salihyazar @ ybhaber.com

Nasıl atıldıysa temeli zihniyetin, hep dünde kaldı. Her şeyi ve hepimizi dünde hapsetti. Zamana paralel ileriye doğru bir milim dahi hareket edemedi. Bana öyle geliyor ki dün olduğu gibi, bugün ve yarın kim gelirse gelsin, ne söylerlerse söylesin; en acar yöntemlerle de iş tutsun hayatımızda değişen bir şey olmayacak. Zihniyet, yıllardır artarak süre gelen menfi birikimlerle kavileşmiş. Toplumun bütün hücrelerine işlemiş. Dengemizi sağlayan toplum beyinciği hasara uğradı. Şuurumuzu kaybettik. 

Konuyla ilgili yaşanmış örneklerden karşılaştırmalı birkaç tanesi:

DÜN:"Türk bu ülkenin yegâne efendisi, yegâne sahibidir. Saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek bir hakları vardır. Türklere hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. Dost, düşman ve bu dağlar bu hakikati böyle bilsin..."  böyle diyordu Mahmut Esat Bozkurt

“Kamuoyunda Atatürk'ü Koruma Kanunu olarak bilinen 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun, 1951'de yürürlüğe girdi. Menderes Hükümeti'ni seçimden bir yıl sonra bu kanunu çıkartmaya, o dönemde Ticanilerin Atatürk büstlerine saldırısının yönelttiği söylenir. Gerçek sebep bu mudur? Yani Menderes bu kanunu çıkartırken, siyasi rakibi olan İnönü'ye "laikliğin bayrağı senin değil benim elimde" mi demek istedi? Hayır, bununla İnönü'ye "Atatürk senden daha öndedir. Tek adam Atatürk'tür. Siz birinci adam  değilsiniz" demiş oldu. Yani İnönü'ye ve İnönücülere karşı Atatürk kartını öne sürdü.”

BUGÜN:“CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler'in "Kürt milliyetçiliğini bana "ilericilik" ve "bağımsızcılık" diye yutturamazsınız. Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz."

“Türkiye’nin net bir şekilde Başkanlık sistemine ihtiyacı olduğunu da savunan Soylu, "Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanıdır" dedi.

“Partisinin İl Danışma Meclisi toplantısına katılmak üzere Malatya’ya gelen Süleyman Soylu, Belediye Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıda partililere hitap etti. Konuşmasında gündeme ilişkin konularda değerlendirmelerde bulunan Soylu, son dönemlerde sıkça dillendirilen başkanlık sistemine değindi. Mevcut parlamenter sistemin her yerde Türkiye’nin ayağına bağ olduğunu öne süren Soylu, şöyle konuştu:

Türkiye’de Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemini kendisi için istememektedir. Türkiye’nin geleceği için istemektedir. Zaten önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı sürecinde sayın başbakanımız Cumhurbaşkanlığına aday olduktan sonra 5+5 ya da 4+4, 10 yıl Türkiye’nin başındadır. Onun karizması, onun yaptığı hizmetler onun Türkiye ve milletle birlikte bütünleşmesinde Başkanlık sistemine zaten ihtiyaç yoktur ki. Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanıdır."

Hepimiz hastalıklı nobran sistemin içinden geliyoruz. Söyleyenlerin farklılığı, söylem ve yöntem farklılıkları aslında koskoca bir kandırmacadır. Öyle bir organize edildik ki birbirimize benziyoruz, benzetildik. Çözüm yok mu, var elbette.

İnsani, vicdani muhasebe ve samimiyetle temel sorunlarımız belirlenecek. Teşhis konulacak. Ardından tedavi süreci başlatılmalıdır. En az bir kuşak zaman geçecek. Belki daha fazla. Tahribat büyük, bunu için en az yıpranma payı kadar süre ve sabır lazımdır.

salihyazar@gmail.com