deniz-ozd36 @ hotmail.com

  İnsan  inişli    çıkışlı bir hayat yaşamaktadır. Bazen yokuşları aşmak zorunda kalıp ve bu onu motive ederken, bazen’de düz yolda yürüyenler, birden yoldan sapmaktadır. Sonuçta her insan kendi istediği yolu yürümektedir. İnsan bu hayat çemberinde bazen topluma, devlete faydalı olmaya çalışırken, diğer taraftan kendine  hayrı olmayan insan tipi sergilemektedir.
 
   Hayatın verdiği zorlu yaşam standartları bir yandan zorlarken  aynı zamanda o kişinin azmini artırıyor, öte yandan  hayatın verdiği rahatlıklar, insanları yoldan saptırmaktadır. Kimleri bu zorlu yaşam standartlarına karşı koyarken, kimileri de  hayatın akışına kendini bırakmaktadır. Trenin son durakta durmasını beklemektedir.
 
   Ölüm tek gerçek ama ne hikmetse bizi etkilememektedir. Bizi kendisine alıştırmaktadır. Tam tersi ölümlerin  bize hayatı öğretmesi gerekirken, ama  bizler, ölülerin ardında yaşayan birer ölü olmaktayız. Bizi zilletten çıkaran Allaha (cc) hamd etmek gerekirken  tam tersi isyanlar içinde bir hayat yaşıyoruz. 
 
   Dünyanın değişen düzeni yerinde durmuyor, her gün yeni olaylara tanık oluyoruz. Bu kıvrılan düzende sabit kalmak isteyen temiz şahsiyetler olmaya çalışmaktayız. Bu hiç kolay değil. Hiç basit bakmamak gerekir. İnsanların fıtratını bozmak isteyen zalimlere karşı dayanan şahsiyetler  olmak. Sebat  ister, samimiyet  ister. Tıpkı kor ateşi avuçta tutmak kadar zor bir şey  bu….
 
   İnsanların para mal uğruna yapmadığı hiç bir şey kalmadı. Malı mezara dahi  taşımak isteyen  bağnaz bir nesil olduk. Her şey olduk ama hakkıyla  bir kul olamadık. Kimileri bu hayatın zorunluluğudur demektedir. Kimleri ise bunun üstesinden gelmektedir. Her ikisi’de kul ama tek fark; biri hakkı ile kul olmaya çalışan, öbürü ise kendini salı vermiş  hayatın akışına kendini kaptırmış bir şahsiyet.
 
 
  Kimse büyük resmi görmek istemezken kimileri ise resmin bir parçası olup, resmin boyası ile boyanmıştır.  Bir çukur kazılmış, kimi içinde, kimi çıkmaya çalışıyor, kimi de  düşmekte. Ne mutlu  ki ayağı  hak üzerinde sağlam durandan, sınavı sonuna kadar doğru yolda ilerleyerek kazanandan.
 
 Fakat sınava hazır olan kazanıyor. Çalışmayan ise kaybediyor. Sabah güne başlarken sınav ile başlıyoruz. Akşam eve dönerken sınavla dönmüyor muyuz ? 
 
 Değerlerin alçaldığı, Kıymetlerin kalmadığı, büyüklerin horlandığı, kutsalların aşağılandığı bir zamanda yaşıyoruz. Gel  gör ki bu zamanda çocuk yetiştirmek de bir o kadar zor. Gençler çaresiz, muhtaç, kimsesiz. Şahsiyetsizlerin ardında yürüyorlar. Gel  de vatanı teslim et bu gelecek nesillere. Vatana liderlik edenler omurgasız, umutlar çaresiz. Gençlik bataklıkta.