Atmosferini güçlü bir şekilde hissettiren dünya kupası, yakından futbola ilgisi olmayan insanların bile gündemine oturmuştur. Kreşe giden çocuktan, koca koca insanlara kadar herkesin sohbetinde yer aldı.
Aklın sınırlarını zorlayacak kadar paralar kazanan futbolcular, sosyal medyanın baskısıyla her zaman gündem yapılmaktadır. Genelde takımlar, özelde ise futbolcular, her zaman ön plana taşındılar. Bu çaba futbol ile ilgilenmeyenlerin bile ilgisini çekmektedir.
Özel hayatlarında uyuşturucu bataklığında olanlar, aile yapılarında bozukluk olan bu futbolcular, örnek birer şahsiyetmiş gibi insanlara sunulmaktadır. Bu şahsiyetler şımartılarak, parlatılarak halkın önüne sunulmaktadır. Tertemiz zihniyetleri olan küçük çocuklarımızın zihinleri işte böyle işgal edilmekte…
Müslüman bir nüfusa sahip olan Katarda yapılan son dünya kupasında Katarın yaptığı harcamaların amacı, kendilerine güvenen efendilerin yüzünü kara çıkarmamaktı. Ve nitekim öyle de oldu . Efendilerinin güvenini kazanmak için canla başla çalıştılar.
Futbolcu şahsiyetlerin sayesinde hızla ahlaksızlaşan Müslüman çocuklar doğal olarak futbolcuların hayatlarına özenmekteler. Onları takip etmekteler. Sosyal medyanın rolü tabi’ki buruda çok büyüktür.
Hayatın asıl gayesini unutan Müslümanlar futbol ile yatıp kalkmaktalar. Artık onların gözlükleri ile hayata bakmaktalar. Zihinler meşgul edilip, hiç bir şey düşünmemekteler. Müslümanların dertleri, gayeleri bunları günlük haber sitelerinde takip edip, kimin ne yaptığına bakmak olmuştur. Bu kısır döngü Müslümanları aptallaştırıp, hızlıca dünyadaki asıl gayelerinden uzaklaştırmaktadır. Sadece futbolcuların hayatlarına bakarak zaman geçiren bir topluluk olduk.
Tribünlerdeki tezahürler, yanı başındaki Müslümanların sesini duymasına engel olmaktadır. Statlar insanları beşik gibi sallayarak uyutup, uyuşturmaktadır. Uyku sersemi olan insanlar hiç bir şey düşünememektedir.
Dünyaya bir hedef için gelen Müslümanlar, sadece kare şeklinde olan demir parçasının içinde, plastik yuvarlak bir topun yuvarlanmasına sevinmekteler . Buda onların asıl gayesi olmaktadır. Askeri, siyasi, ekonomi, bilim… üstünlüğü değil, maçta skor üstünlüğü onları sevindirmektedir. Artık dertsiz tasasız boş ve faydasız şeylerin peşinden koşan bir gençliğe şahit olmaktayız.
Yanı başında açlıktan ölen Müslümanların sesini duymayan Müslüman devletler futbol için hiç bir harcamadan kaçınmıyorlar. Bu zalim rejimler ayakta durmak için futbol uyuşturucusuna destek olmaktadır. İnsanların stadın içinde beşik gibi sallayarak insanları uyutmaktadır.
Müslümanlar yıllarca dünya siyasetine yön verirken şimdi ise futbol ile yatıp kalkmaktadır. Tarihe ismini altın harflerle yazdıran ümmete bu yakışmamaktadır. Futbol ile fazla ilgilenmek günahtır, haramdır, zaman israfıdır. Müslümanların dünya siyasetiyle meşgul olması, ilgilenmesi, Allah suphanehu ve tealanın emirlerine teslim olması gerekmektedir. Futbol ise bunlardan uzaklaştıran , uyuşturan, kısır bir döngüdür. Bugün oynanan futbolun uzaktan-yakında spor ile alakası yoktur. Sadece halkı kontrol altına almak için bir araç, zenginleri zengin eden bir kurumdur. Evet futbol bir afyondur.
Güne futbol ile başlayanlar, İslam’ın emirlerinden uzak bir yaşam yaşamaktadır. Çünkü bir kalbe iki sevgi birden sığmamaktadır.
Bizlere sayısız nimetler bahşeden Rabbimiz , yaşam reçetemizi açıklayan , hayat gayemizi ortaya koyan şu ayeti kerimelerinin türkçe meali ile sesleniyor :
“Ben cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım” (51/ Zariyat56)
“Andolsun, biz Âdemin oğullarını şerefli kıldık”(Isra, 17/70)
Rabbimiz bize O’na hakkıyla kulluk edecek , o şerefli günlerimize tekrar döndürecek, boş ve faydasız işlerden yüz çeviren tertemiz bir İslam toplumunu inşa edecek olan İslam nizamını acilen ikram etsin.
Şüphesiz bu Allaha zor değildir.
"İşte çalışacak olanlar, böylesi için çalışsınlar" (saffat,61)