deniz-ozd36 @ hotmail.com

Uzun zamandır kurulmayan aile bağları, düğün zamanında büyük aile fertlerin  bir araya gelmesine  sebep olmakla beraber aile bireyleri hasret gidererek  güzel tabloların  ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. 

Öbür tarafta hiç bir zaman aile bağlarını kurmayan aile bireyleri  ise düğün günün de değişen duygular ve atmosfer nedeniyle  sosyal medyaya paylaşarak canım kuzenim, canım amcam vs… gibi gösterişe dayalı düşük aile bağları ortaya çıkmaktadır. Çok zamandır birbirlerini sormayan aile bireyleri her nedense o zaman aileden olduğunu farkında oluyor. O düğünün gece dağılmasından sonra, normal hayata devam edip, kimse kimseyi sorma zahmetinde dahi  bulunmuyor. Maalesef aile dediğimizde düğün gününde anlayıp, sonra birbirimizden  kopuyoruz. 

Diskotekleri aratmayan düğünlere şahit olmaktayız. Duyguların, tavırların değiştiği düğün zamanında insanlar kendini unutmaktadır. Her yapılan şeyin mubah alanında bakıp, kötü olan görüntüler ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Babasına karşı saygıyı, hürmeti eksik etmeyen gençler düğün günün de tüm saygısız görüntülerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. 

İslam da olmayan karışık düğünler günümüzde çok büyük bir sorun olmuştur. Durmadan yeni adetler eklenip, insanların ona göre davranıp ve aynı zamanda birbirlerine yarış içine girmektedirler. Durmadan yükselen düğün masrafları gençlerin bekar kalmasına neden olmaktadır.  Artan düğün masrafları karşılama da zorlanan düğün sahipleri faiz ile  kredi çekip, sonrasın da mutlu bir aile tablosu istenip ve  düğün günü kaçan vakit namazlarına bakılmadan,  bir yuvanın ilk şartlarından olan namazı ihmal edilmektedir. 

Günümüzün en büyük handikabı olan karışık düğünler toplum önderleri, cemaat liderleri, cami imamları da karışık düğünlere  katılıp ve artık  bu yüzden  insanlar da karışık düğünlerin normal olarak bakmaktadır. 

Yapılan masrafların artık standart olup, zenginin yaptığı düğün fakir içinde kaçınılmaz bir düğün anlayışı oluyor. Dinimizin büyük önem verdiği evliliklerin, masraflar yüzünden evlenemez hale gelip,  sırf bu yüzden  gençler kötü yollara sürüklenmektedir.  Beş saat düğün masraflarını karşılamak için kredi çekip baba bir ömür boyu borç ödemek zorunda kalmaktadır.

Evlenmelerin zor olduğu, boşanmaların kolay olduğu bir dönemde yaşamaktayız. Kusursuz bir fikir üzerine bina edilmeyen bir eylemin, insanların bakışlarıyla hareket etmesi  kaçınılmaz olur. 

Evlenmenin kutsal olduğunu, sorumlukların olmadığı bir düğün dernek anlayışına sebep olunmaktadır. Evlenmelerin sadece madde üzerine olduğu,  bu evliliklerden gelecek nesillerin geleceğinde dikkatli, doğru bir bakışa sahip olunamıyor maalesef. 

Şimdiki devirde  evlenen gençlerin popüler hayata  ayak uydurmak adına gençlerin çoğu çocuklarını futbolcu etmek için yetiştirip, kimisi de  baleye öğretmek istemektedir. Yoktan var olan bu çocukların dünyadaki görevi nedir diye  hiç kimsenin aklına dahi gelmemektedir her nedense . Çocuklar  evde anne-babayı taklit etmektedir. Ebeveynler evde neye önem verirse çocuklar ona göre yetişmektedir.

Yapılacak  düğünler, yuva kurmalar, çocuk yetiştirmeler  özünden alınması gerekmektedir, kısacası İslam akidesinden alınması gereklidir. Bu doğrultuda olmadığı takdirde sağlam bir aile yapısı oluşturulamıyor.

İslam ise düğünleri ayrı yapılmasını emredip, evlilik mefhumunu sağlam temeller üzerine kurulmasını emredip.  Gelecek nesillerin İslam ahlakı üzerine yetişmesini özen göstermektedir. 

Evlenmek  Muhammed (sav)’in sünnetidir, Peygamberimizin bu sünnetini yerine getirmek için meşru yollar seçmeliyiz. Örfü adetlere göre değil, İslam’ın istediği bir şekilde bir düğün yapmalıyız.

Peki İslam’a uygun bir düğün nasıl yapılır?

Hayatında il kez evlenecek kişilerin, hiç şüphesiz en mutlu günüdür. Bu günde evlenecek adayların ikram yapması ve bu nikahı duyurması gerekmektedir. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: "Nikahı ilan edin, onu mescitlerde yapın. Üzerine de def vurun."[Tirmizi, Nikah 6, (1089)]

Allah resulü düğünlerde  yemek ziyafeti yapılması gerektiğini söylemiştir. Özellikle etli bir yemek insanlara ikram edilmesini daha iyi karşılardı. Nitekim sahibelerden Abdurrahman b. Avf üzerinde zeferan (düğünde sürülen koku) sürerek Peygamberimiz yanına geldi. Efendimiz: “Bu ne hal?”

Abdurrahman b. Avf: “Bir kadınla bir miktar altın mehir karşılığında evlendim.” Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Allah mübarek etsin. Bir koyun bile olsa bir düğün ziyafeti ver”[Nesai] 

Peygamberimiz düğünlerden zengin ve fakir ayırt etmeden davet edilmesinişöyle buyurmuştur: ” Yemeğin en şerlisi fakirlerin çağrılmayıp zenginlerin çağrıldığı düğün yemekleridir.”(Müslim)

Düğün sahiplerin yapacakları düğünlerin ayrı yapılması kadın ve erkeğin ayrı oturması damat dahil tamamen kadın tarafına geçmemesi, aynı zamanda kadın tarafından biri sininde erkek tarafına geçmemesine  dikkat etmesi  gerekmektedir.

Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: “Düğünlerinizi mescitlerde yapınız.“ (Feyzü’l -Kadir, II/11; Hadis no: 1198) dolasıyla bu hadis-i şerifi  düğünlerde nasıl davranacağımıza dikkat etmeyi gerektiğini, öbür yanda mescitlerde nasıl davranıyorsak, düğünlerinde o şekilde yapılması gerektiğini bize emretmektedir. 

Düğün zamanların geldiğinde sevdiklerin insanların hatırlarını kırmamak için düğünlere istemeyerek katılsan da, unutmasınlar Allah ve onun resulün emri ve hatırı daha büyüktür. Bilsin ki taviz tavizi doğurmaktadır, taviz vererek İslami bir yaşam sürdürmek imkansızdır. Her ne kadar aile bireyleri bir yerde toplanıyorsa ve sende sevdiklerin özlemini çekiyorsan, sende onları görmekten mahrumsan, inşaAllah  bunun mükâfatı  Allah (C.C) katında verilecektir. 

Allah (C.C) ayaklarımızı kaydırmasın.(Amin)