genelinde derslik başına ortalama 65 öğrenci düşmektedir. Sınıf mevcutlarını 30'a indirmeyi başaramayan MEB,  hedefini yukarı çekmek zorunda kaldı. 

Genel liselerin önüne bir “Anadolu Lisesi” tabelası asılarak Anadolu liselerine dönüştürüldü. Gerçekte ise Anadolu liseleri Genel liseye dönüştürülmüş oldu. 

Sınavla öğrenci alan okulların sınıf mevcutlarının artırılması bu yıl Seviye Belirleme Sınavını (SBS) kazanamayan 574 bin öğrenci için çözüm sağlamadı. SBS'yi kazanamayan öğrenciler için beş zorunlu seçenek sunuldu: 

1-Özel okul 2-Meslek Lisesi (SBS ile almayan bölümleri) 3-İmam hatip lisesi 4-Çok programlı lise (düz lise bölümü) 5-Açık lise.”

“Okullar Hayat Olsun” projesi için okullar tatilde de açık kalacak denildi:

Yönetmelikte, ‘Daha önce M.E.B. ile belediyeler ve çeşitli bakanlıklar ile imzalanan protokole uygun olarak yapılan değişikle, okulların bina, tesis, araç-gereç, personel ve kapasitelerinden azami derecede yararlandırılmasına olanak tanınmıştır. Okulların hafta sonu, yarıyıl ve yaz tatilleri dâhil olmak üzere gerektiğinde 07.00-24.00 saatleri arasında yıl boyunca açık bulundurularak, şartları uygun olan bütün okullardan özel sektör ve belediyelerin tam gün, tam yıl yararlanılabilmesinin önü açılmıştır.'

M.E. B. tarafından temel amacı okulların velilerin, mahallelinin ve çevrenin hizmetine açılacaktı. Öğrenciler ve yetişkinler için birer “hayat boyu öğrenme merkezi ve eğlenme dinlenme aktivitelerine imkân veren yaşayan güvenli alanlar haline dönüştürülmesi olarak duyurulan proje kapsamında, tüm okulların hafta sonlarında ve yaz aylarında derslikleri, kütüphaneleri, bilgi teknoloji sınıfları, çok amaçlı salonları, konferans ve spor salonları, okul bahçelerinin açık tutulması yasal hale getirilmiştir.

Değişikliklerle yapılmak istenen, fiziki koşulları, donanım sorunları, öğretmen açıkları yıllardır göz ardı edilen okulların tamamıyla birer ticarethaneye dönüştürülmesidir.

Çeşitli bahanelerle çocuklarımızın kullanımına yeterli düzeyde açılamayan okul alanları, önümüzdeki süreçte şirketlere ihale edilecek ve onlar aracılığıyla işletilmesi sağlanacaktır.

Risklerine rağmen  bunun nasıl olacağını bilen var mı?

salihyazar@gmail.com