Şeytan, melek; iyilik, kötülük gibi zıt soyut, teolojik ve tinsel öğeler insanın aklıdır.
Öğeler, ne oluyorsa, yaşanıyorsa akıldan ve aklın ortaya koyduğu iradi seçimlerden kaynaklanıyor.
Tercihlerimizi belirleyen ise doğumdan itibaren başlayan süreçte yaşadığımız ortamda aklımıza pompalanan olumlu ve olumsuz etkilerdir.
Yaşananlardan sonra kaynak göz ardı edilerek her şeyi hiçbir sorumluluğu olmayan nefise yüklemek en hafifiyle kolaycılıktır.
Bilinçli algı yapılıyor ve yaratılıyorsa bu aklın şeytanlığıdır.
Bilinçsiz yapılan ise aklı rehin olarak vermektir ki bu ahmaklıktır. En az şeytanlık kadar tehlikelidir.
Esasında Tanrı Cennet'te Âdem’i aklıyla sınamıştır.
Cennetten attıran şeytan değil, aklıdır.
Kutsal kitapta ilk talimatı 'Oku' olan Tanrının altını çizmeye çalıştığı tam buydu. Der ki Yaratıcı,'Ben seni diğerlerinden farklı kılan"aklı"nı değerlendirdim. Bu bağlamda tüm seçenekleri önüne koydum. Kovulan olman tamamen senin tercihindir.'
Sonrasında ortaya çıkan anlatılar, tanımlamalar, karakterler tamamen düz mantıkla uydurulmuş insan uydurması safsatalardır.
Toplumu cendere altına almak isteyen özünde faşist, dışı farklı arzı endam edenler işe aklı kontrol altına almakla başlar. Kontrol altında olan akıl, iki benzemezi bir arada hayal edemez. Mukayese, yorum, akıl yürütme becerisinden yoksundur.
'Aklın buyruğuna girmeden, yaşamın kötülüklerine karşı başarı kazanılamaz.diyor Arthur Schopenhauer..
Geri kalmış, kandırılmış, sefil yaşama mahkûm edilmiş, savaşmaktan kurtulamayan, kan ve göz yaşını kanıksanmış olanların hepsi sahipsiz, kimliksiz bırakılan aklın masum şeytana (fantastik yaratık) fatura ettiği sonuçlardır.
Her şeye tersinden baktırır şeytanlaşmış akıl:
Güçlü olan öldürür, sen katil olursun.
Kitabına uydurur çalar, hırsızlığın faturası sana kalır.
En büyük günahlardan tövbe ederek sıyrılır, cezası sana kalır.
Adaleti, hakkı, hukuku savunur ancak sadece sen yargılanırsın.
Herkesin eşit olduğunu söyler ama seninle eşit olmayı kabul etmez....
Tüm bunları yaşatan şeytani akıldır. Ceremesini çeken aklı ile alay edilenlerdir.
Şeytani akıl en çok insanın insana kul edildiği geri toplumlarda hep var olmuştur.
Tarih hep tekrardan ibarettir şeytani akılların yarattığı ve yaşattığı dünyada.
Güzel ne varsa akılla doğru orantılıdır Kötülük ise ters orantılıdır.
'Allah-ı Teâlâ, akıldan daha değerli bir şey yaratmamıştır. 'diyor Hz.Muhamned..
Tanrı akıldır. Ancak onunla insan olmanın onurunu elde edebilir, yaşayabiliriz. Gerisi Tanrı ile aranıza girmeye çalışan şeytani akıllara kulluktur.
'Akıl, akıl olduğundandır ki işlerin sonunu görür; sonu görmeyen akıl, nefis kesilir.'der Mevlana.
Akıl,bir kereye mahsus bulunduğumuz gezegende gerçek insan olmanın anahtarıdır. Hesabını kendi görmek içindir akıl.
Akıl, sorumluluklarımızı Tanrı ve Tanrıya eş değer olarak yarattığımız fantastik şeytana yıkmak için verilmedi.