salihyazar @ ybhaber.com

Çağdaş ve kalkınmacı bir toplumun oluşumuna yönelik  işaret fişeği var mıydı açıklanan pakette.

Günlerdir, açıklandı, açıklanacak, açıklanmak üzere denilerek gerim gerim gerilen, abartılı açıklamalarla büyük beklentilerin içine sokulan toplumun, paketin açıklanmasıyla birlikte benim gibi boşluk şokunu yaşadıklarını tahmin etmek zor değil.

Şeffaf ve öngörülebilir demokratik bir devletin olmazsa olmazları olan; Terörle Mücadele Kanunu, Siyasi Partiler Yasası, Sayıştay Kanunu, İhale Kanunu, Alevilerin din özgürlüğü, yerlerine ve yurtlarına geri dönüş yapmak isteyen yurt dışında muhacir hayatı yaşayan vatandaşların hakları… ile ilgili pakette bir şey çıktı mı? 

Pakette ne var?

Efendim köy isimleri aslına dönecekmiş. Zaten fiili olan bir şey. Bu konuda sadece resmi yanlıştan dönülmüş olunacak.

Partilere eş başkanlık sistemi gelecekmiş. Salı günleri mecliste yapılan grup toplantıları devam ettiği sürece lider sultası yerini liderler sultasına bırakacak  o kadar. Dostlar alış verişte görsün.

Q,W,X sesleri serbest olacakmış. Allah razı olsun, lütfettiniz.

Bütün mesele bu muydu? Bu kadar basit ve kolay mıydı?

Müzakereler başlayalı 7 ay oldu, aradan bu  düzenlemeler çıkarılabilirdi.

Bunca zaman neden beklendi? Günlük yaşamda Kürtçe  kullanılıyor zaten. Bunlar  dilin aksanıyla ilgili şeyler, Yazı dili olarak yasaklı olması bu gerçeği değiştiremez ki..

Başörtüsüyle ilgili özel vurgu var. Norm dışı sakallı, serbest kıyafetle işine gitmek isteyen erkeklerle ilgili bir açıklama yok. Her çeşit sakal başörtüsü gibi serbest olacak mı? Sakalın ölçüsü ne olacak? Kimin sakalı kıstas alınacak?

Dalga geçmiyorum. Dalga, büyüklerin hazırladığı paketlerde olur!

Uygar dünyada  paket, olası paketler şöyle algılanıyor : “Türkiye antidemokratik bir ülke midir ki parça parça, azar azar demokratik paketler açılıyor.”

Paketlerin hazırlanış aşamaları ve top yekûn gündeme getiriliş şekli anti demokratik bir yöntemdir. Çünkü her şeyin en doğrusunu yine Ankara biliyor. Halka soran yok.

Eski sevgili büyüklerimiz, bizi fazla düşündüğü için sormadan ne paketler açıklamışlardı,ne devrimler yapmıştı. Büyük atılımlar gerçekleştirmişlerdi. Nerede hayatımıza giren paketler? Nerede olacak, tarih çöplüğünde.

Âdemin olmadığı  âdemi merkeziyetçi  paketler.

Paketleri açıklayanlar, kendilerini önceliyor. Esas onlar önemli. Diğerleri işin dekoru.

Ortalama hayat yaşamaya çalışanlar için değişen bir şey yok paketlerde.

İktidarların görevi özgürlüklerin önünü açan yasalar yapmak ve halkın hizmetine sunmaktır. Yasaların, nasıl işleyeceği halkın kendi iç dinamikleri, sosyal dokusu belirler.

Tepeden inme yapılan ve nasıl kullanılacağını tarif eden paketler dayasanız da tutmaz.

Doktor hasta ilişkisi gibi. Muktedir doktor, biz hasta. Verdikleri, uygun gördükleri dozda demokrasiyle yaşamak zorunda bırakıldık açıklanan paketlerde.

Sırada kaç paket var bilmiyoruz. On bir yıldır iktidar olanların bunca zaman bekledikten sonra işi paketlere dökmesi pek hayra alamet değil. Dışarıdan bakıldığında pek sevimsiz ve huysuz duruyor.

Açıklamada bunun son paket olmayacağı ifade edildi. Anlaşıldı, toplum  paket paket paketlenerek sinirleri iyice gerilecek.

Tüm paketlerden çıkanların ana teması, “ nankör ,  ne bakıyorsun. Hepsi bu kadar.” olacak.

Mevcut şartlardan daha geriye düşen bir hayata mecbur edilirsek hiç şaşırmayınız.

Uyanıklar dünyası,  herkese, her kesime mavi boncuk dağıtmaya çalışmışlar açıklanan pakette. Paketçiler bütün hesaplarını önümüzdeki üç seçime (Yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı) göre yapmış. Amaç, seçimleri kazasız, belasız atlatmak.

Hedeflere varıldıktan sonra malum ve bilindik tarzda, bir parçası oldukları devletçi refleksleri, devletlû nimetleri bol ve “şekil, şekli ve şekillendirme” siyasetine tam gaz devam edecekler. Kuşkunuz olmasın.

Tecrübe manyağı olduk. Tecrübe  hususunda uçsuz bucaksız bir mezarlıktır memleket.

Yaşanılan çıkmazı, kısırdöngüyü  “aptal vicdanlı” olanlar göremez. Görmek istemez.

 salihyazar@gmail.com